Askıdaki değerler

Garanti Bankası’nın hemen karşısında iki çocuk dilenci gördük…

Önlerinde de bir yazı:

"Suriyeliyiz..."

Sorduk:

"Suriye’nin neresindensiniz?"

"Şam" dedi biri:

 "Hani Şam tatlısı var ya!"

…….

Güldük geçtik tabii...

Ama ulus olarak duygumuz büyüktür...

"Önce merhamet..."

Yardım etmek...

"Ve paylaşmak..."

Evde pişen çorbayı önce komşuya verirdi büyüklerimiz...

"Koku payı..."

…….

Bu duygular çok yara aldı...

Öyle ki…

"Ekmek bile askıya alındı..."

Ve daha neler neler?

"YÖK bitti ...”

Adalet mi?

"Askıda!"

Bugün yarın belli olacak...

"Anayasa da gidici!"

Dilimiz varmıyor ama, yoksa…

"Ordu da mı askıda!"

"Öteki" denilen mahalleler bitti...

Sıra TV dizilerinde...

Eğlence yerlerinde...

“Gürültü yapan hapı yuttu!”

Şakası bile acı..

"Ahlak da askıda!"

…….

Önce "kelle" idi şehitler...

7 Haziran’dan bu yana tam 256 asker ve polisimiz şehit oldu...

"Yeni adı görev kaybı!"

Neresinden?

"Türkiye'nin her yerinden..."

 Vatan sağolsun…

*****************

Ahhh! Nerde o eski "Kılıçoğlu?

Sinemanın soylu yazarı "Atilla Dorsay"

Emek Sineması yıkıldığı takdirde gazetedeki köşesini bırakacağını ilan etmişti. Kazma vurulduğu gün sözünü tuttu.

Emek binası yenilendi, binanın üst katlarına eski salonun bir taklidi yapıldı.

Atilla Dorsay, bugün diyor ki:

“Bu gibi jestler sembolik jestlerdir. Kültürel bir simge haline gelmiş, bir kentin ayrılmaz parçası haline gelmiş bazı yapılar için, icabında Gezi Parkı'nda iki üç ağaç için olduğu gibi bu tür eylemlere girişmek gerekir.”

"Atilla Dorsay" ve diğer aydınlar ayaklanıp farkındalık yaratmasa Emek Sineması yeni binada yine yerini alacak mıydı?

Kuşkudayız. "Dorsay'ı kutluyoruz...

…….

İstanbul'da "Emek", Eskişehir'de "Kılıçoğlu..."

Tarihi sinemalar...

"Emek", iyi -kötü üst katta yerini almış...

“Ya Kılıçoğlu?”

Orta ve daha yaşlılar için "Kılıçoğlu Sineması" unutulur mu?

İyi kötü herkesin bir anısı vardır...

Yukarıdaki fotoğrafı görüyor musunuz?

"Metronom" müzik topluluğu... Hepsi de Eskişehirli gençlerden oluşmuştu. Ve de Kılıçoğlu’daki filmlerden yarım saat önce gençleri coştururlardı...

Araştırdık, sorduk...

"Kılıçoğlu inşaatında sinema yok!"

Emek'te olduğu gibi üst katta 100 kişilik bir salon yapılamaz mıydı?

En azından "Kılıçoğlu" adı yaşatılırdı...

Bunun adı ise iki kelime: "Eskişehir'e ayıp!.."

 ***********************

Küçük çocuğun duaları

Adam bakmış küçük oğlu Hz. İsa'nın resmi önünde dua ediyor:

"Tanrım, anneme-babama, büyükbabama uzun ömür ver, büyükanneme güle güle..."

Bir anlam verememiş bu duaya ama ertesi gün acı haber gelmiş, büyükanne sizlere ömür...

Biye hafta sonra adam bakmış, çocuk yine duada "Tanrım, anneme-babama uzun ömür ver, büyükbabama güle güle..."

Ertesi gün büyükbaba da gitmiş...

