Rahmetli üstad "Feyyaz Arsezen", 40’lı yılların ortalarında "Peyami Safa ve Vala Nurettin"i kırmış’
Ya da kırılmış...
Bırakmış İstanbul'u hiç bilmediği bir kente gelmiş:
"Eskişehir..."
Öyle bir kent ki, sadece iki hecesi bile dikkati çekiyor :
“ES-Kİ”
Araştırmacı yazar dostumuz "Ahmet Atuk’un verdiği bir fotoğrafı sık sık inceleriz...
"Atatürk Eskişehir’de...”
Önünde sevgi bakışlı bir köpek...
Çevresinde değil, hemen yanına toplanmış onlarca Eskişehirli...
"Ne elli metrelik yüzlerce koruması, ne de yüz metrelik asker..."
Köpek sevgiyle bakıyor...
“Hav…”
Ya da,
"Hav hav..."
Ne ilginç değil mi?
Ne "gel kuçu kuçu!"
Ne de "hoşt!" diyen var...
……..
Ankara'nın eteğine dantel, Bursa'nın ipliğine gölge olmuş bir kent...
İthal bir koza sanki…
"Doğururken kısırlaşmış!"
Kanlarını satarak tiyatro kurmaya çalışan eskiler çok iyi bilir...
Anadolu futboluna "ES ES" devrimini yazanlar da...
……..
Her zaman yazar-çizeriz ki, Türkiye'nin gizli yüreği...
"Hatta gizli başkentidir Eskişehir..."
ES ES için mucize beklediğimiz şu günlerde tartışıyoruz gece-gündüz...
Üzerine basa basa vurgulamak istiyoruz:
“Yeni stadın adı ATATÜRK olacak..."
Koca kentin halkı istiyor bunu...
Ama bakıyoruz da, iktidar çevresinden ne ses var ne bir seda?
Kendi içinizde bir anket yapın...
Göreceksiniz, size oy verenler de tek yürek altında birleşecektir:
“ATATÜRK STADI…”
Çalımbay'ın dayanılmaz inanırlığı
Eskişehirspor'da çalıştığı günlerden biriydi...
Zamanın Başkanı "Halil Ünal", kaptan "Sezgin", üç gazeteci arkadaş ve "Rıza Çalımbay" ile birlikteydik...
"Şef Restoran"da sakiliği "Halil Başkan" yapıyordu.
Sıra Çalımbay’a gelince "es" geçti...
"Hayrola?" dedik...
"0 içmez" dedi Halil:
"Zaten hiç içmemiş ki..."
Bu olayı aylar sonra ünlü bir futbol adamına anlatmış ve sormuştuk:
"Doğru mudur?"
Kahkahayı bastı ve "Ohoooo!" dedi...
Eskişehirspor'un Kasımpaşa ile oynadığı son maçta gözlerimiz Rıza Hoca’daydı...
“Hop oturup hop kalkmıştı!”
Sonra Sivas'taki maçlarında izledik...
Kulübeden çıkmadı ve bu konuda yapılan eleştirilere de,
"Fıtık olmuştum" diye yanıt verdi...
ES ES’i yendiler, Sivas'a 3 puanı verdiler...
Son Kayseri maçında da gözlerimiz Çalımbay’daydı...
Ayakta ve sanki kendi kendine "çalım" atar gibi dönüp duruyordu... Kayseri’ye de 3 puanı verdi Kasımpaşa...
Bu saatten sonra "Rıza Hoca"yı eleştirsek ne olur?
Doğrudur ama, dayanamıyor işte insan!
Dilimiz varmıyor o futbol adamının içki konusunda "Ohoooo!" dediği Rıza Hoca'yı,
"dayanılmaz inanırlığı" için kıskanıyoruz doğrusu!..
****************************************************
Günün Fermanı
İyi konuşmak sanattır ama, susmayı bilmek daha büyük sanattır…
******************************************************
Dünyaya dönüşün güzelliği
İki adam ölmüş, "öbür tarafa" gitmişler.
Görevli melek, "Yerleriniz tam alarak hazır değil. Dünyaya istediğiniz bir şekilde dönün. Ben sizi tekrar çağıracağım" diye teklif etmiş...
Birinci adam "Harika!" demiş:
"Ben bir kuş olup insanları tepeden görmek istiyorum…”
Melek "Tamam" demiş ve adam kaybolmuş.
İkinci adam, "Ben dünyaya dönüşte iyi bir iz bırakmak isterim" diye karşılık vermiş ve aynı anda o da kaybolmuş...
Aradan birkaç ay geçip kalacakları yerler tamamlanınca melek yardımcısını çağırıp “O iki adamı geri getirebilirsin" diye emir vermiş ve yol göstermiş:
"Kolay bulacaksınız. Birincisi Atatürk Orman Çiftliği’ndeki akbabaların kafesinde, diğeri Ağrı’da bir TIR'ın sağ arka tarafında kar tipi lastik olarak dolanıyor..."
