Anadolu Üniversitesi hocaları dertli!

Anadolu Üniversitesi Rektörlüğüne kimin atanacağı konusundaki yazımdan sonra arayan, soran çok oldu.
Meğer hocalar ne kadar dertliymiş…
Buna benzer durumu, Anadolu Üniversitesi’nin Açıköğretim kaynaklı döner sermaye katkı paylarının akademisyenlere verilmesinin kesilmesinde yaşamıştım.
Bu haksızlığı köşeme taşıdığımda Anadolu Üniversitesi’nden pekçok hoca ismi yazılmamak üzere sitemlerini aktarmıştı.
Öncelikle şunu söylemek gerekir ki üniversiteye siyaset girmemeli. Rektör adayları bu koltuğa oturmak için bilimsel bir çaba içinde olmaktan çok siyasi angajman kurma peşinde maalesef.
Sohbetlerimizde ilk konuşulan konu “Şu hocanın AK Parti’de şöyle bir torpili var, bunu tanıyor, şunu tanıyor…” gibi.
Bilim yuvası olması gereken üniversitelerin geldiği nokta bu.
Akademik başarıdan daha çok koltuğu korumak için veya o koltuğa gelmek için mevcut iktidar ile iyi ilişkiler kurmak…
Durum böyle olunca da maalesef geleceğin teminatı gençler her geçen yıl gerileyen, akademik başarısı tartışmalı hale gelen üniversitelerde düşük kaliteli bir eğitime muhatap kalıyor.
Neyse fazla dağıtmadan meseleye gelelim….
Anadolu Üniversitesi’nden bazı hocalar arayarak rahatsızlıklarını dile getirdiler.
Anadolu Üniversitesi’nin eski halini mumla arar hale geldiklerini söylediler. 
Rektörlük için öncelikli adayları Anadolu Üniversitesi’nden bir akademisyen olması.
Üniversitenin kapısını bilmeyen, hayatında bir kere bile Anadolu Üniversitesi Yerleşkesi içine girmemiş bir akademisyenin  rektör olarak atanması diyebilirim ki yüzlerce hocada büyük rahatsızlık yaratacak. 
Siyasi angajman da olsa en azından Anadolu Üniversitesi’nden bir akademisyen atanması kötünün iyisi olarak değerlendiriliyor.
Bu arada YÖK’te görüşme yapan 30 civarındaki rektör adayı arasında değerli akademisyenler var.
Bunlardan biri de atanabilir.
Ama…
Daha önce de yazdığım gibi milletvekili veya belediye başkan aday adayı olup, listelere konulmayan ya da aday yapılmayan AK Parti’li akademisyenler  mevcut. 
AK Parti, rektörlükleri siyasi ulufe için de kullandığından…
Dışarıdan bir akademisyenin rektör olması düşük bir ihtimal değil.
Hasılı…
Hocalar dışarıdan birinin atanmasını istemiyor. 
Atanırsa üniversite kan kaybetmeye devam eder görüşü hakim. 
Benden söylemesi…

Siyasete emekliler yön verecek!

En düşük maaşlı emeklilere Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in müsaade ettiği kadar bir zam verildi.
Bu karar alınmasaydı 1,8 milyon Bağ-Kur ve SSK emeklisi 10 bin liraya talim etmeye devam edecekti.
Sanki bir lütuf verircesine en düşük emekli maaşı 12 bin 500 liraya çıkıyor.
Bu rakam kimseyi tatmin etmez.
TÜİK aracılığıyla düşük açıklanan enflasyon rakamlarına göre çalışan ve emekli kesimi açlık ve sefalete mahkum kılan iktidara yanlış ekonomi politikalarının hesabı sorulur…
Hesap soracaklar arasında emekliler ilk sırada. 
Öyle ki yerel seçimlerde siyasi dengeyi değiştirebilecek kudrete sahip olduğunu fark eden emekliler, sefil yaşama adeta isyan ederek sokaklarda eylem yapmaya başladı.
Ez cümle…
Siyasete görmezden gelinen emekliler yön verecek.
Demedi demeyin.