AMOLED'de biz de varız

Bakan Işık, akıllı telefonlarda kullanılan AMOLED ekran teknolojisine dair tarihi bir gelişmeyi duyurdu. Işık, "TÜBİTAK'ta yerli imkanlarla, mobil sektöründe önemli bir teknoloji olan "AMOLED" geliştirmek için proje başlattık. Proje ile LCD teknolojisine kıyasla görüntüleme hızı, geniş görüş açısı, incelik ve esneklik gibi avantajlara sahip teknoloji kazanacağız" dedi.

Adil kullanım kotasında düzenleme

İnternet kullanıcılarının belası adil kullanım kotasında bir şeyler değişmeye başlıyor, başlasın da bence.

"Sınırsız" olarak satılan internet paketlerinde devreye girerek bağlantınızı yavaşlatan Adil Kullanım Kotası (AKK), birçok kullanıcının korkulu rüyası. BTK'nın 2016’da yapmayı planladığı düzenlemeler, AKK'yi kaldırmayacak olsa da, biraz daha "makul" seviyeye getirecek.

BTK'nın 2016'ya ait 50 sayfalık raporunda Adil Kullanım Kotasında da bazı değişiklikler yapılacağı belirtildi. Kesin rakamlar verilmese de planlar, hızın düşme aralığını azaltmak yönünde. Örneğin düzenleme sonrasında, kotanız dolduğunda hızınız 3 Mbps'ye düşüyorsa bunun yerine 5 Mbps'ye düşebilir. Elbette bunlar sadece tahmini bilgiler, ancak çok büyük bir beklentiye girmemekte fayda var derim.

Google DAEŞ’i soranlara

Öğütler verecek

İngiltere’de tanıtılan uygulamaya göre Google’da ‘DAEŞ, El Kaide’ gibi örgüt isimlerini arayanlar, uyarıcı yazı ve videoların bulunduğu terör karşıtı internet sitelerine yönlendirilecek

Radikal örgütlere ilişkin yapılan aramaları ‘radikalleşme karşıtı uyarılar’ içeren internet sitelerine yönlendirmeye hazırlanan Google arama motorunda DAEŞ, El Kaide, cihat veya radikal örgütlerin diğer simgesel isim, terim ve deyimlerini kullanan kişiler radikal akımların yarattığı tehlikelere karşı uyaran yazı, rapor ve videolarla karşılaşacak. Şirket, pilot projesini ilk olarak İngiltere’de parlamento üyelerine tanıttı. Bence güzel olmuş ellerine sağlık yapanların, düşünenlerin de akıllarına sağlık. Bu özellik geliştirilebilir mi sizce? Mesela okulu asma taktikleri sorulduğunda Google amcaya veya uyuşturucu kullanımını özendirici içerikler ya da ne bileyim insan canına kıyma ile ilgili cesaret verici ve özendirici sorgulamalar için de geliştirilmeli diye düşünüyorum.

Uykusuz kaldığımızda ne yaparız?

Akıllı telefonlar yokken ya da Facebook, Twitter, Instagram (vb.) yokken uykusuz kaldığımızda ne yapardık hiç düşündünüz mü? Bir çoğumuz açar tv’yi ne bulursak izlerdik, kimimiz sevgilimize şiirler mi yazardık. Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses veya Orhan Gencebay kasetini teybe koyar dinledikçe hüzünlenir durur muyduk? Haylazlıklar yapıp uykumuz gelinceye kadar arkadaşlarla mı takılırdık.

Şimdi durum biraz farklı hatta çok farklı Bilim insanları, gün içerisinde Facebook’a çok fazla girmenin “uykusuzluk” belirtisi olabileceğini ortaya koydu.

ABD’de Kaliforniya Üniversitesi’nde bir araştırmaya imza atan bilim insanları, aşırı Facebook kullanımının sosyal medyaya olan meraktan değil, uykusuzluktan kaynaklanabileceği bilgisine ulaştı.

Daha önce yapılan araştırmaların aksine bu kez teknoloji kullanımının uyku düzenine etkisi değil, uykusuzluğun teknoloji kullanımındaki etkisiyle ilgili bir çalışma gerçekleştirildi.

Araştırmanın liderliğini üstlenen Gloria Mark, 34 erkek, 42 kız öğrencinin yer aldığı bir deney grubunun bilgilerini 1 hafta boyunca düzenli olarak ekibiyle takip etti.

Öğrencilerin bilgisayar ve akıllı telefonlarına yüklenen bir yazılımla, uygulamalar arası geçiş ve pencere değişikliklerinin zamanları kayıt altına alındı. Bu yazılım sayesinde, öğrencilerin hangi zaman aralığında, ne sıklıkla uygulamaları kullandığı gözlemlendi.