Atatürk için ağlayan kral

Yaşamın İçinden --Atatürk için ağlayan kral-- “Büyük devlet adamı. Türk halkının

9 Mart 2013 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir
Yaşamın İçinden
--Atatürk için ağlayan kral--
“Büyük devlet adamı. Türk halkının kalkınmasının sembolü. Türkiye’nin birliği, bağımsızlığı ve genç nesillere iyi bir gelecek bırakmak için çalışmış olan modern Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü kabrinin önünde yad ediyorum. ”
Bu satırlar Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün davetlisi olarak Türkiye’ye gelen, Ürdün Kralı Abdullah’ın Anıtkabir’i ziyareti sırasında özel deftere yazdığı duyguları.
Saygı duruşu sırasında Kral Abdullah’ın yanaklarından süzülen gözyaşlarını yalnız Türkiye değil, bütün dünya izledi.
Bizim evde haberleri izlerken,Ürdün Kralı’nın yanağından süzülen gözyaşını gören eşim duygulanarak şöyle dedi:
“Bak görüyor musun? Bizim unutturmaya çalıştığımız Atatürk’e elin adamı gözyaşı döküyor.”
--//--
Ürdün Kralı Abdullah’ın daha önce de Atatürk için “Ondan ilham alıyorum. Dünyanın gördüğü en büyük liderlerden biri” dediğini belirten gazeteci Ruhat Mengi köşe yazısında şöyle demiş:
“Bir insan kral olsa bile, eğer dürüstse, duygularını, takdirini göstermekten çekinmeyecek kadar samimi, içten ise, bu kadar hayranlık duyduğu, ilham kaynağı olan, dünyayı etkilemiş, büyük bir devlet adamının kabrinde duygulanır ve ağlayabilir. Gözyaşlarına da asla ağlayan bir erkek, hatta bir kral gözüyle bakılmaz. Tam aksine, bu içtenlik kralın kendisine hayranlık yaratır ki, bence kesinlikle öyle oldu. Ürdün Kralı’nın gözyaşları, Türkiye’yle ilgili trajik bir durumu da çok görünür kıldı. ”
--//--
Ne dersiniz?
Sayın Mengi’nin yazdığı ve sorduğu gibi Ürdün Kralı Abdullah kime ve nasıl bir ders vermiştir?
Atatürk’ün krallara ilham kaynağı bir büyük lider olduğunu bir kez daha vurgulamanın ötesinde, unutulmaması gerektiğine de dikkat çekerek, bazılarını uyarmış mıdır acaba? ”
19 Mayısları, 29 Ekimleri, 23 Nisanları unutturmaya çalışanlar, Cumhuriyetin okullarını, öğretmenlerini, kılıktan kılığa sokanlar, bir kralın Atatürk için ağladığını görünce ne düşündüklerini doğrusu çok merak ettim.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
 
Günlerin getirdiği
-Kültür Başkentliği üzerine—
Hayret. Eskişehir’de yapılması gereken bazı şeyleri, ya İstanbul’da ya da Ankara’da yapıyoruz. İşte buna en tipik iki örnek. AÖF’nin 30. kuruluş yıldönümü. Eskişehir’in Türk Dünyası Kültür Başkentliği olayının ilkin gene İstanbul’da tanıtılması, daha sonra da Ankara’da tanıtılacak olması… Yurtdışına giden arkadaşlarımızı dinledik.
Bayrak devri dendi falan dendi. Ama Eskişehir’in benimsediği bir durum çıkmadı ortaya. Tıpkı “Kavuklu” sembol gibi… Açık konuşmak lazım. Ne Eskişehir 2013. Türk Dünyası Kültür Başkenti’nden, ne de “Eskişehir 2013 UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Başkenti’nden kimse bir şey anlamadı. İstanbul’da ki tanıtım toplantısına katılan arkadaşlardan dinledim. Hatta Sedat Aydoğan gayet samimi, yazmış. Gerçekten ilginç. 400 milyonluk bütçe ile yola çıkılan, ama dört kişi ile devam edilen “Kültür Başkentliğimiz” bakalım nasıl kutlanacak? Bütün umutlar Nevruz’da şimdi. İstanbul’da dört kişi ile sunduğumuz projeyi yaygın basında göremedik. Allahı var. Vali Kadir Koçdemir tek başına koşuyor. Şimdi sırada Ankara var. 12 Mart’ta Sheraton Otel’de resepsiyon verilecek. Göreceğiz kimler katılacak. Eskişehir’den dört kişiden başka kimler çıkacak Ankaralıların karşısına. Ardından Eskişehir üzerine senaryosu yazılan oyunda kimler sahne alacak? Yapılacağı söylenen eserler ne zaman çıkacak ortaya? UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras Başkentliği Kültür Başkentliğimize neler katacak? İşin en ilginç yanı, tüm bu çalışma ve gelişmelerden Eskişehir’in kazancı ne olacak?
 
-ESO ve ETO üzerine—
Eskişehir Sanayi Odası Başkanlığı için Nebi Hatipoğlu ve Savaş Özaydemir yarışı sürüyor. Yapılan yorumlara bakılırsa, şimdilik seçimin favorisi yok gibi. Bu arada işin içine politikanın girdiğini söyleyenler varsa da, net biçimde ”şu şuna, bu buna destek” veriyor diyen de çıkmıyor. Özellikle iktidar partisinde hem Nebi Hatipoğlu’nun, hem de Savaş Özaydemir’e yakın isimler var deniyor. Böyle olunca da dolaylı yorumlarla seçim üzerine politika yansıtılıyor. Önceki gün konuştuğumuz bir işadamı dedi ki “Savaş Özaydemir’e ETO Başkanı Harun Karacan destek veriyormuş. Ve çalışmalarında yardımcı oluyormuş. Bana göre bu durum önemli bir gelişme. Çünkü Karacan’ın benzeri durumlarda ustalığını kimse inkar edemez.”
Kim ne derse desin, nasıl yorumlarsa yorumlasın. Eskişehir’de ticaret ve sanayi kesimi her zaman iç içedir. Bu gelişmeyi ETO Başkanı Harun Karacan’ın şahsında ”ESO’ya destek” olarak görmeye nasıl bir yorum yapmak gerekir bilemiyorum. Aynı şekilde Nebi Hatipoğlu’na destek veren sanayi ve ticaret kesiminden isimler sıralanıyor. ETO, en rahat seçimlerinden birini yapacağa benziyor. Buradaki yarış meclis üyeleri için olacak. Onun için de, başkan Karacan gelecek yılların hesabını yapıyor. Kim bilir ESO Başkanı Savaş Özaydemir ile iş birliği içinde. Görünmesinin altında da bu yatmaktadır.
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi