Ataç'ın verdiği siftah parasını alacaktım!

Eskişehir ticari hayatının çarkları hizmet sektöründe dönüyor…
Hizmet sektörünün ağırlığı ise Tepebaşı Belediyesi’nde…
Üniversite öğrencileri yok, emekliler dışarı çıkmıyor! Çarşılar boş, esnaf kan ağlıyor! Alış veriş yok!
Esnaf ne yapacağını, nereye başvuracağını bilmiyor…
Ataç’ın başlattığı ve yıllardır sürdürdüğü bir gelenek var “siftah parası”
Ataç, iyşyeri açan esnafı ziyaret ediyor ve siftah parası veriyor. Esnaf da bu parayı çerçeveletip duvarına asıyordu. Geçenlerde bir esnaf arkadaşla karşılaştım. “Neredeyse siftah parasını çerçevenin içinden alacaktım” diyor!
Esnafın durumunu varın siz düşünün!
Çaresiz kalan esnaf Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın kapısını çalmış, “başkanım bir çare!”
Pastacılar ve Kuruyemişçiler Odası Başkanı Akif Topuz, Servisçiler Odası Başkanı Abdurrahman Yüceer, Kahveciler Odası Başkanı Zeki Çoban, Kantin işletmecileri Derneği Ferda Kaya,  Lokantacılar Odası Başkanı Bahar Bilen ve  Eskişehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Ekrem Birsen katıldı. Başkan Ahmet Ataç’a dertlerini sıkıntılarını anlatmışlar…
Ahmet Ataç’ın seçimlerde başarılı olmasının en büyük nedeni, “partiler üstü olması”
Toplumun her kesimiyle arası barışık!
Kimseyi ayırt etmeden hizmet ediyor. Haliyle, dertler, sıkıntılar oldu mu çalınacak ilk kapı Tepebaşı Belediyesi ve Başkanı Ataç, oluyor!
Belediyenin de gücü elbette bir yere kadar! Esnafa çeşitli dönemlerde yardım yapılıyor…
Esnaf “ayni yardım, bize yetmiyor” diyor. Nakdi yardım istiyor!
Yardım yapılmasını bırakın kimse esnafın derdini bile dinlemiyor. Esnaf ne diyor diye “kulağını bile vermiyor”
Ataç’ın en azından esnafın derdini dinlemesini, isteklerini not alması bile esnafın moralini düzeltmiş…
Böylesi günlerde Ataç’ın esnafla gösterdiği “Dayanışma örneği” herkese örnek olmalı!
 

KURAKLIK  İÇİN ÖZEL ÖNLEM GEREKİYOR!

Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün eylül ve kasım ayları arasındaki üç aylık ve kasım ayı kuraklık haritalarını yayınladı…
Türkiye'nin önemli bölümünün yağış almadığı, olağanüstü, çok şiddetli ve şiddetli kuraklık yaşandığı görülüyor.
Haritaya dikkatli bakarsanız Eskişehir’in de çok büyük risk içinde olduğunu görürsünüz.
Yağışların az olması kuraklıkta etkili. Ancak tek neden bu değil!
Küresel ısınma, vahşi tarımsal sulama kullanımı, baraj-göletler, zirai ilaç kalıntıları, evsel ve sanayi atıklar nedeniyle kirletilmesi gibi nedenlerle tatlı su kaynakları ve göllerin hızla yok oluyor…
Harita Eskişehir’i özel önlem almaya davet ediyor…
 

DÖNDÜ DOLAŞTI YİNE ABD’YE GİTTİ!

Murat Mercan, 17 Kasım 2017 tarihinde Tokyo Büyükelçisi olarak atandı. Yaklaşık 3 yıl sonra Washington büyükelçisi olarak atandı…
Eskişehirlilerin tanıdığı bildiği bir isim…
Siyasete ABD’de atıldı, dersek yanılmayız…
Eskişehir'de Anadolu Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü'nde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladığı dönemde ABD'de Florida Üniversitesi'ne doktora yapmak üzere gönderildi. Cleveland State’de öğretim üyeliği yaptı.
Türkiye ile ilgili beyanatlarına o dönemdeki gazetelerde çok sık rastlayabiliriz. Politikaya ısınma turlarındaydı…
Yurda dönünce AK Parti’nin Eskişehir’de örgütlenme çalışmalarının mimarıydı. 2 dönem Eskişehir milletvekilliği yaptı.  Parlamentoda önemli görevlerde bulundu. TBMM Dış İşleri Bakanlığı görevini yürüttü…
Daha sonra listelere konmada…
Ancak Enerji Bakan Yardımcılığı görevine getirildi. Nadasa çekileceği söylenirken Tokya’ya büyükelçi olarak atandı…
Şimdi yıllar sonra yine ABD’ye siyasete başladığı yere gitti.
Ve Mercan’ın atanması ile ilgili bir gelenek de son bulmuş oldu. Mercan, hükümetin Washington'a atadığı ilk siyasi kökenli büyükelçi oldu. Mercan’ın ABD Büyükelçisi olması Eskişehirliler için bir şans olduğunun da altını çizelim.

HELAL SÜT EMENLER!

Çok söylenen bir söz var:
-Ben helal süt emmiş biriyim…
Doğruluğu, dürüstlüğü anlatması bakımından önemli…
Sosyal medyadan duyduğum bir söz ise insanın hayata nasıl başladığını ve nasıl bittiğini göstermesi bakımından önemli:
-Helal süt emmiş olabilirsiniz ama ek gıdalar sizi bayağı bir bozmuş
 
 

GÜNÜN SÖZÜ!

Geçmiş silinmekle kalmıyor, silindiği de unutuluyor, sonunda yalan gerçek olup çıkıyordu. George Orwell
 
 

GÜNÜN KARİKATÜRÜ