Anadolu Üniversitesi ve trajikomik durumu

2 Eylül kampüsünün Anadolu Üniversitesi’nden (AÜ) ayrılarak Eskişehir Teknik Üniversitesi’ne (ESTÜ) dönüştürülmesini pek olumlu bulmamıştık. Zira yeni üniversitedeki kuruluş sancısı hala devam ediyor. Allah’tan tecrübeli bir isim olan Prof. Dr. Tuncay Döğeroğlu rektör olarak atandı da, bu sancıyı çeşitli çalışmalarla hafifletiyor. Her neyse… Bölünmeyle beraber, AÜ’nün bünyesindeki Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi ile Hasan Polatkan Havalimanı da ESTÜ’ye bağlanmıştı. Yani AÜ’nün elinde, Açıköğretim Fakültesinde faaliyet gösteren havacılık bölümlerinden başka hiçbir şey kalmamıştı. Şimdi sıkı durun! AÜ, 5 kıtada faaliyet gösteren Uluslararası Havalimanları Konseyi’nin (ACI) Avrupa kıtası akademik üyesi oldu. Böylelikle Açıköğretim Fakültesi Havacılık Yönetimi Lisans Programı, ACI tarafından akredite edilen Türkiye’deki ilk ve tek program olma unvanını AÜ’ye kazandırdı. Özetle, ne havacılıkla ilgili bir fakültesi olan, ne de havalimanı olan AÜ, havacılık eğitimi konusunda uluslararası alanda Türkiye’yi temsil edecek. İyi niyetli bakmak istiyorum, ancak bu durum AÜ’nün havacılık anlamında çırpınışından başka bir şey değil. Evet, Açıköğretim Fakültesi değerlidir, havacılık alanında çalışmalar yapan akademisyenler de önemlidir. Ancak tek başına bunlar yeterli değildir. Tüm bu anlattıklarımın meali şu: AÜ, bölünmeden önceki günlerin ekmeğini yemeye devam ediyor. Ancak zamanla, o ekmek de bitecek…

Sırada hangi müdürlük var?!

Yıllar içerisinde Eskişehir’deki bölge müdürlükleri ile genel müdürlükler yavaş yavaş kapatıldı ve başka şehirlere taşındı. En son TÜLOMSAŞ kapatılarak Ankara’da kurulan ve daha tabelası dahi olmayan bir şirkete bağlandı. Bütün bunların geçerli bir nedeni olması gerekiyordu ancak hiçbir yetkili hiçbir açıklama yapmadı. O nedenle kamuoyu,  genel müdürlükler ile bölge müdürlüklerinin elimizden alınmasını, Eskişehir’e karşı yapılan art niyetli bir tavır olarak algıladı. Şimdi merak ediyorum, sırada hangisi var? Orman Bölge Müdürlüğü mü? DSİ 3. Bölge Müdürlüğü mü? Meteoroloji 3. Bölge Müdürlüğü mü? Tapu ve Kadastro 17. Bölge Müdürlüğü mü? İller Bankası Eskişehir Bölge Müdürlüğü mü? Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Bölge Müdürlüğü mü?

CHP’nin disiplin kurulu başkanı?

 
Çok görünür olmasa da partilerdeki disiplin kurullarının önemi büyüktür. Hukukçulardan oluşan disiplin kurulları ise, çok daha sağlıklı çalışır. Buradan geleceğim nokta şu… CHP, il kongresini iki hafta önce gerçekleştirdi. Disiplin kuruluna göz attım. 9 kişilik disiplin kurulunda dört tane hukukçu var. Zira parti tüzüğü de bunu tavsiye ediyor ve “müracaat olması halinde dört hukukçu disiplin kurulunda yer almalıdır” diyor. -Tabii CHP, disiplin kurulunda hukukçuların yer alması anlayışını, son 10 yıldır önemsiyor.- Peki, dört kişinin yer aldığı disiplin kurulunun başkanı kim? Emekli bir hakim olan ve şu an avukatlık yapan Halim İmadoğlu! Görüldüğü üzere Eskişehir CHP il örgütü, çıtayı yükseltmiş ve disiplin kuruluna bir de hakim kazandırmış. İlerleyen yıllarda bu sağlıklı anlayışın daha da gelişeceğini düşünüyorum.

Belediye harekete geçmeli

 
Bakın şu haber önemli: “Sarıcakaya İlçe Kaymakamlığı, Sarıcakaya Belediye Başkanlığı, Kadınlar Kooperatifi ve Ziraat Odası’nın ortak yürüttüğü ‘Kadın Çiftçi Eğitim Merkezi’ projesi Japonya hükümeti tarafından 90 bin dolar hibe almaya hak kazandı.” Bu haber neden önemli biliyor musunuz? Türkiye’deki koca koca belediyeler aldıkları irili ufaklı hibeleri devasa bütçeli reklamlarla millete anlatıyorlar. Hatta bir seferliğine değil, yıllarca anlatıyorlar. Peki, Eskişehir’in şirin belediyelerinden olan Sarıcakaya Belediyesinin neyi eksik? Küçük bir belediye olmasına rağmen tarımsal kalkınma ve tarımda kadın istihdamına ilişkin çeşitli paydaşlarla proje geliştirmiş, imrendiğimiz Japonya’dan hatırı sayılır hibe almış. Bence belediye bir an önce harekete geçmeli. Bir sonraki seçime kadar, yani 2024’e kadar bu hibeyi millete anlatmalı.