Görüşler
AKP milletvekili "Salih Koca"nın seçildikten sonra ilk açıklamasıydı:
"Anadolu Üniversitesi'ni yönetenler artık laf değil icraat yapmalı..."
Neden?
"Sıralamada çok geri kaldılar!"
…….
YÖK, üç büyük ildeki üniversitelere soruyor:
"Türkiye'nin yarı kadrosunu size veriyoruz ama, bakıyoruz da, hala bir şey üretemiyorsunuz...”
İstanbul, Ankara ve İzmir üniversiteleri kendilerine yönelik ölçütlerle sıralama sunuyorlar:
"İşte biz buyuz..."
Anadolu Üniversitesi böyle değil...
Türkiye'nin büyük sorunlarına katkıda bulunan bir üniversite...
"Dağdaki çocuğu bünyesine alan üniversite..."
Klasik üniversite sıralamasında yeri olmayabilir...
Ama biliyor musunuz?
"Bugün internette en fazla tıklanan üniversite…”
…….
Kulakları çınlasın…
"Murat Mercan" da milletvekili olduktan hemen sonra ilk açıklamasını yapmıştı:
"Üniversiteler laf değil, iş yapmalı..."
Gariptir!
"İlk hedef hep üniversiteler..."
"Öncelikle de Anadolu..."
İnsan ister istemez düşünüyor..
"Temelinde Büyükerşen var ya!.."
…….
Bugün "Anadolu Üniversitesi"nin ayrı ve özel bir günü daha yaşanacak...
“Yeni rektörünü seçecek...”
9 aday var ve ikisi kadın...
Oldukça renkli geçeceğine inanıyor ve hepsine başarılar diliyoruz...
Anadolu'nun Eskişehir değil, dünyadaki yerini tartışmaya bile gerek yok!..
Yeter ki..
“Eğitim yuvasına siyaset girmesin!..”
İngiliz leydisi ve Temel
Temel Avrupa'da trenle seyahat ediyormuş.
Kompartmanda bir İngiliz leydisi ile biri İngiliz, diğeri Fransız iki centilmen daha var. Bir ara kadıncağız, herhalde yediği fasulyelerin azizliği olacak, hafif seslice bir gaz çıkarmış.. Tabii yüzü kıpkırmızı olmuş!
İngiliz centilmen Leydi’yi mahcubiyetten kurtarmak için hemen kabahati üzerine almış:
"Çok affederseniz leydim, kendimi tutamadım. Özür diliyorum..."
Biraz daha gitmişler, birkaç istasyon geçilmiş.
Haydi Leydi bir daha!..
Belli ki fasulye fazla kaçırılmış...
Bu kez Fransız centilmen üstlenmiş:
"Pardon madam.. Bendeniz de boş bulundum, affınıza sığınırım..."
Biraz sonra Temel yerinden kalkmış, çantasını almış, kapıya doğru giderken "Ha uşaklar" demiş:
"Ben bu istasyonda ineyrum. Ha bu karı bir daha yellenirse kabahat benimdur daaa!.."
Kiminle evlisin?
Mahkemede hakim, Temel'e sormuş:
-Kiminle evlisin?
"Bizim kariylan!"
Hakim sinirlenmiş:
-Sen hiç erkekle evlenen duydun mu?
"Duydum hakim bey..."
-Kimmiş?
"Bizim kari!.."
Tıp Fakültesi öğrencisine
Başbakan Erdoğan, gerçekten durmak bilmiyor! Trakya'da ayaküstü üniversite eğitimini de düzenledi...
Ne demişti?
"Kardeşim 6 yılda bitireceksen bitir, 7-8-9 yıl sınırsız böyle bir şey olur mu?"
Böylece örneğin tıp öğrencisi sınıfta kaldığı anda atılır.
"Çünkü TIP fakültesi zaten 6 yıl malum..."
