Albayrak enerjik bir isim

AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak, ESTV’de yayınlanan Soruyoruz programında benim ve meslektaşım Tarkan Demir’in sorularını yanıtladı.
Önce Sayın Albayrak hakkında genel izlenimlerimle başlayayım.
Gürhan Albayrak son derece heyecanlı ve enerjik bir isim. Belli ki bu heyecan ve enerjisini mesai arkadaşlarına geçirmeyi de başarıyor. Ayrıca konuşma yeteneği olan ve konulara hâkim olan bir kişi. Elbette iyi bir AK Parti İl Başkanı olmak çok zor bir şey. Siyasette yapılacak en zor işlerden biri de İl Başkanı olmak. Netice itibarıyla partinizin içindeki kimseyi tam olarak memnun edemezsiniz. Başarı teşkilatın olur. Ancak başarısızlığın faturası Başkan’a kesilir.
Sayın Albayrak’ın 31 Mart seçimleriyle ilgili değerlendirmelerini çok merak ediyordum. Albayrak özetle geçicibi bir ekonomik kriz olduğunu, bu kriz düzelince AK Parti’nin oylarını artıracağını belirtti. CHP’nin oylarını artırmadığını ve sandığa gitmeyen seçmenlerin AK Parti’ye olumsuz yansıdığını söyledi.
Aslını ararsanız resmi AK Parti söyleminin dışına pek çıkmadı.
Kendisiyle ekonomik kriz hariç aynı fikirde değilim. Seçim sonuçları açıklandığı akşam katılımın az olduğunu gördük ve ilk etapta, AK Parti seçmeninin sandığa gitmediğini düşündük. Böyle düşünmemiz de normaldi. Ancak daha sonradan yapılan kamuoyu araştırmalarında muhalefet ve iktidar seçmeninin eşit oranda sandığa gitmediği öğrenildi.
Özetlemek gerekirse AK Partililer şu gerçekleri görmek zorunda
Az da olsa oy kaybettiler. Kaybettikleri oyun bir kısmı Yeniden Refah’a giderken, bir kısmı da CHP’ye gitti.
Sandığa gitmeyen AK Partili seçmenin sayısının azalması için bir sebep yok. Ekonomi daha kötüye gidiyor ve sandığa gitmeyen AK Partili seçmen sayısının azalması değil, daha çok artması daha akla yakın.
Parti içerisinde ikinci adam çıkartamıyorlar. Ortada sadece Recep Tayyip Erdoğan var ve eskisi gibi AK Parti’nin güçlü aktörlerini göremiyoruz.

Kıbrıs’ta başarılı olduk mu?

Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’inci yılını geride bıraktık. Rum teröristler tarafından soykırım ve katliamlara maruz bırakılan, işkence ve tecavüzlere maruz kalan kahraman Kıbrıs Türklerinin kurtuluşunun 50’inci yılındayız.
Peki Türkiye olarak Kıbrıs politikamızda başarılı olduk mu?
Bana kalırsa yarı yarıya başarılı olduk.
Öncelikle bugün Kıbrıslı Türkler can ve mal güvenliği içinde yaşıyorlar. Hiç kimse aksini iddia etmesin; eğer Türkiye adaya çıkarma yapmasaydı, bölgedeki Türk ve Müslümanlar son ferdine kadar öldürülecekti. Bu açıdan çok başarılı olduğumuz ortada.
Ancak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin resmi olarak tanınması konusunda başarısız olduk. Netice itibarıyla KKTC’yi bir tek Türkiye Cumhuriyeti tanıyor ve bu da bizim diplomatik olarak başarısız olduğumuzu gösterir. Yapılması gereken şey KKTC’nin tanınması için bir atağa geçmek. Ancak Dışişleri Bakanlığımız hiç oralı gözükmüyor.