Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz ortak bir basın açıklaması yaparak yeni tasarruf önlemlerini açıkladılar. Uzun süredir bu kadar içi boş bir metin okumamıştım. Bundan sonra ambulans, savunma ve güvenlik gibi alanlardaki zorunlu ihtiyaçlar hariç, kamuda yeni araç satın almayı ve kiralamayı 3 yıl durdurulacakmışlar.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz ortak bir basın açıklaması yaparak yeni tasarruf önlemlerini açıkladılar. Uzun süredir bu kadar içi boş bir metin okumamıştım. Bundan sonra ambulans, savunma ve güvenlik gibi alanlardaki zorunlu ihtiyaçlar hariç, kamuda yeni araç satın almayı ve kiralamayı 3 yıl durdurulacakmışlar.
Tasarruf paketinde başka maddeler de var ancak en dişe dokunur olanı bu. Geri kalanını varın siz tahmin edin.
Eğer ki AK Müteahhitlere verilen milyarlarca dolarlık kamu ihalelerinden vazgeçilmezse,
Eğer ki 7 – 8 maaş alan AK Bürokratların maaşları teke düşürülmezse,
Eğer ki saraylarda vur patlasın – çal oynasın zevkusefa âlemlerine son verilmezse Türkiye’de hiçbir şey değişmez.
Maalesef hükûmetin açıkladığı tasarruf tedbirlerinden ülkemize bir fayda geleceğini düşünmüyorum.
Belli ki ekonomik krizin bütün yükü dar gelirlilerin üzerine yıkılacak. Zenginler ise servetlerine servet katmaya devam edecekler.
Soma’yı unuttuk gitti
Erzincan’ın İliç İlçesindeki bir altın madeninde yaşanan facianın üzerinden 3 ay geçti. 9 işçimizin diri diri toprağın altına gömüldüğünü unuttuk gitti. Nitekim Türkiye’de her yıl en az bir maden faciası yaşanıyor ve AK Basın konuyu bir güzel unutturuyor. Dün, yani 13 Mayıs, Soma maden faciasının 10’uncu yıl dönümüydü. Burada da 301 işçimiz hayatını kaybetmişti.
Hatta bir şehit yakının “Neden geç geldiniz?” demesi üzerine efendimizin korumaları tarafından yerde tekmelendiğini de unutmuş olabiliriz.
Milletçe çok unutkanız ve bu unutkanlığımızın bedelini sürekli felaketler yaşayarak ödüyoruz.
Özel soru işaretleri oluşturuyor
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, son günlerde kendi partisinin tabanını rahatsız edecek işler yapmaya başladı. Öncelikle Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli arasında mekik dokuyan Özel, kapalı kapılar ardında ne konuşulduğunu kamuoyuna bir türlü açıklamıyor. Elbette iki görüşmelerin ayrıntılarını anlatmasını beklemiyoruz. Ancak hiç olmazsa hangi konu başlıklarının masaya yatırıldığını halkla paylaşması gerekmez mi?
AK Basın tarafından sürekli gaza getirilen Özel’in 2028’de Cumhurbaşkanlığı için aday olmak istediğine ilişkin sinyaller de alıyoruz. Muhtemelen ikinci bir Kemal Kılıçdaroğlu vakasıyla karşılaşırız.
Son olarak sığınmacıların Arapça dükkân tabelalarının kaldırılmasına da karşı çıkan Özel, Arapçanın kutsal bir dil olduğunu, bu dildeki tabelaların kaldırılmasına CHP’li belediyelerde izin vermeyeceğini açıkladı. Arapça ne kutsal bir dildir ne de biz Türklerin ana dilidir. Şu açıklamayı bir AK Partili yapsaydı muhtemelen çok ağır bir şekilde eleştiriliyor olurdu. Ki aynı Özel Atatürk’e ağza alınmayacak küfürler eden AK Trollerle fotoğraf çektirme yarışına girmiş durumda.
Sizi bilmem ancak Sayın Özel’in ilk performansının benim kafamda çok soru işareti oluşturduğunu söyleyebilirim.