Anadolu Üniversitesi’nden destek alınıyor mu?

Milli Eğitim Bakanlığı, Covid-19 salgını nedeniyle ilkokul, ortaokul ve liselerde gerçekleşen eğitime ara verdi.
Bununla beraber ‘uzaktan eğitim’ şeklinde tanımlanan Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden eğitim faaliyetlerine başladı.
 
*
 
Peki, Milli Eğitim Bakanlığı, açıköğretim konusunda dünya çapında olan Anadolu Üniversitesi’nden faydalanıyor mu?
 
*
 
Bu sorunun cevabını öğrenmek için Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı’yla görüştüm.
 
*


 
“Açıköğretim içeriği ilk, orta ve lise öğrencilerine değil üniversite öğrencilerine dönük” diyerek sözlerine başlayan Çomaklı, yine de bazı noktalarda bakanlığa destek verdiklerini ifade ederek şunları söyledi:
 
TANITIM VE BİLGİ DESTEĞİ
“Bildiğiniz üzere Milli Eğitim Bakanlığının EBA isimli bir sistemi var. O sistem üzerinden uzaktan eğitim faaliyeti sürdürülüyor. Bizim bu noktada desteğimiz tabii ki var. Biz üniversite olarak EBA’nın tanıtım işini organize ediyoruz. Ayrıca sisteme ilişkin ‘nasıl kullanılabilir’ şeklinde bilgi desteği veriyoruz ve deneyimlerimizi aktarıyoruz.”
 
*
 
Bildiğiniz üzere, üniversitelerdeki eğitime de ara verildi.
Peki, üniversite öğrencileri için bir hazırlık var mı?
Muhakkak bazı üniversitelerin internet üzerinden sunduğu bir eğitim var.
Ancak bu yeterli değil; dahası, internet üzerinden eğitim verebilecek kabiliyeti hiç olmayan üniversitelerimiz de var.
Bu noktada Rektör Çomaklı, Anadolu Üniversitesi’nin verdiği desteği şöyle açıkladı:
 
AÇIKÖĞRETİM YÖK’ÜN HAVUZUNDA
“Biz açıköğretim sistemini bütün üniversitelere açtık. Sistemimiz içerisindeki tüm eğitim programları, dersler ve materyaller bütün üniversite öğrencilerine açık. YÖK’ün kurduğu ortak havuzdan açıköğretim sistemindeki materyaller herkes tarafından kullanılabilecek. Ayrıca yurtdışında eğitim alan Türk ve yabancı öğrencilere de sistemimiz açtık, onlar da bu sistemden faydalanabilecekler.”  
Herkes kendi işini yapmalı


 
Covid-19 salgını nedeniyle 65 yaş üstü yurttaşlarımıza sokağa çıkma yasağı getirildi. Bunun nedeni riskli yaş grubunda oldukları için sağlıklarını korumak. Peki, ihtiyaçları nasıl karşılanacak? Devlet bunu da düşündü ve 112 (ambulans), 155 (polis) , 156 (jandarma) numaralı hatların ucundaki kişileri görevlendirdi. İlk etapta, yani organizasyon yapılana kadar doğru bir hamle olduğunu söyleyebilirim. Ancak artık buna bir son verilmeli. Sağlık personeli kendi işini, polis kendi işini, jandarma kendi işini yapmalı. Yani gıda maddeleri veya başka bir şeyin taşıyıcılığını yapmamalı. O zaman ne yapılmalı? Kızılay daha da aktifleştirilmeli. UMKE daha da aktifleştirilmeli. AFAT daha da aktifleştirilmeli. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü daha da aktifleştirilmeli. O ‘fiyakalı’ yardım vakıfları ve dernekleri aktifleştirilmeli. Bununla beraber bir hat kurulup, o hat üzerinden yaşlılarımız bu kurumlara ulaşmalı ve taleplerini bildirmeli. Yani anlatmaya çalıştığım, herkes kendi işini yapmalı; devletin yoğun iş yüküne sahip asli kurumlarına daha fazla yük bindirilmemeli. Bu görüşlerimi AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan’la da paylaştım. Çalışkan’ın yorumu ise özetle şöyle oldu: “Ben size bu konuda katılıyorum. Görevli anlamında, buna ilişkin kısım bugünlerde netleşecek.” Çalışkan’ın bu konuyla ilgili ifadelerinin tamamına ‘ES TV YouTube kanalı’ndan ulaşabilirsiniz. Hepimiz konunun takipçisi olalım, herkesin asli işini yapmasını sağlayalım.  
Ali Sirmen bugünleri de atlatacak


 
Her gazeteci adayının, iletişim bilimleri fakültesinde mesleğe hazırlanırken örnek aldığı gazeteciler vardır. Benim de, fakülte yıllarımda, hem yaşam biçimini hem de gazetecilik anlayışını örnek aldığım isimlerden birisidir Ali Sirmen. Hala da örnek alırım… Bildiğiniz üzere yaşamı boyunca büyük zorluklar çekmiş, zulme karşı direnmiş ve halkın çıkarları doğrultusunda mesleki yaşamına devam eden bir isimden bahsediyorum. Cumhuriyet sevdalısı ve Cumhuriyet gazetesi yazarı… Bugünlerde Covid-19’la mücadele ediyor. Cumhuriyet’in Ankara Temsilcisi olan değerli ağabeyim Sertaç Eş’ten aldığım bilgiye göre, doktorlar iyimser bir tablo çiziyormuş. İnanıyorum ki Ali Hocamız bu günleri de atlatacak ve bu ülke için mücadeleye devam edecek…