Yine tam bir hafta sonra çocuk duada:

"Tanrım, anneme uzun ömür ver, babama güle güle..."

Adam hemen bir hastaneye yatmış, kontrolden geçmiş ama sapasağlam çıkmış. Eve dönünce de bakmış karısı iki gözü iki çeşme ağlıyor!

"Ne oldu hanım?" diye sormuş.

Kadın, "Biliyorsun, çok iyi adamdı" demiş:

"Kapıcımız öldü..."

***********

Büyük şüphe

İki mahkum hapishaneden koyun kılığına girip kaçmışlar. "Salaklar" diye köpürmüş hapishane müdürü:

"Nasıl şüphelenmediniz yahu?"

Görevli memur da, "Saçmalamayın efendim" demiş:

"Yan yana yürüyerek çıkan iki koyundan kim şüphelenir ki?"

******************

200 yıllık anayasa

Bir Türk ile Amerikalı tartışıyorlar. Aralarında bir böbürlenme ve üstünlük yarışı var. Bizimki diyor ki:

"Biz Türklerin devleti kaç bin yıllık tarihe sahip, sizinki topu topu 200 yıllık..."

Amerikalı soruyor:

"Bizim Anayasa’mız 200 tamamın küsur yaşında. Sizinki kaç yaşında?"

Anayasalar öyle zırt pırt değişmez. Amerika'da değişmiyor ve değiştirilmesi de akla gelmiyor. Bunun nedeni açık:

"Amerika'da ülke idare edilmezse kabahat anayasaya değil, ülkeyi yönetenlere bulunur..."

Bir yanlış kanıyı daha düzeltelim...

Amerikan sistemi tek bir adama daha fazla yetki vermeyi değil, aksine kuvvetler ayrılığını güçlendirip iktidardaki gücü daha fazla denetim altına almayı amaçlar...

************

Günün Olayı

Kumpas, iftira, rant, peşkeş, yolsuzluk, taciz, tecavüz, cinayet...

Erkeklerde namus kalmadığı için o artık yalnızca kadınlarda aranıyor...

Günün Biberi

İktidar PKK ile görüşen ülkelere kızıyor.

AKP döndü dolaştı sonunda yine "PKK ile görüşen şerefsizdir" noktasına geldi...

                                                                                                                            Akif Kökçe

Günün Sorusu

Başkanlık sistemi konusunda en son sözü halk söyleyecekmiş!

Tartışma özgürlüğü bu düzeyde iken halk nasıl bilgilenerek, nasıl doğru karar verecek?

Kolsuz Yaşar'dan

"Tencere dibin kara, seninki benden kara..."

Tamam da...

"Kalaycılar nerde abi, kalaycılar?"

Kıssa-dan

İyimser olmalı ve bilmeliyiz ki, her şeyin değişmesi ana kural olduğuna göre bugünkü durum da değişecektir.

Evet, "Bu da geçer yahu!"

                                   Ali Sirmen

Gerilim

Otoriter güç, PKK saldırılarını, cinayetlerini ve buna karşı savaşı da, başkanlık kampanyasının parçası olarak görüyor...

Siz ne istiyorsunuz?

                               Orhan Bursalı

Özdeyiş     

Gülen insanın etrafı hep kalabalıktır...

                                                Hanri Benazus

Günün Sözü

Hayatta tecrübe yaşlanarak değil, yaşanarak kazanılır...

Günün Şiiri

Paralel duygu

Ben biraz da size benzerim

Biraz da sizin gibi düşünürüm

Bir kavak ağacının

Uzamasına aklım ermez

Bir de gül ağacının

Bodur kalmasa sabahları gün doğunca

Tepelerin ardından uyanılacağını bilirim

Benim de canım etmek ister acıkınca

Ben de insanların cümlesini severim

Sayıları bir torbaya koyup yolluyorum

Alfabenin bütün harfleri benim...

                                        Mahmut Kuru (Varlık-1959)