Rahmetli babamız belediyede sağlık ekibinin kontrol heyetindeydi...
Bir akşam oturmuş anlatıyordu:
"Bugün şu sinemaya gittik, rezillik, şu hamama gittik pislik!.."
Derken, "Yeter!" diye bağırmıştı annemiz...
-Neden?
"Yarın yazar gazeteye!.."
…….
İçinde sır tutamayan yalnız gazeteciler midir?
Örneğin Kral'ın uşağı...
Kral'ın çok uzun kulaklarını tesadüfen gören uşak, yıllardır sakladığı bu sırrı kimseye söyleyememiş...
Sonunda bir kuyunun içine haykırmış:
"Midas'ın kulakları eşek kulağı..."
Bizim meslek de böyle...
"Tut tutabilirsen!.."
Nereye kadar?
"Yasal süresi 10 yıl..."
Çok önemli iki olayı bu süreyi tamamladıktan sonra yazmıştık...
Peki, ya özel ve kişiselse?
"O da olsun, 10 gün..."
Çoktan geçti, yazalım...
Eskişehir’deki "Başakşehir" maçını evinde izliyormuş "Amigo Orhan..."
Hani o son dakikalarda attığımız gol var ya...
Hakem iptal edince, yattığı yerden fırlamış Orhan abi...
“Nereye atladığını hatırlamıyor!..”
Ve de şu anda...
"Yürümekte zorlanıyor, yürüyemiyor!
…….
Hani ligten düştük ama, hala nelere mal oluyor, görüyorsunuz!
“Yazma!” dedi Orhan abi:
"Silahlar konuşur..."
"Farketmez" dedik:
"Takımın başına Tabanca geliyor diyorlar!”
Polimeks Holding’in sahibi "Erol Tabanca"nın başkanlık için adının geçtiğini duyunca, telefonda coştu:
"Kılıçoğlu'ndan sonra en büyük başkan olur..."
Keşke olsa… Evinde tedavi gören “Orhan abi”ye buradan da geçmiş olsun diyoruz…
“Düşmeye gör demişler!”
***************************
Foto: Kemal Kılıçdaroğlu
Tren Kemal Bey için kaçtı mı?
CHP 26. Dönem Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı'nın ardından gerçekleşen Parti Meclisi'nde, Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştiriler sürdü.
Dokunulmazlık konusu hala tartışılıyor...
“Muharrem İnce” de kolları sıvamış gibi...
Ve de, başlıktaki soru Parti Meclisi'nde mecazi olarak gündeme geldi:
"Tren, Kemal Bey için kaçtı mı?"
Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirilerde genel başkanlıktan ayrılma çağrısı bile yapıldığı gözlendi...
Bu konuda gazeteci "Ahmet Atan" diyor ki:
"Tren çoktan kaçtı..."
Nasıl?
"Son 70 yıllık çok partili siyasi hayatımız ve CHP tarihi şaşmaz bir kuralı kanıtladı."
- Bir genel başkan, seçilmesini izleyen ilk seçimde iktidar olamıyorsa bir daha hiç olamıyor.
Alın bir kenara yazın:
"Adnan Menderes ve Celal Bayar" CHP’den 1941 yılında koptular. 1950'deki ilk seçimde iktidar oldular.
1964'te "Süleyman Demirel" Adalet Partisi lideri seçildi. 1965'teki ilk seçimde Başbakan.
1972’de "Bülent Ecevit" CHP Genel Başkanı oldu.
1973'teki ilk seçimde Başbakan.
1982’de "Turgut Özal" ANAP'ı kurdu.
1983'teki ilk seçimde Başbakan…
“Tayyip Erdoğan” 2001'de AKP'yi kurdu.
2002’de iktidar, 3 ay sonra da Başbakan.
Merhum Demirel’in sözünü bilen bilir:
“Lafın tamamı aptala söylenir!”
**********************************
Kavak ile kabak filizi
Ulu bir kavak ağacının yanında bir kabak filizi boy göstermiş. Bahar ilerledikçe bitki kavak ağacına sarılarak yükselmeye başlamış. Yağmurların ve güneşin etkisiyle müthiş hızla büyümüş ve neredeyse kavak ağacıyla aynı boya gelmiş...
Bir gün dayanamayıp sormuş kavağa:
"Sen kaç ayda bu hale geldin?"
"On yılda" demiş kavak.
