Amerikan inekleri!..

Önder Baloğlu yazdı

9 Ocak 2016 00:20
A
a
Sütiş Eskişehir
Haftasonunda biraz da rahatlamak, en azından tebessüm etmek ister insan…

Mizahta dünya çapında yerimiz olduğunu biliyorsunuz…

“Nasreddin Hoca”nın mirasını çok iyi değerlendirdik…

“Hoca, önce düşündürüp, sonra güldürürdü…”

Her an, her yerde yaşadığımız bugünün mizahında ise fazla düşünmeye gerek yok…

“Günlük yaşamımızda, mizahın incileri birbirini kovalar…”

Ya gülmeyi çok seviyoruz…

“Ya da ağlanacak halimize gülüyoruz!”

…….

“Amerikalı neye gülüyor acaba?”

Mizah anlayışları çük geride, kendileri yaratıyorlar, ama nasıl?

“Belki tebessüm edebilirsiniz!”

Seçtiklerimizden bazıları:

-Erkek kırkayak, dişi kırkayağa ne demiş?

“Aman Tanrım, gördüğüm en güzel bacaklar, en güzel bacaklar, en güzel bacaklar…”

-Bir timsahın, diş ağrısından daha berbat şey nedir?

“Kırkayağın nasırı…”

-Hippi karısına ne demiş?

“Missisipi!..”

-Adam dişçisini neden vurmuş?

“Sinirine dokunmuş!..”

-Erkeklerin ayakta, kadınların oturarak, köpeklerin üç ayak üzerinde yaptıkları şey nedir?

“El sıkmak…”

-İneklerin en sevdiği oyun nedir?

“Muuuuuuuuuuzikaller!..”

-Peki, Amerikan inekleri nerelidir?

“Muuuuuuuuu Yorklu!..”

…….

Görüyorsunuz…

Adamlar gülmek için yaratmaya çalışıyor…

“Bizse, günlük yaşantımızda kırılıp geçiyoruz!”

Şu sayfaya bakın…

“Sağa bak Hitler, sola bak Hitler…”

Gel de gülme…

“Hill Hitler!..”

 

**********************************

 

Günün Sorusu

Yargılanacağını bile bile gazetecilik yapmak bir ahmaklık mıdır?

Yoksa, “Yılbaşında kesileceğini bile bile hindi satmak gerçekten günah mıdır?”

                                                                                                                         Mine Söğüt

 

Günün Sözü

Türkiye’deki bütün yayın organları sadece üç gün gerçeği yazsın…

“Ortada ne AKP kalır ne de liderleri…”

                                                   Mustafa Balbay

 

Gerilim

İktidarda olmanın iktidar gücünü nalıncı keseri gibi kullanmaya izin vermediğini artık halk görüyor…

                                                                                                                                            Orhan Erinç

 

Özdeyiş

Her toplum hak ettiği biçimde yönetilir…

                                                       Hanri Benazus

 

Günün Balı

Kendinizi yönetmek için kafanızı, başkalarını yönetmek için kalbinizi kullanın…

                                                                                                 Roosevelt

 

Cuk

Abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır…

 

Günün İncisi

Umut, hayatın biricik tatlı merhemidir!

Yaşam oldukça umut da vardır…

***************************

Cumartesi Öyküsü

Hitler ve ünlü “Reichtag” yangını

-27 Şubat 1933 gecesi. Berlin.

“Reichtag” alevler içinde yanıyor.

Büyük bir olay. Meclis binası kentin sembolü.

5 Mart 1933 günü de seçim var.

Nazi Partisi’nin oy kaybından korkuyor Hitler…

Sosyal Demokratlar ve Komünist Parti güçleniyor.

Böyle olursa parlamentoda bir koalisyon hükümeti kaçınılmaz olacak.

Ama işte “Reichtag” yangını bütün dengeleri değiştiriyor. Ertesi gün Hitler koşup “Hindenburg”a gidiyor, anayasanın “kişi özgürlük ve haklarını koruyan” maddesini yürürlükten kaldıran bir kararname imzalatıyor. Arkasından da teröristleri açıklıyor: “Komünistler…”

Komünist Parti’nin seçim çalışmaları yasaklanıyor. Milletvekilleri tutuklanıyor.

5 Mart seçimlerinde Nazi Partisi’nin oyları yüzde 44’e yükseliyor. Hitler kazanmıştır.

Artık engel kalmayacak, Almanya II. Dünya Savaşı’na adım adım sürüklenecektir.

Parlamento toplandığı zaman Komünist Parti milletvekillerinin 81 sandalyesi boştur. Onlar hapishanededir.

