Alamet gerçek oldu
- Kongrenin Porsuk Spor Salonu’nda gerçekleşmesi, olay çıkmaması halinde ciddi bir gövde gösterisinin alametiydi ve öyle de oldu.
- Yine böylesine büyük bir salonun tercih edilmesi, doldurulamama ihtimaline karşı cesur bir karardı.
- Nitekim salon doldu, hatta dışarı taştı. Deyim yerindeyse izdiham niteliğinde bir kalabalık söz konusuydu.
- Salon içi ve dışı süslemeler ile giydirmeler yerindeydi.
- Hem salon içinde hem de dışında led ekranların kurulması, izleyicilerin kongreyi rahatlıkla takip etmesini sağladı.
- Salonun bahçesine çocuk oyun alanının kurulması, ailece kongreyi izlemeye gelenlere önemli bir kolaylık sağladı.
- İnsanların acıkma ve susama durumu da göz önünde alındı ve belli aralıklarla yemek ve su servisi yapıldı.
Dikkat çeken noktalar
- Volkan Doğan AKP tarihine geçti. Çünkü AKP’de il ve ilçe kongrelerinde üst üste iki kez seçilen başkan yoktu. Doğan ikinci kez seçilmesiyle birlikte bir ilke imza atmış oldu.
- Kongre salonunda Başbakan Binali Yıldırım’a ait herhangi bir görsel yoktu.
- Polis kongre salonu ve çevresini adeta abluka altına almış, kuş uçurtmuyordu.
- Mehter Takımı salonun muhtelif yerlerinde öne çıktı.
- Ses düzeni-akustik oldukça kötüydü.
- Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu sık sık anıldı.
- Kongrede gövde gösterisi yapıldı dedik ancak şunu da söyleyelim. Salona birçok mahalleden ciddi sayıda katılımcı araçlarla taşındı.
- Özel bir eğitim kurumu stant açmış, reklam yapıyordu.
Doğan’ın konuşması adaylık açıklaması gibiydi
Bu bölümde Doğan konuşsun ben de yorum yapayım isterseniz…
*
- “Odunpazarı’nda şuan 3939 sokağı mercek altına alıyoruz. İlçemizde yaşanan sorunları tek tek analiz ediyoruz ve çözüm önerilerimizi hazırlıyoruz. Odunpazarı’nın sokakları Odunpazarlılardan ve bizden sorulur.”
-Yorum: Doğan, sokak derken sadece kaldırım ya da yoldan bahsetmiyor tabii ki. Diyor ki, Odunpazarı’nda 2019’a kadar girmediğim delik, sıkılmadık el, çözülmedik sorun kalmayacak. Doğan,
seçim kampanyası sürecinde de tespit edilen sorunları kamuoyuyla paylaşacak ve çözüm önerilerini sıralayacak.
- “Biz Odunpazarı’nda yaşayan her hemşerimizin özgürlüklerinin güvencesiyiz. Biz kim nasıl yaşamak istiyorsa, nasıl giyinmek istiyorsa birbirimize saygı göstererek istediği gibi yaşasın istiyoruz. Odunpazarı’ndaki hemşerilerimizin özgürlüklerine düşkün olduklarını biliyoruz. Özgürlüklerinin de teminatı biziz. Sünni’sinden Alevi’sine, Çerkez’inden Türkmen’ine, Yörük’ünden Kürt’üne, Muhacir’inden Tatar’ına Odunpazarı’na yerleşmiş hemşerilerimizin bir ve beraberce yaşaması için çalışacağız.”
-Yorum: Eskişehir halkı AKP’yi yıllardır neden istemiyor? Bunun yanıtı oldukça basit. Bizim halkımız özgürlüklerine oldukça düşkündür. Giyimine, eğlencesine, inancına, ideolojisine karışılmasını ve baskı yapılmasını asla istemez. İşte, çoğu AKP’linin göremediğini Volkan Doğan görmüş ve mesajı açık bir biçimde veriyor. Demek istiyor ki, “Eğer ben belediye başkanı olursam hiç kimsenin yaşam biçimi ve inancıyla bir derdim olmayacak. İşim gücüm hizmet olacak. Bana inanın, bunu taahhüt ediyorum.”
- “Bir tek Hamamyolu’nun maalesef yapılmasını önleyemedik. Bu projede 60 yıllık çınarları kestiler. Güzelim caddenin ortasına, milletin evinin önüne beton çirkinliğinden oluşan işlevsiz bir köprü diktiler. Hamamyolu’nun Odunpazarı’nın ruhunu öldürdüler. Ancak buradan sizi temin ederim Odunpazarı’nda AK iktidar göreve geldiğinde Hamamyolu’nda yeniden yeşiller içinde, kuş cıvıltılarıyla tam da hemşerilerimizin istediği gibi bir Hamamyolu’nu hep birlikte kazandıracağız”
-Yorum: Volkan Doğan’ın bu çıkışını
ilk seçim vaadi olarak değerlendiriyorum. Ancak bir taraftan da endişeleniyorum. Her belediye başkanı göreve geldiğinde,
sanki Allah’ın emri gibi hemen Hamamyolu’na müdahale ediyor. Bu yüzden Hamamyolu deyim yerindeyse
kevgire döndü. Özellikle şuan yapılmakta olan çalışmayla
içinden geçiliyor diyebilirim. Volkan Doğan’da Hamamyolu’yla işe başladı.
Eğer seçilirse, bir kazık da o çakmasa bari!
