Ankara Rüzgârı…

Gençlerbirliği’ nin 80. Kuruluş yılında “Tanıl Bora” tarafından yazılan bir kitabın adıydı “Ankara Rüzgârı”…

5 Kasım 2013 19:29
A
a
Sütiş Eskişehir
Gençlerbirliği’ nin 80. Kuruluş yılında  “Tanıl Bora” tarafından yazılan bir kitabın adıydı “Ankara Rüzgârı”…
Yine 70,80’li yıllarda “Nesrin Sipahi”nin sesinden tüm ülkeye yayılan duygu yüklü sözleriyle yüreklerden taşan güzel bir şarkıydı “Ankara Rüzgârı”…
Ve son olarak da Pazartesi akşamı “19 Mayıs Stadı”nda Eskişehirspor’un çarpıldığı bir elem rüzgârının adı oldu “Ankara Rüzgârı”…
Geçtiğimiz hafta Çaykur Rizespor karşısında “Mutluluğun resmini” yapan “Ertuğrul Sağlam” bu kez maalesef “Hüzün mısraları” nın yazarı oldu…
Oysa Ankara’ya büyük ümitlerle gidilmişti. Mutlaka 3 puan alınacak, seri galibiyetlere devam edilecek ve bu yıl hedeflenen Avrupa Kupaları için önemli bir eşikten geçilecekti…
Ama olmadı, olamadı…
Lige çok kötü bir başlangıç yapan Gençlerbirliği  “Şifo Mehmet”i takımın başına getirerek kötü gidişe dur demek istiyordu. “Mehmet Özdilek”le  geçtiğimiz hafta Elazığspor’u deplasmanda 2-1, Pazartesi akşamı ise evinde EsEs’ i 2-0’ la geçerek   yeni bir hava yakalayan Gençler doludizgin üst sıralara doğru tırmanışa geçti…
Kazanmak adına hiçbir olumlu harekette  bulunmayan Eskişehirspor her hattıyla tel tel dökülüyor, güçlü savunmamız hiçbir maçta bu kadar çaresiz kalmıyor, her zaman onur duyduğumuz orta sahamız adeta yokları oynuyor ve “Erkan Zengin, Cristobal Jorquera, Erman Kılıç” gibi usta ayaklar ilk kez bu kadar silik ve etkisiz bir futbola imza atıyordu…
Haftalardır başarılı maçlarını keyifle izlediğimiz “Boffin” antrenman maçlarında bile her halde iki kez bacak arasından gol yememişti…
Maalesef takım olarak istikrar sözcüğünü bir türlü yakalayamıyoruz. İki ileri bir geri adeta mehteran bölüğü gibi ilerlemeye çalışıyoruz…
Bireysel anlamda Gençlerbirliği’nden çok üstün olmamıza rağmen, rakibin daha yürekten oynaması, sahanın hemen her bölgesinde çoğalması ve galibiyete daha çok inanması bu maçın sonucunu etkileyen en önemli unsurdu…
Ve şen gittiğimiz bir deplasmandan daha hüzünle döndük…
Ama büyük taraftar tribünlerdeki büyüklüğünü bir kez daha kanıtladı. Taraftarlık ve fair-play  ruhuna yakışan bir şekilde şovlarını sürdürerek renk ve arma aşkının en güzel örneklerini sergilediler…
Ankara’nın o sert rüzgârını belki yemediler ama yenilginin hüznü rüzgârdan da beterdi…  
Sanırım dönüş yolunda bu şarkının aşağıdaki mısralarıyla teselli buldular…
“Söyledim aşkımı ben Ankara rüzgârına / Olmadı kaldı benim her hevesim yarına / Her gören ağladı kalbimi bağladı EsEs’ in o asil armasına”…

 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi