Görüşler
Anılarla Eskişehir
- Yıl 1975, Sonolay gazetesindeyiz...
Ticaret Odası’nın restoranında Ramazan Abi, Önder ve ben oturuyoruz. Masamıza gazete ve piyango satıcısı Adnan Abi geliyor:
"Kütahya yolunda büyük bir kaza olmuş!"
Hemen bir taksiye atlayıp gidiyoruz. Kümbet’i geçip Kütahya il sınırına girdiğimizde feci bir manzara:
"Kamyonun altına girmiş yamyassı bir Murat'ın altında kanlar içinde ve cansız Emirdağlı 7 genç pazarcı..”
Ne işime ise, bir baktım jandarma ile birlikte ben de ceset çıkarmaya çalışıyorum. Ardımdan makineyi ve flaşı Önder’e vermiş Ramazan Abi de geliyor...
Çok sonra bir ambulans da gelince biz kaza mahallinden ayrılıyoruz. Ellerimizdeki kanları silmeye çalışırken, Önder önde, biz arkada dönüş yolundayız...
Kimseden ses çıkmıyor. Bir ara ben bir şeyler söyledim galiba! Sol yanımdan gürledi:
"Ne diyon len sen?"
Bir yandan da boğazımı kavramış sıkıyor, önder'in arkaya uzandığını ve Ramazan Abi'nin ellerinden beni kurtardığını hatırlıyorum!
………
Bizim de asla unutamadığımız bu olayı Hüsnü Arslan"ın "Anılar, İsimler, Resimler, Eskişehir" adlı kitabından aktardık,
"Gık" sesini duymasak..
"Hüsnü abi yoktu bugün!"
Kitap da tabii!..
Eskişehir'e imzasını atan çok kişiyi anıları ve fotoğraflarıyla dile getirmiş Hüsnü abi...
Eksiği yok mu?
Pek çok, ama, ikinci kitabında yer vereceğine de söz vermiş…
Orhan Oğuz" dan girmiş...
"Cevdet Selvi-İsmet Süder" derken, "İsmail Arca"ya kadar gelmiş...
Tek cümle ile..
"Kalemine sağlık Hüsnü abi..."
Söz aramızda ama, "kağıtlıktan" kurtulmuşun…
Yavaş yavaş gazeteci kızın "Rengin" gibi..
"Yeleli aslan olmaya başladın!.."
Nicelerinin yanında, özellikle "Ramazan Özen"in onurlu yaşamını anımsattığın için..
"Ayrıca teşekkürler..."
Sağlam'ın istediği taraftar
"Engin Bayrı":
-Taraftar eski coşkusunu kaybetti demişlerdi. Yanıldıklarını gördüler. Tribünlerin dolmaması sorun olmuştu. Nedenini arıyorlardı.
"Ertuğrul Sağlam"da mutlu olmuştur. Ve futbolcular sanırım oynadıkça keyif almışlardır...
………
"Ahmet Deniz Canoruç":
-Bana göre en önemli nokta taraftarın müthiş geri dönüşüydü. Son zamanlarda içimi kan ağlatan tribünlerin sessiz kalışının yanında artık o eski "Efsane taraftarın" yavaş yavaş kaybolma korkusuydu. Taraftar öyle bir geri dönüş yaptı ki içimden "Efsane geri döndü" dedim.
………
"Aytaç Ersoy ":
-Taraftara ayrı bir parantez açmak lazım. Sezonun en iyi atmosferini yaşattılar. "Susmak" bilmediler. Günün karnaval havasında geçmesini sağladılar.
………
"Erhan Ünal":
-Yazdan kalma bir havada muhteşem bir tribün eşliğinde başladı karşılaşma...
Tribünler istenildiği gibiydi bu sefer, dolu ve coşkulu...
Ertuğrul Sağlam, böyle bir taraftarı ve böyle yazıları istiyordu...
Devamı, tüm ekibi ve futbolcularıyla gelsin...
Günün Şiiri
Çağrı
Günlerin gürültüsünde nerde
Tut ki seviştik diyelim
Artık elim ayağım tedirgin
Zamanım seninle akar gider
Yaşamayı yeniler durur sevgin
Gözlerinde o dayanılmaz çağrı
Öpüşlerin en olgunu kaçamak
Tut ki kalkmış engeller aramızdan
Üstümüzde ay aydınlık gökler
Bir mutluluk içindeyiz umulmayan
N.Ulvi Akgün (Varlık-1959)
Yüzük ve küpeli evlilik
Kuyumcuya giren kadın, "Şu nikah yüzüğünü kesip bana bir çift küpe yapar mısınız?" diye sormuş.
Kuyumcu yüzüğü eline alıp bakmış üstünde "Seni seviyorum" yazıyormuş. "Hanımeefendi neden bu yüzüğü kestirmek istiyorsunuz? Belli ki bir hatırası var.." diye sormuş.
Kadın, "Bu benim nikah yüzüğüm. Kocamdan ayrıldım, şimdi küpe istiyorum. Lütfen (seni) kelimesi küpenin bir tanesinde, (seviyorum) kelimesi de diğerinde olsun."
Kuyumcu yine "neden acaba?" diye sorunca da kadın "Çok basit" demiş:
"İleride böyle cümlelerin bir kulağımdan girip diğerinden çıkacağını unutmamam için..."
Sadece üşütmüş
Adam karısını doktora götürmüş, muayeneden sonra "Önemli bir şey yok" demiş doktor:
"Sadece biraz üşütmüş, dili de paslanmış..."
"Olacak şey değil" diye atılmış adam:
"Nasıl olur doktor? Durmadan işleyen dil, nasıl paslanır ki?"
Diktatörlük
Başbakan kendisine "diktatör" diyenlere meydan okuyor:
"Beş ay sonra seçimler var. Bu ülkede bir diktatör varsa buyursunlar bu diktatörü sandık yoluyla indirsinler.
"Melih Aşık" yorumluyor:
-Beyefendi güzel söylüyor da...
"Diktatör sandık yoluyla inmez ki..."
Evet, diktatör seçim yapar... Ama seçimin sonucunu önceden hazırlar. İletişim araçlarını ayarlar, yargıyı kendine bağlar, oy verme sistemini kontrolüne alır... Seçimler yapılır...
"Diktatör koltukta kalır..."
Günün Sözü
Yalnızca yaptıklarımızdan değil yapmadıklarımızdan da sorumluyuz.
Moliere
Günün İncisi
Hiçbir şey vermeden alamayacağınız tek şey tecrübedir.
Oscar Wilde
Kolsuz Yaşar'dan
Robotla evlilik yakınmış.
Ne gereği var?
Çocuk yap, besle, büyüt, çamaşır, bulaşık, temizlik, iş-aş...
"Kadınlarımızın robottan ne farkı var?"
Özdeyiş.
Dürüstlük, bilgelik kitabının ilk dersidir.
Thomas Jefferson
Günün Olayı
İktidarın Kuzey Irak'taki çuval olayına niye tepki göstermediği anlaşıldı! Türk askerinin başına çuval geçirilirken, kendileri de çorap örüyormuş...
Akif Kökçe
Günün Biberi
Helal Seks Shop açılmış. “Helal faiz” çoktandır yürürlükte...
Bir de "helal içki" uygulaması başlarsa, dinen hiçbir yasak kalmayacak demektir...