Arsayı TOKİ’ye nasıl kaptırdı

Bir dönem TOKİ ilçelere konut yapmak için çalışma başlatmıştı. Han belediye başkanı Erdal Şanlı’da, konutlardan mahrum kalmamak için çalışma başlattı…
İstanbul’daki Hanlıların büyük çoğunluğu Kartal’da yaşıyor. Başkan Şanlı’ya diyorlar ki:
-Başkanım oraya TOKİ getir konut yapsınlar…
Şanlı, TOKİ ile gerekli yazışmaları yapmış ve 55 bin metrekare alanı konut için hazırlamış. 1/5 binlik planları da yapmış. Proje hazır. 150 konut, camii, 2 tane park, Alış veriş Merkezi…
İşin ilginç yanı konutlar yüksek katlı da değil…
Zemin üstü iki kat!
Ancak, ilçe de bir dedikodu çıkar. 150 konuta sadece 17 kişi müracaat eder. Şanlı şaşkındır…
Süreyi biraz daha uzatır ama yine başvuran olmaz…
Şanlı diyor ki:
-Belediye olarak bütün işlemlerini yaptık. 20 yıllık ot parasını da ödedik. O zaman 121 bin lira maliyeti oluyordu. 180 ay yani 15 yıl ödemeli! Yani şu anda 450-500 lira ödeyerek ev sahibi olacaklardı…
Yeterli müracaat olmadığı için TOKİ projeyi başlatmadı…
Belediye de TOKİ’ye hazırlayıp verdiği arsadan oldu!
 

LİDERİN KANATLARI!

Liderlik, sosyal yaşamın bir parçası…
Sadece insanlar değil, tüm canlılar toplumsal düzenin sağlanması için bir lidere gereksinim duyar.
Arılarda “Kraliçe” liderdir. Kraliçe arı durmadan yumurtlayarak koloninin büyümesini sağlar. Yuvanın yönetimini de sağlıklı bir şekilde yürütür. Arılar çoğalınca kovana sağmaz olur. Kraliçe arı kovandan çıkıp uçuşa geçer. Bir dala konduğunda, peşinden gelenler onun üzerine konar. Kısa zaman içinde yüzlerce arıdan meydana gelen bir salkım oluşur. Halk arasında buna “oğul” vermek” denir.
Karıncalarda da durum farklı değildir. Sonbahar mevsiminde yağmurların başlamasına yakın karınca kolonileri hareketlenir. O zamana kadar kanatsız olarak gelişen karıncaların yerine yüzlerce kanatlı birey dünyaya gelir. Yuvadan dışarıya doğru uçarlar. Havada kendine bir eş bulan karınca çiftleşmeden sonra toprağa iner.
Yaptığı ilk iş kanatlarından kurtulmak olur. Kanatlarının ucunu yere dayar vücut hareketi ile kanatlarını dibinden kırar.
O artık bir liderdir. Yeni toplumu oluşturmak için çalışmalara başlar.
Hayvanlar aleminde kural son derece basittir. “Görev süresini tamamlayan lider zamanı geldiğinde yerini bir başkasına bırakır”
Bizde ise ne görevini yapıyorlar, ne de liderliği bırakmak istiyorlar...
Sözün özü, kanatlarınızı kırmaktan korkmayın.
Topluma o zaman önder olursunuz...
(Rahmetli Erdal Şekeroğlu’nun Tırtıl kitabından özetleyerek aktardım)
 

AT FARKI!

Büyük İskender'in çok hızlı koşan bir atı vardı. Bir gün atına binmiş, ordusunu teftiş ediyordu.
Gözü cılız bir ata binmiş olan bir askere ilişti ve askere şöyle seslendi:
-Üstüne bindiğin şu ölümcül at da neyin nesi böyle?
Asker güldü ve şu karşılığı verdi:
 - Ben savaş meydanında kalmak için bu ata bindim. Oysa sen savaş meydanından kaçabilmek için bu hızlı ata binmişsin!
 

ANLAYALIM...

Şems-i Tebrizi’den…
Anladım ki;
İnsanlar, susanı korkak...
Görmezden geleni aptal...
Affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar...
Ama yanılıyorlar. Oysa ki; biz istediğimiz kadar hayatımızdalar.
Göz yumduğumuz kadar dürüstler ve sustuğumuz kadar insanlar.
 

GÜNÜN SÖZÜ!

Dünyaya geldik ve bir hiçliğin ortasında bulduk kendimizi. Evet, büyüdük, çalıştık, eğlendik, nadir de olsa mutlu olduk ama yaşadıklarımızın hepsi bir hiç olacak. Ve bir hiçliğin içerisinde yaşadığımızı bilmek, insan ruhuna vurulmuş en büyük darbedir. Stefan Zweig
 

GÜNÜN KARİKATÜRÜ