“Reichtag” yangınını çıkartanlar “Hitler” ve karakutusu “Göbbels”tir.

Yangını Nazilerin “SA” örgütü çıkarmıştır. Birkaç ay sonra da gene Hitler, “SS” örgütüne “SA”ların önde gelen 58 subayını öldürtecek, bu olay da “Uzun Bıçaklar Gecesi” olarak tarihe geçecektir. Böylece yangını yapanlar ve tanıklar ortadan kalkacaktır…

****************

 

Geç kalmanın büyük sırrı

 

Aynı yerde çalışan iki arkadaştan biri ötekine "Hafta sonunda üç kere aşk yaptım" diye hava atmış:

"Birinci aşk, on dakika uyku, ikinci aşk, tekrar on dakika uyku, üçüncü aşk ve ertesi sabah bir dinamit gibi uyanıp işe geliyorsun, sen de dene..."

 

Onu kıskanan arkadaşı söylenenleri aynen yerine getirip denemiş ve de sabah sürünerek kalkmış yatağından.

İşyerine gitmiş patronu kapıda bekliyor…

"Aşk olsun doğrusu" demiş patrona:

"20 yıldır yanında çalışıyorum, bir gün bile geç gelmedim. Bugün ilk defa yarım saat geciktim diye kapıda bekliyorsun..."

Patron, "Ne yarım saati?" demiş:

"Salı neredeydin, çarşamba neredeydin be adam!"

 

Gösteren yaşı

Uçak bileti alırken 65 yaş indiriminden yararlanmak için başvurmuş adam. Biletini aldıktan sonra gişedeki kıza teşekkür etmiş: 
“Hiçbir evrak istemeden vatandaşın beyanına itimat etmeniz çok güzel..."
Kız gülerek "Önemli değil efendim" demiş:
"Zaten 75 gibi gösteriyorsunuz…"

 

**********************

Hitler’in şantajı

-Hitler kendi kamuoyunu da dünyayı da “solun terör yaptığı, eğer kendisi olmazsa bütün Avrupa’nın komünist olacağı” tehdidi ile sindirmiştir.

İngiltere ve Fransa’nın bile Hitler’e bir ölçüde göz yummasının altında bu şantaj vardır.

Bu hırslı iktidar hummasının ateşinde yanan ise başta Almanya olmak üzere bütün dünya olmuştur. Almanya, çoğu genç erkekleri olan 5 milyon ölü verirken, 6 milyon Avrupa Yahudisini de toplama kamplarında öldürmüştür.

Milyonlarca insan sakat kalmış, yersiz yurtsuz, işsiz sahipsiz ortalarda gezinmeye mahkûm olmuştur.

Sovyetler Birliği en büyük kayıpla 10 milyon asker, 10 milyon siville 20 milyon insanını kaybetmiştir. Amerika doğuda ve batıda 300 bin kayıpla savaşı kapatmıştır.

“Hitler ve suç ortakları, en büyük zararı da kendi ülkelerine vermişlerdir…”

 

***************************************

 

Günün Şiiri

 

Toprak, güneş ve ben

 

Bu gün pazar

Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar

Ve ben ömrümde ilk defa

Gökyüzünün bu kadar benden uzak

Bu kadar mavi

Bu kadar geniş olduğuna şaşarak

Kımıldamadan durdum

Sonra saygıyla toprağa oturdum

Dayadım sırtımı duvara

Bu anda ne düşmek dalgalara

Bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım

Torak, güneş ve ben

Bahtiyarım...

                                Nazım Hikmet

 

**************************

 

Evlenmek ve katlanmak


Melih Cevdet'e "Evlilik nedir?" diye sormuşlar…
 "Bizim zamanımızda" diye başlamış: 
- Kız tarafının ve oğlan tarafının ailesi bir araya gelir, yeni çiftin kuracağı yuva için hazırlık yapılır ve ev düzülürdü. Tabi o zamanlar evler genelde bahçe içinde müstakil evlerdi. O yüzden buna "evlenmek" denirdi.

Şimdi ise yeni evliler apartman dairelerinde yan “katlarda” oturuyorlar.

Bu yüzden artık evlilik “katlanmak”tır!..

************

Günün Olayı

Türkiye, makarna üretiminde dünya beşinciliğindeki yerini korumuş…

Makarnayı demokrasimizin vazgeçilmez unsuru haline getiren iktidara teşekkür borçluyuz…

                                                                                                                                     Balthör

 

Günün Biberi

Paralel yapı devlet içinde nasıl mı inşa edildi?

Cumhuriyetçi kadrolar yerine “Alnı secdeye değiyor” diye Cemaatçi kadroların alınmasıyla…

Yani bile bile…

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi