Ömer Duru yazdı
Fıkrayı bilirsiniz.
Nasrettin Hoca’nın bir komşusunda alacağı varmış.
Birkaç kez istediği halde alamamış.
En sonra demiş ki:
“Kusura bakma komşu mahkemeye başvuracağım…”
Borçlu elini ovuşturarak şöyle yanıt vermiş;
”Borcumu inkar etmiyorum be kardeşim. Köy yolunun üstüne çalı diktim. Onlara koyunlar sürtünecek. Takılan yünleri toplayıp eğireceğim. Ardından iplik yapacağım. İplikleri satıp sana olan borcumu ödeyeceğim… ”
Nasrettin Hoca “Ooo…” deyip bir kahkaha atınca,
Borçlu şöyle demiş:
“Seni hınzır seni. Peşin parayı duyunca nasıl da gülersin değil mi?”
--//--
Reza Zarrab’ın tutuklanmasını dikkat edin:
“Bazı gazeteler vermiyor?”
Hatta bazı parti liderleri bile:
“Ucundan kıyısından değinip geçtiler.”
Dikkatimi çekti…
İktidar yanlısı bir gazetenin köşe yazarı satır arasında şöyle demişti:
“Şimdi hesapta hiç olmayan Reza Zarrab’ın tutuklanması çıktı.”
Ardından da eklemişti:
“Kendisi mi gitti. Yoksa bir pazarlık sonucumu götürüldü bilinmez. Ama dün Öcalan’ı teslim eden, Fethullah Gülen’i alan güç, şimdi ekonomi üzerinden başka bir oyun mu oynuyor?”
İlginç değil mi?
Reza Zarrab kazara serbest bırakılsa…
Göreceğiz…
Neler yazılıp, kimlere neler yakıştırılacak?
Kimler vatan haini ilan edilecek?
--//--
Eskişehirspor için “Açık Tribünde” arkadaşımız Suat Çetintaş güzel bir yazı yazmış.
Ve yazısının başlığını:
“Korkaklar asla kazanamaz” şeklinde koymuş.
Hoşuma gitti…
Yalnız futbolda mı?
Yaşamın her diliminde öyle değil mi?
Korkakların kazandığını hiç gördünüz mü?..
--//--
Kabul etmeliyiz artık…
“Şanlı Es-Es’teki düşüş devam ediyor…”
Samet Aybaba şimdiye kadar oynayıp kazanamadığı hemen her maçta:
“Futbol adına kendine göre güzel şeyler söyledi.”
Tıpkı Başkan Mesut Hoşcan gibi…
Çöküşün başlangıcını bile görüp:
“Çözüm arayışına giremedi…”
Sezon sonunda söyleyeceği “Böyle almıştım, ne yapayım?” yorumuna yatmış gibi, ağzından kurtuluşu işaret eden tek söz duymadık.”
Şunu kabul edelim artık…
Suat arkadaşın dediği gibi, takım:
“PTT ligine doğru gidiyor…” olsa bile unutmayalım:
“Eskişehir var oldukça Es-Es de var olacak…”
Bunun için diyorum ki…
Kırıcılığa gerek yok…
Yeter ki, geçmişten ders almalıyız…
Ne demişti Suat arkadaş:
“Korkaklar asla kazanamaz…”
GÜNLERİN Getirdiği
--Cami yaptıran ilk bayan başkan---
Batıkent Mahallesi’ndeki Medine Camisi’ni yaptıran 63 yaşındaki Aynur Eken, uzun yıllar İsviçre’de yaşadıktan sonra yurda döndüğünü belirterek şöyle konuşmuş “Batıkent’te yaşarken rüyamda bir yaşlı adam gördüm. Bu kişi bana ‘Medine’de olduğu gibi bir cami yaptır’ dedi ve camiyi yaptıracağım yerin evime yakın olduğunu anlattı. Sabah ‘hayırdır’ diyerek Tepebaşı Belediyesi’ne gidip durumu anlattım. Arazi verilirse camiyi yaptıracağımı söyledim. Yetkililer benin evime 20 metre uzaklıkta bir yer olduğunu söylediler. Sağ olsun Belediye Başkanımız Ahmet Ataç’tan destek aldım. 2012’de kurduğumuz dernek ile caminin yapımına başladık. O dönemlerde dernek başkanlığı yaptım. Ben sonradan öğrendim Türkiye’de cami yaptıran ilk bayan olmuşum.”
Bir hayli ilginç ve güzel bir olay değil mi?.. Aynur Eken’i kutluyor, sağlıklı güzel günler diliyoruz…
--Günün yorumu—
Son olarak bombaların patladığı ve 34 kişinin hayatını kaybettiği Belçika’da 80 bin Türk yaşıyormuş. Aynı zamanda ekonomik ve sosyal alanda da ağırlığı olan Türkler yerel yönetimlerde de ağırlık koymaktaymışlar. Belçika’da Türk kökenli milletvekillerinin de bulunduğunu belirten politik gözlemciler “Belçika ile Türkiye’nin hiçbir sorunu yoktur. Fakat ne hikmetse Türkiye aleyhine gösteri, yürüyüş, imza kampanyası, açlık grevi gibi olaylar Belçika’da olmaktadır. Çok ilginçtir. Belçika Türkiye aleyhine eylemlere hoş görü ile bakmaktadır. Bu güne kadar hep böyle olmuştur. Bakalım son bombalama olayından sonra durum değişecek mi?”
Evet çok ilginç değil mi?
Sonucu bekleyip göreceğiz…