Baransu'nun iki hayatı
Gizli askeri planları ve elindeki sahte belgeleri önce yayınlayan sonra savcılığa teslim eden "Mehmet Baransu" hakkında, ne bir soruşturma açıldı... Ne bu CD'leri nereden bulduğu soruldu. Ne de mahkemede tanık olarak dinlenmesi talebi kabul edildi...
Aksine yargı tarafından korumaya alındı.
Yandaş medyada adeta kahraman ilan edildi.
Ancak olayın ucu AKP'ye dokununca aynı işlem "vatan hainliği" oldu.
“Bir kabile yönetimi yaşıyoruz adeta. Kabile reisi ne derse o!..”
Melih Aşık
Canküyer’den Balbay’ın denizi
Anadolu Üniversitesi'nden emekli Prof. Dr. "Ersoy Canküyer"in kalemi de bir ayrıcalıktır...
Kısa süre de olsa yazarlık yaptı...
Beğeniyle izliyorduk ama dedik ya kısa sürdü…
Canküyer, "Mustafa Balbay"ın tahliye olduğu gece duygulu bir yazı sundu facebook'ta...
Çok tıklansa da okuyucularımızla paylaşmak istiyoruz:
- "Sevineyim" diye düşünüyorum, birikmiş öfkem ve üzüntüm, layıkı ile sevinmeme mani oluyor...
"Sevinsem" diyorum, içeride çile dolduranların hayali sevinci gölgeliyor... "Sevinmeyelim" diyorum yapamıyorum...
Ağarmış saçları, çökmüş çehresi ile "Balbay" gerçeği beni alıkoyuyor. Neye sevineyim ya da neden sevindirebiliyorlar? Duygularımıza bile sahip çıkamadığımız bir ortamda, şaşkın, adeta çaresiz, edilgen bir konumda yaşayıp gidiyoruz...
" Balbay, denize atılıp hayata döndürülen bir deniz yıldızı, onun için fark etti..."
Tüm sevilenlerin, sevenleri ile kavuşmasını gönülden diliyorum...
Kıssa-dan
Ülkemizde her gün, her yıl seçim yapılıyormuş gibi bir hava var. İktidarın kavgacı tutumu nedeniyle zaten hemen her gün sanki seçim var bu ülkede..
Cüneyt Arcayürek
Günün Sorusu
İsmet İnönü döneminin milletimiz için ne büyük bir şans olduğunu, ondan sonraki iktidarları bir düşünün.
"Var mı İsmet Paşa gibi bir adamımız?"
Oktay Akbal
Gerilim
Bence hesap verme zamanı çok yakın...
Bu kadar şantaj, komplo, tuzak...
İşkence, acı, can, kan...
“Yerde kalmayacak…”
Bekir Coşkun
Günün Olayı
Erdoğan "Üniversiteyi zamanında bitiremeyen atılacak" diyor!
Bu durumda hem okuyup, hem çalışmak zorunda olan öğrenciler için okumak hayal olacak!
Akif Kökçe
Günün Biberi
BDP'den sonra MHP'nin İstanbul adayı da Gezi'ci çıkmış.
Her parti ayrı bir Gezi'ci aday çıkaracağına Geziciler birleşip bir aday çıkarsaydı ya!
Günün İncisi
İnsanın kazandığı paradan değil, paranın kazandığı insandan korkun.
Hanri Benazus
Günün Sözü
Davacının aptalı derdini mübaşire anlatır!
Balthör
Günün Balı
Yalnızlık paylaşılmaz…
Çünkü, kimisi çok pay ister, kimisi de az.
“Payına razı olan çıkmaz yani!.."
İbrahim Ormancı
Günün Şiiri
Çakıl
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken
Bir erik ağacı tepeden tırnağa donanır
Deliler gibi dönmeye başlar
Döndükçe yumak yumak çözülür
Çözüldükçe ufalır küçülür
Çekirdeği henüz süt bağlamış
Mavi bir erik kesilir ağzımda
Dokundukça yanar dudaklarım
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
B. Rahmi Eyüboğlu (Varlık-1956)
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...