8 Ekim 2013'te kaldırılan Öğrenci Andı için 2018 yılında “Yeniden okutulsun” kararı alınmıştı. 3 yıldır “andımız” okutulmadı! Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Danıştay 8
. Dairesi'nin kararını bozdu. Sözde çözüm sürecinde Andımız kaldırılırken büyük tepki gösteren muhalefet ise bu kez sessiz kaldı…
Sosyal medyayı etkin kullanan
Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş gibi CHP’nin popüler isimlerinden sosyal medya hesaplarında bu konuyla ilgili tek satır göremedik!
Dahası CHP Genel merkez yöneticilerinden de dişe dokunur bir açıklama ve tepki gelmedi!
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, sosyal medya h
esabından 3 yıl önce belediye binalarına asılan “andımız” fotoğrafları kullanılarak şu cümlelere yer verildi:
- Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe,
durmadan yürüyeceğime ANT İÇERİM!
Odunpazarı Belediyesi ana binasının ve bağlı binaların duvarlarında “
andımız yazılı pankartlar” asılı şekilde duruyor!
Görünen o ki “andımız” konusunda
Kazım Kurt, CHP içinde tek başına kalabilir!
TELEFON DARBESİ
-Unutmamalı ki, iktidar bütün o kocaman ve önemli lafların dışında her şeyden önce cumhurbaşkanının telefonu ve mührü ile yürütülmektedir. Bu mühür, her zaman taklit ve tahrif edilebilir,
ama telefon! Telefon, bir hükümet darbesi içinde zapt edilmesi en gerekli, en önemli stratejik noktadır.
Yukarıdaki cümleler Latin Amerikalı emekli bir albaya ait. İhtilaller ve Darbeler tarihi kitabında yer alıyor…
Askerlerin kışladan çıkıp darbe yaptığı günlere de tanık olduk!
Ama bu tek başına yeterli değil!
Yeni darbe modeli, telefon…
Telefonla darbe yöntemini kullananlar stratejiyi bakın nasıl anlatıyor:
-
Telefonu ele geçirdiğinizde ülkeyi de ele geçirirsiniz. Ama bunu yaparken kendinizi ortaya koymayacaksınız. Mutlaka taşeron kullanacaksınız.
…/…
Telefon artık sadece iki kişi arasındaki bir iletişim aracı değil!
Telefon demek “sosyal medya” ile binlerce kişiye ulaşmak demek! Bu yeni medyanın kontrolünü elinde tutanlar, insanları kimi zaman istedikleri gibi yönlendiriyor.
İstedikleri kişinin sesini kısıyor,
istedikleri kişinin sesini çoğaltıyor.
BİZDE ASLA OLMAZ!
Corona virüsü salgınından en çok etkilenen Avrupa ülkelerinden olan İspanya'da yeni bir tartışma başladı.
Muhalefetteki solcu parti haftalık çalışma gün
sayısını 4'e indirmeyi teklif etti!
İlginçtir ve teklifi hükümet kabul etti ve onayladı!
Bizde böylesi olaylara hiç rastlamıyoruz.
Muhalefet hangi öneriyi getirirse getirsin, iktidar reddediyor.
Aradan biraz zaman geçtikten sonra muhalefetin önerisinin bir benzerini kendisi getiriyor ve kabul ediliyor!
ÇOCUKLAR NEDEN ÖLÜYOR!
Sağlık Bakanlığı verilerine göre; son 5 yılda 120 binin üzerinde çocuk için ev kazaları yaralanmalarıyla acile başvurdu.
Rakam oldukça yüksek!
Ancak daha korkutucu bir yanı var!
120 bin kazanın 2 bini ölümle sonuçlandı.
Türkiye'de çocuk ölümlerinde, ev kazaları 4'üncü sırada yer alıyor.
Çocuklarımız en korunaklı olması gereken yerde, evlerinde yaşamını yitiriyor. Anneler ve babalar!
Lütfen biraz daha dikkat!
NEFRET!
Charles Bukowski, şöyle diyor:
-Nefret ettiğin insanla iyi geçinme
çabasına siz medeniyet diyorsunuz, ben sahtekarlık diyorum. O yüzden anlaşamıyoruz.
…/…
Yaşadığımız çağı düşünün.
Medeni bir çağda mıyız, yoksa “sahtekarlık çağında mıyız?”
Ya da medeniyet
ve sahtekarlık ikisi birlikte mi yükseliyor!
GÜNÜN SÖZÜ!
Büyük insanlar veda ederek gider, küçük insanlar ihanet ederek giderler.
GÜNÜN KARİKATÜRÜ