Allah ıslah etsin

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 30 Ağustos sebebiyle yayınladığı hutbe, Türkiye'nin gündemine oturdu. 30 Ağustos Savaşı, tarihimize "Başkomutanlık Meydan Muharebesi" olarak geçmiştir. Çünkü bu savaşı bizzat Mareşal Mustafa Kemal Paşa yönetmiştir. Şimdi milyonlarca liralık lüks otomobillere binen Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanları, 'Başkomutanlık' zaferi için bir fetva yayınlıyor ki, o fetvada 'Başkomutan'ın adı geçmiyor...
Nitekim bu hutbe tüm Türkiye'de ciddi tepkilere neden oldu. Allah için namazını kılmaya giden pek çok vatandaşımız, camileri terk etti. Ben hayatımda ilk defa secdeye varan müminlerin camilerde bölündüğünü görüyorum. Benim gözümde bu yapılan yeryüzünde fesat çıkartmaktan başka bir şey değildir. Ancak belli ki Hükumetimizin pamuklara sararak koruduğu ve her türlü lüks ve şatafat içinde yaşattığı Diyanet imamlarına "Yeryüzünde fesat çıkartmayın" denildiğinde, kendileri "Biz ancak ıslah edicileriz" diyorlar... Tabii bizim nasihatlerimizin kendilerini etkilemesini de beklemiyoruz; maaşallah kurdukları düzenleri pek sağlam çünkü. Artık 'Büyük Ağa' efendilerinin helvadan heykellerini kaşıklayabilirler. Biz keyiflerini bozmayalım...
Ayrıca Başkomutanlık Meydan Savaşı'na adını veren Başkomutanımız Atatürk'ün adını anmaya tenezzül etmiyorlarsa, zaten onların kalpleri ve kulakları mühürlenmiş ve gözlerine de kalın bir perde inmiş demektir. "Biz ıslah edicileriz" diyenlere, "Allah sizi ıslah etsin" demekten başka yapacak bir şeyimiz yok...

Bu zafer halkın zaferi

Her ne kadar Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, "30 Ağustos halkı ilgilendiren bir bayram değildir" ifadelerinde bulunsa da, Eskişehir halkı 30 Ağustos Zafer Bayramına sahip çıktı. Eskişehir'de bulunan pek çok sivil toplum kuruluşu, 30 Ağustos Zafer Bayramı münasebetiyle yürüyüş düzenledi. Adalar mevkiinde başlayan yürüyüşe binlerce Eskişehirli katıldı. CHP Milletvekilleri Utku Çakırözer ve Jale Nur Süllü'nün de katıldığı yürüyüş, Vilayet Meydanı'nda sona erdi. "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" ve "Türkiye laiktir laik kalacak" diyen Eskişehirliler, Bursa'nın AK Partili Belediye Başkanı'nın kulaklarını çınlatmış mıdır bilemeyeceğim. Ancak Vilayet Meydanında coşkulu Eskişehirlilere seslenen Yılmaz Büyükerşen'in kulakları çınlattığına eminiz...
30 Ağustos Zaferi, sadece memleketimizi işgal eden gaddar Yunanlılara karşı değil, fakat aynı zamanda işgalcilerin siyasi emellerine, şahsi menfaatlerini tevhit eden Osmanlı Sarayı'na karşı da kazanılmıştı. Dolayısıyla bu zaferin önemini, 'halkın' belediye başkanları çok iyi anlar. Sarayın soytarıları değil...

4 – 4'lük sendikacılık

İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Ektaş ve İl Başkan Yardımcılarından Ekrem Koca, memura yapılan zamları eleştirdi. Aslında Memur – Sen öncülüğünde alınan 4 + 4'lük zammın, 4 + 4'lük bir tiyatro olduğunu söyleyebiliriz.
Önce yüzde 3 buçukluk zamma itiraz eden Memur – Sen yöneticileri belli ki 3 buçuk atmış olacaklar ki, yüzde 4'ü kabul buyurmuşlar. Gerçi – ben dâhil – pek çok gazeteci, başlangıçta sırtını dönüp çay içen bazı sendikacıları eleştirmiştik. Ama söz konusu kişileri dürüst oldukları ve bir tiyatroya dâhil olmadıkları için terik etmek gerekir; Afiyetle çaylarını yudumlayabilirler, devir onların devridir. Hiç kimse kusura bakmasın ama, söz konusu zammın, "Fukaraya verilen sadaka"dan farklı olduğunu söylemek güç. Memlekette her gün, ota – böceğe zam geliyor. Ve gelen zamların da en insaflısı yüzde 15 seviyesinde oluyor. Bu koşullar altında memurlarımız yüzde 30 zam almış olsalardı bile, gelir seviyeleri yükselmiş sayılmazdı.
Nitekim İYİ Parti'nin Sivil Toplum Kuruluşlarından sorumlu başkan yardımcısı olan Ekrem Koca da, bu durumu dile getirmiş. Sayın Koca, "Kamu çalışanları ve emekliler ölüm gösterilerek sıtmaya razı edilmeye çalışılmaktadır. 17 yıllık AKP iktidarı boyunca kamu çalışanı ve emeklilerinin enflasyon kaybı bile karşılanmamıştır" ifadelerinde bulunmuş. İYİ Partililer önemli bir toplumsal sıkıntıya değinmişler. Kendilerini tebrik ederiz.