"On yılda mı?" diye gülmüş ve çiçeklerini sallamış kabak:
"Ben neredeyse iki ayda seninle aynı boya geldim, bak!"
"Doğru" demiş ağaç...
Günler günleri kovalamış ve sonbaharın ilk rüzgarları bağladığında kabak önce üşümeye sonra yapraklarını düşürmeye, soğuklar arttıkça da aşağıya doğru inmeye başlamış.
Sormuş endişeyle kavağa: "Neler oluyor bana?"
"Ölüyorsun" demiş kavak:
"Benim on yılda geldiğim yere, iki ayda gelmeye çalıştığın için..."
*****************************
Evlenecek misin?
Apartmanın birinci katından bir hanım, yoldan geçen balıkçıya seslenir:
"Taze midir?"
- Evet…
"Pulları parlak mı, kulakları kırmızı mı?"
Tepesi atmış balıkçının:
"N'apacaksın hanım, evlenecek misin?"
************************
Akbulut örneği!..
Binali Yıldırım’a "Akbulut" yakıştırması yapılırken, Davutoğlu'nun da böyle bir mizahi olayını anımsadık...
İki yıl önce Başbakan Davutoğlu müjde vermişti:
"Polonya ile vizeleri kaldırma kararı aldık..."
Karşılığı neydi?
Davutoğlu dedi ki:
"Buna karşılık Polonya'dan THY seferlerinin arttırılması ve AB'nin Şengen vize uygulamasının
kaldırılmasına destek konusunda söz aldık..."
Vizeyi kaldırma kararı karşısında "söz" almışız...
Daha önce de böyle anlaşmalarımız olmuştu.
Örneğin "Demirel" bir Bulgaristan gezisinin ardından şu açıklamayı yapmıştı:
"Bulgarlar bize petrol satacak, biz de onlardan petrol satın alacağız..."
******************
Uçan Kuş’tan
Sonhaber gazetesi manşet atmış:
"Sınava girmeden müdür olmuş!"
Bu da haber mi abi?
"Memlekette, gerdeğe girmeden damat olanlar var!.."
**********************
Günün Sorusu
Toplum haklı olarak sormaz mı?
Bu Meclis mi ülkede barışı sağlayacak adımları atacak ya da özgürlükçü, eşitlikçi ve demokratik bir anayasa yapacak?
Yakup Kepenek
**********************
Kıssa-dan
Oldu, olacak derken "dokunulmazlıklar" kaldırıldı. Tren hızlandı, raylarda sallanarak ilerliyor.
“Bakalım bu cinnet treninin akıbeti ne olacak?”
Özgür Mumcu
*************************
Günün Olayı
Şimdi demokrasi öyküleriyle kimseyi kandırmak olanaklı değil, stratejik cahillik gerekli değil.
Karşımızda soğuk pragmatizm var. Kimse boş yere umutlanmasın...
Ergin Yıldızoğlu
***********************
Günün Biberi
Karnını bıçakla deşme yoluyla kendini öldürme anlamına gelen "harakiri" sözcüğünü bilirsiniz...
Geçen hafta bu ülkede egemenliğin iyi-kötü yaşam bulduğu tek ve son kurum olan Meclis "harakiri" yaptı.
Yakup Kepenek
***************************
Günün Sözü
Bugün cesaret edemediğin için yapamadığın şeyleri, yarın zamanın olmadığı için yapamayabilirsin.
Paulo Goelho
********************************
Günün İncisi
İhtiraslı insan asla doymaz. Her şeyi cebe atmak ister ama...
"Unutmasın, kefenin cebi yoktur!"
**********************************
Özdeyiş
Bencil insan, meyve vermeyen ağaca benzer...
*********************************
Cuk
Her aptalın bir hayranı bulunur...
*************************************
Günün Şiiri
Yanlış
Ne varsa gözlerinden bileceğim
Yeşil mi duman duman bebekleri
Uzanır mı bir eski yalnızlığa
Gözlerin boş
Ne varsa ellerin söyleyecek
Duyar mı damar damar dokunduğumu
Taşır mı akşam anılarını avuçlarında
Ellerin soğuk
Ne varsa dudaklarından duyacağım
Titrer mi alaca karanlıkta
Büyür mü öpülesi sarhoşluğunda gecelerin
Dudakların ıslak, ne varsa anlatacaksın
Neden yaşantılar bu kadar mutsuz
Yalnızlıklar neden bu kadar güzel
Yüreğin yanlış...
Alaaddin Asna (Varlık-1968)