**********************************************
Rus kızın İngilizcesi
Temel İstanbul'da bir gece kulübüne gider, yer, içer, eğlenir. Tam kalkarken yanına bir
Rus kızı oturur.
Temel sorar:
"İngilizce bilir misiniz?"
"Biraz" der kız.
“Ne kadar?"
"100 dolar kadar..."
********************************************
Cuk
Ölüyü görünce ağlayan, davulu görünce oynayandan geçilmiyor...
Günün Sözü
Gökteki pırıl pırıl yıldızları seyret, ama yerdeki çamuru da unutma...
Hanri Benazus
Gerilim
"Şöhret", Alzheimer'e yakalanmak gibi bir şey!
Siz kimseyi tanımıyorsunuz ama, herkes sizi tanıyor…
Tony Curtis
Özdeyiş
Cesur insan, yerine göre ölümü dahi haklayabilen insandır...
Günün İncisi
İnsanların "kader" dedikleri şey, genellikle kenti aptallıklarıdır...
Kolsuz Yaşar'dan
Bazen düşünüyorum da...
78 milyon dinleniyoruz diye niye kızıyoruz ki?
"Hepimiz emniyetteyiz işte!"
Günün Balı
Değişmeyen geleneksel kuraldır:
Oyun bittiği zaman, "şah" da "piyon" da aynı kutuya atılır...
Balthör
Kıssa-dan
Gazeteciler az yazsın, siyasetçiler az konuşsun…
Her şey dört dörtlük olsun...
"Yavaş yavaş kapanalım!"
Servet
Günün Sorusu
Erkekler marketlerde neden daima ekspres kasayı kullanır?
“Satın almaları gereken ancak beş parça şeyi hatırlarlar da ondan!”
*************************************************
Günün Şiiri
Uzaklarda
Seni uzaklarda duymak nedir bilir misin?
Her şeyde seni yaşamak boylu boyunca
Kuş kanadında, su sesinde, an gücünde
Karanlığın ürkek sessizliğinden hırçın
Seni oldurmak nedir bilir misin düşlere?
Ellerin yine bulur uzaklarda beni incecik
Bir tren gelir getirir düdüğünde sesini
Yine düşerim tekerleklerle yollara
Sancılı gölgeme dökülür yokluğun bilsen
Çınar koruklarında, söğüt yaprağında
Bu böyle işte, mesai gibi bir şey
Yitirip yitirip bulmak, bulup yitirmek
Bir küllü yaşamın seyrinde bundan böyle
Bilir misin, mutluluğumuzun gelini ölümle seni aramak nedir?
Mustafa Enhoş (Varlık-1963)
**********************************************
Hitler ve bizimkiler!..
İkinci Dünya Savaşı'nın ilk günleriydi.
"Baba Kerpiç"in lokantasında üç-beş kişi kafa çekiyordu…
Dördüncü kadehten sonra coşan politikacı,
"Şu Hitler’in bizim siyaset adamlarımızdan nesi fazla?" diye sordu.
Zamanın ünlü yazarlarından "Ercüment Ekrem Talu", rakısından bir yudum içip yanıtladı:
"Sadece bir (H) si..."
************************************************
Günün Olayı
Siyasette vicdanlar rafa kaldırılmış olabilir ama, mahkemelerin en yücesi toplumun vicdanıdır.
"Önemli olan, halkın vicdanında aklanmaktır..."
Rahmi Turan
Günün Biberi
Geri zekâlı kimdir?
AVM, otel, gökdelen dikmek yerine gelecek nesilleri ve insanlığı düşünerek tarihi ve doğal alanları korumak için direnen yurttaş...
*************************************
Fakir ve zengin
"Fakir oynar, zengin dans eder."
- Fakir kuma getirir, zengin ortanca hanım.
"Fakir mangal yapar, zengin barbekü."
-Fakir hırsız, zengin kleptomandır.
"Fakir bayılır, zengin panik atak geçirir."
-Fakir, "Reisçiyim" der, zengin "Yetmez ama evetçiyim."
"Fakirin nenesi vardır, zenginin büyükannesi."
-Fakirde hastalık "ırsi"dir, zenginde "genetik."
"Fakire inme iner, zengin felç olur."
-Fakirin kütüğü vardır, zenginin soyağacı.
"Fakirin çocuğu dayaklıktır, zengininki hiperaktif."
-Fakir işe gider, zengin ofise geçer.
"Fakir işsizdir, zenginin bir projesi vardır."
- Fakir kursa yazılır, zengin workshop’a gider.
"Fakirinki zinadır, zengininki yasak aşk."
(Feys’ten)