Milletvekili Jale Nur Süllü, Mihalgazi Alpagut, Tepebaşı Atalan ve Tekeciler Mahalleleri Mevkii’nde, altın-gümüş madeni projesinde hareketlenme duyumları üzerine, bölgede vatandaşlarla görüşüp incelemelerde bulundu.
Milletvekili Jale Nur Süllü, Mihalgazi Alpagut, Tepebaşı Atalan ve Tekeciler Mahalleleri Mevkii’nde, altın-gümüş madeni projesinde hareketlenme duyumları üzerine, bölgede vatandaşlarla görüşüp incelemelerde bulundu.
Bilindiği gibi bölgede iktidara yakınlığıyla bilinen Cengiz Holding altın arayacak. Elbette toprağın altıda yatan hazinelerin gün yüzüne çıkartılması çok önemli.
Ancak Türkiye’de bu konuda iki sorun bulunuyor.
Birincisi madenlerden çıkan gelir, devletimizin kasasına girmiyor. Sembolik bir gelirin dışında devletimiz para kazanmıyor. Bütün para ya yabancı şirketlerin cebine yada Cengiz gibi yandaş holdinglerin cebine giriyor.
İkinci mesele ise altın madeninin topraktan ayrıştırmak için siyanür kullanılıyor olması. Siyanür zehirli bir madde olmasına karşın, gerekli önlemler alınırsa çevreye vereceği zarar ortadan kaldırılabiliyor.
Ancak burası Türkiye. Erzincan / İliç’teki facia aklımızda. Her ne kadar yandaş holdingler başlangıçta, “Çevreye zarar vermeyeceğiz” diye yeminler etseler de sonuçlar ortada.
Milletvekili Jale Nur Süllü’yü Eskişehir’in taşına – toprağına sahip çıktığı için tebrik ederiz.
CHP’de Yeşildal dönemi
CHP’de büyük bir çekişmeye sahne olan İl Kadın Kolları yarışında amacına ulaşan isim Sibel Yeşildal oldu. Seçimleri 162 oy ile kazanan Sibel Yeşildal’ı 106 oy alan Gülderen Kaya takip etti.
Partilerin kadın kollarını, özellikle seçim zamanlarında oy toplama makinesi olarak görmek lazım. Çünkü kadınlara yönelik özel politikalar geliştirmeyen, kadın seçmenden özel çalışmalarla oy istemeyi beceremeyen partiler iktidar olamıyor.
Sibel Yeşildal’ı ve rakibi Gülderen Kaya’yı tebrik ediyoruz. Hatırı sayılır destek toplamışlar. Sonuçların CHP camiası ve Eskişehirimiz için hayırlı olmasını diliyoruz.
15 Temmuz’dan ders çıkartmak
15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin 8’inci yılındayız. Devletimizi ve demokrasimizi kurtaran 180’i sivil 248 şehidimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Peki Türkiye olarak bu belayı neden yaşadık?
Bazıları yıllar içinde yasa dışı FETÖ örgütünün devletin içine gizlice sızdığını söylüyor. Teröristlerin devletin içine sızdığı doğrudur, ancak gizlice olduğu doğru değildir. Açık açık ve iktidarın gafletinden faydalanarak devlete girdiler. Sonuç olarak devletimiz yüz binlerce fetö bağlantılı kadrodan temizlenerek ancak kurtuldu. Tabii bu arada milletçe büyük bedeller ödedik.
Şimdi bu beladan ders çıkartmamız gerekiyor. Kökü dışarıda olan Türk ve Atatürk düşmanı şeriatçı cemaat çetelerinin yerine, başka benzer cemaatleri yerleştirmemeliyiz. Yoksa yine büyük felaketler yaşarız.
Atatürk’ün de dediği gibi Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.