Hadi canım sende
Volkan Doğan’ın kongre konuşmasında bir açıklaması daha vardı ama yaptığı açıklamanın bazı noktalarına katılmam mümkün değil.
*
Önce açıklamayı hatırlatalım:
“Şehrimizi ve kamuoyunu meşgul eden Küçük Sanayi’yi gündeme taşıdılar. Küçük Sanayi’yi birilerine peşkeş çekmeye çalıştılar. Ama biz hem sanayi esnafımızla hem Odunpazarlı hemşerilerimizle buna müsaade etmedik. Sadece Küçük Sanayi değil Karapınar’da da TOKİ ile kavga edip aylarca molozlara TOKİ’deki hemşerilerimizi mahkûm etti. İstiklal’de de vatandaşlarımızı mağdur etti. Bizim muhalefetimiz sayesinde mağduriyetler giderildi.”
*
Bir kere Odunpazarı Belediyesi, Sanayi Çarşısı meselesini AKP’li
Burhan Sakallı döneminde gündeme taşıdı. Ancak bundan öteye gidemedi. Fakat CHP’li
Kazım Kurt döneminde gündeme taşımaktan öte
ciddi adımlar atıldı. Kentsel dönüşüm ofisi açıldı, hak sahipleriyle sürekli toplantılar yapıldı, sondaj çalışmaları gerçekleştirildi, 1/5000’lik projesi hazırlandı, meclise sunuldu vs… Ancak Büyükşehir Belediye Meclisi söz konusu planı,
AKP’li üyelerin oylarıyla geçirmedi. Ciddiyetsiz ve kendilerinin dahi inanmadığı gerekçelerle reddettiler. Hatta bazı ikili görüşmede, çoğu AKP’li meclis üyesi,
“Ne yapalım, bizim de elimizden gelen bir şey yok, bizden büyükler var” şeklinde ifadeler kullandı. Dahası
“peşkeş çekmek” gibi bir suçlama oldukça ağır bir suçlama. Bunun herhangi bir delili varsa kamuoyu karşısında ispatı zorunludur.
Delilsiz yapılan yüz kızartıcı bir suçlama, en hafif ifade ile siyasi nezaketsizliktir.
*
Ha, Volkan Doğan Sanayi Çarşısı meselesiyle ilgili şöyle bir ifade kullansaydı hak verirdim: “Yahu biz Sanayi Çarşısı’nı engelledik. Niye engelledik? Çünkü başımıza geleceği biliyorduk. Bakın Hamamyolu’nun haline! Hamamyolu gibi küçücük bir yerin dahi altından kalkamayanlar, Sanayi Çarşısı gibi devasa bir alanın altından nasıl kalkacaklardı? Dönüşümü nasıl gerçekleştireceklerdi? Biz işte hemşerilerimize bu eziyeti bir kez daha çektirmemek adına, siyaseten Sanayi Çarşısı’nın dönüşümünü engelledik. Göreve gelince de en iyi şekilde bu dönüşümü gerçekleştireceğiz.”
*
Karapınar’daki moloz olayına gelince…
Evet, AKP’nin ciddi muhalefeti sonucu Odunpazarı Belediyesi harekete geçti ve molozlar kaldırıldı.
Ancak TOKİ’nin verdiği sözleri hala tutmadığını ifade etmek faydalı olacaktır.
Hatta TOKİ’nin yapması gereken bazı hizmetleri, Odunpazarı Belediyesi’nin yaptığını söyleyebilirim.
*
İstiklal’e gelince…
Doğan söylediklerinde tamamıyla haklı.
Odunpazarı’nı Doğan’a emanet ettiler
Önceki satırlarda dedim ya, bu kongre aslında Volkan Doğan’ın adaylık toplantısı oldu diye…
Katılımcılar tarafından, bu görüşümü destekler nitelikte açıklamalar da yapıldı.
Harun Karacan,
Jülide Sarıeroğlu ve
Nabi Avcı, Volkan Doğan’a deyim yerindeyse
övgüler yağdırdı. Verdikleri mesaj ise
“Odunpazarı’nı Volkan Doğan’a emanet ediyor, şimdiden adayımız olarak görüyoruz” şeklindeydi.
Kongrenin önde gelenleri
Harun Karacan/AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Eskişehir Milletvekili
Jülide Sarıeroğlu/Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Nabi Avcı/AKP Eskişehir Milletvekili, Milli Eğitim eski Bakanı
Göze çarpan katılımcılar
Salih Koca/AKP Eskişehir eski Milletvekili
Ülker Can/AKP Eskişehir eski Milletvekili
Süleyman Reyhan/AKP Eskişehir İl eski Başkanı
Murat Diri/Eskişehirspor Taraftarlar Birliği Başkanı
Destek veren Partiler
Milliyetçi Hareket Partisi
Büyük Birlik Partisi
Demokrat Parti
Atatürk
Kongre boyunca hiçbir konuşmacı, Mustafa Kemal Atatürk’ten tek kelime dahi bahsetmedi. Hep diyorum ve yine diyeceğim: “
İhtiyacı olunca Atatürk’ün gölgesine sığınan, ihtiyacı kalmadığında Atatürk aklına dahi gelmeyen bir zihniyetin ürünüdür AKP. Türkiye’de Atatürk’ü içselleştiremeyen partilerin gelecekleri asla yoktur ve olmayacaktır da…
Demek ki AKP, bu kongrede Atatürk’e ihtiyaç duymadı.