Analar ve yavruları

Yaşamın İçinden

Analar ve yavruları

Annesi, küçük oğlunu arada bir, bir şeyler alması için bakkala gönderir.

Karşılığında da para verirmiş.

Ve bu durum devam edermiş hep.

Olacak ya.

Anne oğluna bakkala gittiği için, para vermeyi biraz geciktirmiş.

Günlerden bir gün oğlu bir fatura çıkartıp, mutfakta, annesinin göreceği yere koymuş.

Ekmek aldım 50 kuruş.

Gazete aldım 50 kuruş.

Şeker aldım 50 kuruş.

Tuz aldım 50 kuruş.

Toplam: 200 kuruş borcun var anneciğim.

---//--

Oğlu okula gidince, annesi mutfaktaki faturayı görmüş.

Anneliğe özgü acıyla karışık gülümseyerek,

O da bir fatura hazırlayıp, oğlunun yatağının üstüne parayla birlikte koymuş:

“Sevgili oğlum.

Dokuz ay karnımda taşıdım hiçbir şey.

Yemedim yedirdim, giymedim giydirdim hiçbir şey.

Uyumadın uyuttum. Hiçbir şey.

Hasta olduğunda sabahlara kadar başında bekledim hiçbir şey.

Toplam: Hiçbir şey.

--//--

Bilemiyorum.

Oğlu annesinin hazırladığı faturayı gördüğünde ne yapmıştır?

Parayı alıp sevinmiş midir yoksa boynuna sarılıp, “Bağışla beni canım annem” mi demiştir?

Komşumuz Cemile Hanım ile oğlu Hakan’ı görünce anımsadım bu fıkrayı.

Hakan şimdi ortaokul ikinci sınıfta.

Tam yedi yıldır Cemile Hanım da okula, sıcak soğuk demeden, sabah akşam, gider gelir.

Geçen gün takıldım:

“Cemile Hanım karnen nasıl? ”

Oğlu Hakan’ın elinden sıkı sıkı tutmuş.

“İyi” dedi gülerek, “Takdir aldım. ”

İşte ana yüreği.

İşte sevgilerin en güzeli.

--//--

Atalarımız boşuna dememişler:

“Ana gibi yar olmaz. ”

Gerçekten doğru.

Sevelim ve sayalım analarımızı.

Sevelim ve sayalım ki sevgileri ve saygıları karşılıksız kalmasın.

 

Günlerin getirdiği

Soğuk geçti gerçekten de

Önceki gün Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısına gittim. CHP’li ve AKP’li üyeler mecliste küs gibiydiler.

Başkan Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, divan katipleri Hüseyin Erdemir ve Nuray Akçasoy yerlerini alır almaz başladı çalışmalar. Yoklama, gündem ve görüşmeler. Büyükerşen her madde için aynı şeyi tekrarlamaktan yoruldu sanıyorum. “Komisyona havalesine… Kabul edenler etmeyenler… Kabul edilmiştir…”

Erdal Caferoğlu ile Ahmet Ataç, Ayhan Kavas ile Ertan Koşarsoy, Fuat Gürcüoğlu ile Mehmet Biçerli yan yana oturmuşlardı. AKP’lilere baktım. Yan yana oturanlar bile birbiri ile konuşmuyordu. Dışarı çıkarken AKP’li Ahmet Süzer’i gördüm. Süzer’e “ Nasılsın, ne var ne yok?” dedim. İşi aceleymiş. Sonra görüşürüz deyip yürüdü.

Dışarı çıktığımızda gazeteci arkadaşlar “ Hocam ne yazacağız?” diye sorduklarında gülerek “Operasyondan sonra ilk meclis soğuk geçti. Her şey komisyona havale” deyin dedim.

 

14 Şubat Kürke Karşı Eylem Günü

14 Şubat Sevgililer Günü’nün reklamları günlerdir sürüyor. “Sevgililerinizi unutmayın. Alacaksanız şunlardan alın. Sakın sevgilinize sürpriz yapmayı unutmayın.” v.s.

Sevgililer Günü’nün yerini içinde bulunduğumuz günlerde, bir başka gün almış. Bazı ülkelerde, 14 Şubat “Dünya Kürk Karşıtı Eylem Günü” olarak kutlanıyormuş. Nedeni de 14 Şubat’ın dünyada en çok kürk satılan gün olmasıymış. Kürkleri için korkunç işkencelerle öldürülen hayvanlar için bir hanım yazar diyor ki “Bu hayvanların günahını bence kürk giyen kadınlar kadar hediyeyi alan erkekler de paylaşıyor. Hatta bizzat paylaşıyorlar. Sevgililer Günü’nde sevgilisine kürk almayı planlayan erkekleri şimdiden uyarıyorum. Başka bir hediye düşünsünler. Hatta kürk parasının bir derneğe sevgilisinin adına bağışlasın. Ben bana bunu bir jest yaparak bir derneğe bağış yapacak bir erkekten çok etkilenirim mesela. Sizin sevgiliniz de benim gibi olabilir.”

Bir hayli ilginç değil mi? Bir yanda Sevgililer Günü diğer yanda Kürk Karşıtı Eylem Günü. Hangisine bakarsanız bakınız, başrolü erkekler oynayacak galiba…

 

Cemal Çavdarlı el altından

Cemal Çavdarlı, Belçika’da yaşayan Emirdağlı bir vatandaş. Çavdarlı’nın adı geçtiğimiz yılda AKP’den belediye başkan adaylığında geçmişti. Ama olmamış, nedense aday olarak ortaya çıkmamıştı. İçinde bulunduğumuz günlerde Çavdarlı’nın adı politik çevrelerde gene AKP’den dillendirilmeye başlanmış. Özellikle Emirdağlıların yoğun olarak yaşadığı, Emek, Erenköy, Şarhöyük ve Favzi Çakmak Mahallelerine sık gelip gittiği söylenen Çavdarlı için AKP’liler “Genel merkezin onayı olmadan bu iş olmaz” derlerken, Çavdarlı’ya yakın isimler ise “Cemal Çavdarlı AKP Genel Başkanı Erdoğan’a yakın bir isim. Onun için de politikada şansını deneyecek” diye konuşuyorlarmış. Politika da peşi n konuşmak gerçekten zor. Göreceğiz. Çavdarlı AKP’de kendisine yer bulabilecek mi? Bulursa bu yerin adı ne olacak?