Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (EOSB) seçimlerinin ardından yapılan Eskişehir Sanayi Odası (ESO) seçimleri de bitince, açıkçası derin bir
“oh” çektim ve
“Sonunda şu süreç bitti” dedim.
*
Çünkü…
Hem adaylar ve ekipleri, hem sanayiciler, hem siyasiler, hem de kamuoyu… Oldukça gerildi.
Bir hayli ayrıştı.
Fazlasıyla yıprandı.
*
Bunun nedenini birçok kez yazdık.
Bir kez daha hatırlatmak gerekirse…
Sanayiyi yıllarca yöneten
Savaş Özaydemir, bir daha aday olmayacağını açıkladı.
OSB ile Sanayi Odası birbirinden tamamen ayrıldı, dolayısıyla rekabet arttı.
Bunun yanı sıra seçim süreci uzatıldı.
Üstüne, sürece siyasi aktörler de dahil olmaya başladı.
Böylelikle, adayların kampanya süreci içerisinde, seçimler bitmiş olsa dahi, tamiri çok zor bir vaziyet ortaya çıktı.
*
Sonuçta…
EOSB Başkanı
Nadir Küpeli olurken, ESO Başkanı
Celalettin Kesikbaş olarak belirdi.
*
İki adayın önceki gün gerçekleşen ESO seçimlerinin ardından yaptıkları açıklama ise dikkat çekiciydi.
*
Önce Kesikbaş’ın açıklamasının bir bölümünü aktaralım ve ufak bir yorum yapalım…
- Kesikbaş: “Bu seçim sürecinde bizlere destek veren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Harun Karacan’a, Büyükşehir Belediye Başkanına ve bütün belediyelere, tüm STK’lara ve Eskişehir’in dinamiklerine, Sayın Vali’ye, Sayın Emniyet Müdürü’ne bu işe katkı sunan herkese sonsuz saygılar sunuyorum.”
Ben Kesikbaş’ın bu açıklamasında özellikle şu noktaya dikkat çekmek istiyorum.
Çok uzun süreden beri ilk kez, Harun Karacan’la Yılmaz Büyükerşen’in, ESO seçimlerinde aynı potaya girdiğini gördük. Kesikbaş’ın açıklamasıyla da bunu net bir biçimde kavradık. AK Parti ile CHP’nin uzlaşabilme ihtimaliyle birlikte de kent adına oldukça umutlandık.
*
Peki ya Nadir Küpeli?
Bir de onun aktardıklarının bir bölümünü okuyalım…
- Küpeli: “Eskişehir’in kazanması hepimizin sloganı olduğuna göre bundan sonraki tabloyu beraber değerlendirip doğru kararlar vermek mecburiyetindeyiz. Neticede Eskişehir’i seviyoruz. Tabloyu gördük, bu zor bir tablo. Şunu çok net söylüyorum: Siyasetçi kazandı. İnşallah Eskişehir de kazanır.”
Bu değerlendirmesiyle Küpeli’nin asıl kastettiği ne olabilir?
Bunu anlayabilmek için âlim olmaya lüzum yok diye düşünüyorum.
Küpeli, ESO seçimlerine Harun Karacan’ın müdahale ettiğini ve Kesikbaş’a seçimi kazandırdığını iddia ediyor.
Tabi bu iddiayla birlikte akla şu soru geliyor:
Ya EOSB seçiminde, hangi önde gelen siyasetçi Küpeli adına çalıştı?
EOSB seçimi bittikten sonra da bu soruya paralel bir iddia gündeme gelmişti.
*
Sonuçta her iki seçim de bitti.
Her iki aday da Eskişehir’e hizmet etmek adına yarıştı ve seçimi alabilmek için elinden ne geliyorsa yaptı.
Harika projeler üretti.
Birbirlerini örnek alarak söz konusu projelerini geliştirdi.
*
Şimdi o projeleri birlikte yapma zamanıdır!
Bunu yaparken temel unsur uzlaşmadır.
Uzlaşma ise demokrasinin gereğidir.
*
Bana kalırsa asıl seçim süreci şimdi başlıyor!
Bu süreçte uzlaşmaya çalışan, yani demokrasinin gereğini uygulamak adına mücadele eden ve akabinde projelerini gerçekleştiren isim kazanacak.
Bunu Kesikbaş başarırsa, gelecek dönemde EOSB’nin de başkanı olması kaçınılmaz olacak.
Eğer Küpeli yaparsa, ESO’nun da başına geçecek.
*
Her ikisi de uzlaşmacı bir tavırla başarılı olursa eğer…
Bilin ki Eskişehir kazanacak!