Takip ediyorsunuz…
Yaklaşık bir haftadır, Hacı Süleyman Çakır Kız Anadolu Lisesi’nde
“çok gizli” olarak gerçekleştirilen ve AKP Eskişehir Teşkilatı ile yapılan
“termik santral” konulu toplantıdan ve o toplantıda tartışmalı bir açılış konuşması yapan
Sevda Güner’den bahsediyorum.
Konuya ilişkin daha önce kaleme aldığım “Çok gizli toplantı” ve “İşte o kadın” başlıklı yazıları
anadolugazetesi.com’dan tekrar okuyabilirsiniz.
*
Şimdi aynı konuya devam edelim…
*
Gün geçmiyor ki, Eskişehir’de inatla kurulmak istenen kömürlü termik santral konusunda insanları sözde bilinçlendirmeye gelen ve Enerji Bakanlığı ile ciddi bir ticari ilişkisi olduğu iddia edilen Sevda Güner’le ilgili yeni bir şey öğrenmeyelim.
*
Güner, 26 Aralık 2017’de Bloomberg’de yayınlanan
Madem Yatırımları isimli bir programa konuk olmuş.
Sponsorlu bir konuk olduğu oldukça aşikar.
Programcı ise deneyimli bir isim.
Ali Çağatay.
Program boyunca oldukça rahatsız olduğu görülüyor.
Youtube’den izleyebilirseniz, ne demek istediğimi anlayacaksınız.
*
Programın bir bölümünde…
Ali Çağatay’ın, maden şirketlerinin, bir yerde maden çalışması gerçekleştirmeden önce halka dönük yapacağı iletişim çalışmalarının nasıl olması gerektiği yönünde bir soru iletmesi üzerine Güner, yanıt cümlesine aynen şöyle başlıyor:
- “Burada ücretsiz danışmanlığı keseriz artık. Şöyle… Eee… İlk önce maden yatırımı yapılacak yerle ilgili o kurum mutlaka profesyonel yardım almalı.”
*
Yani Güner diyor ki aslında, “Ben bu işi parayla yaparım.” Ve “Parayı veren düdüğü çalar” diyor. Yani aslında, Sevda Güner’in sahibi olduğu US Danışmanlık ve Organizasyon şirketiyle termik santrale hayır diyenler anlaşsa ve şirketin istediği rakamı verse, Güner bu sefer,
“Termik santral kurulmamalı” diyebilir.
*
Kaldı ki Güner’i Eskişehir’e getirenlerin, “Termik santral bilimsel tartışılsın” şeklindeki açıklamaları hafızalarımızda.
Ancak Güner’in madencilik ve enerji üzerine aldığı hiçbir eğitim yok.
Dolayısıyla insanlara bilimsel anlamda anlatabileceği tek bir cümlesi olamaz.
Durum böyle olunca Güner ne yapıyor?
Önceki yazılarımızda bunu da okumuştunuz…
İnsanlar ve kurumlar üzerinden demagoji yapıyor.
İnsanları ve kurumları insafsızca ve
delilsizce suçluyor.
İnsanların fiziksel durumlarını ağzına dolayarak dalga geçiyor, itibarsızlaştırmaya çalışıyor.
Yani bilimsel olarak tartışılması gereken bir konuyu, tam manasıyla siyasi bir zemine çekme gayreti içerisine giriyor.
*
Güner’in söyledikleri bu kadar mı?
Tabii ki hayır.
Güner’in konuşmasının bir bölümünü daha sizinle paylaşmak istiyorum.
Diyor ki Güner:
- “Halkımızın kesinlikle bilgiyi devletten alması gerektiğini, devlet makamlarından… Bulundukları kaymakamlıktan, valilikten bizi bilgilendirsinler diye talepte bulunması lazım. Yani dışarıdan taşıma yoluyla gelen, orada hiç yaşamamış, oranın kökü ve bağıyla alakası olmayan ve bu ülkenin bayrağıyla da alakası olmayan insanları dinlememeleri gerektiğini söylüyorum.”
*
Evet…
Hadi gel ve buyur buradan yak.
Yani şöyle bir deyim var ya:
“Bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene…”
Güner’in lafına kesinlikle katılıyorum.
Ancak bu lafla kendisinin durumu hiçbir biçimde örtüşmüyor.
Hatta Güner deyim yerindeyse, kendisine çakıyor!
Yani bakın…
Sevda Güner Eskişehirli mi?
Hayır.
Burada hiç yaşamış mı?
Hayır.
Buranın kökü ve bağıyla alakası var mı?
Hayır.
Dışarıdan taşıma yoluyla mı Eskişehir’e geliyor?
Evet!
Ve hatta…
Bilim insanı mı?
Hayır.
Onu da geçtim…
Madencilik ve enerji konusunda herhangi bir eğitimi var mı?
Hayır.
O zaman, be kardeşim sormazlar mı, “Senin burada ne işin var diye?!”
*
Bitti mi?
Bitmedi!
Güner yine aynı programda, termik santrali istemeyenleri, bir takım kurum ve kuruluşlardan nemalanmakla suçluyor. Dahası, çevre konularıyla uğraşan 20 avukatı hedef göstererek, söz konusu avukatları da nemalanmakla suçluyor.
Hatta Güner’in bu sözleri üzerine deneyimli programcı Ali Çağatay bile rahatsız oluyor ve herkese böyle denilmemesi gerektiğini, gerçekten çevre duyarlılığı olan kişilerin de olduğunu ifade ediyor.
Ancak Güner, Çağatay’ın bu uyarısına rağmen ısrarla aynı ifadeleri kullanmaya devam ediyor.
*
Ne diyelim?
Allah ıslah etsin!
*
NOT: Bloomberg kanalı Ciner’e ait. Ciner’in de maden yatırımları var. Bilgilerinize…