Akil ve sakil

Yaşamın İçinden

Akil ve sakil

Son günlerde ortaya atılan “akil”in kısaca anlamı “akıllı” demek.

Karşıtı bir de “sakil” var.

Bu da “çirkin, sıkıntılı, kaba” anlamına geliyor.

--//--

Geçenlerde okudum.

Egosu yüksek ”akil “adamlar,

“Barış sürecini bozarlar deniyordu.”

Bir gerçek var ortada.

Ülke çok ağır bir süreçten geçiyor.

İktidar partisi başarıya ulaşmak için gereken her yolu denemeye çalışıyor ki, bunlardan biri de akil adamlar formülü olarak kondu ortaya.

Çıkacaklar, gezip dolaşacaklar.

Barış sürecini, ellerine verilen belgelere göre anlatacaklar.

Bu adamlar kime göre akil olacak belli, değil.

Dahası sürece nerede katılacaklar bilinmiyor.

Bölgesel mi dolaşacaklar?

Onu da bilen yok.

--//--

Diyelim ki,

Eskişehir’den akil adamlar seçilecek…

Seçimi kim yapar, neye göre yapar dersiniz?

AKP’liler mi, CHP’liler mi, MHP’liler mi, Vali mi, parti başkanları mı, polisler mi?

Akillerin geçmişi araştırılacak mı?

Sağdan mı seçilirler soldan mı?

Ve en önemlisi akil adamlar aynı noktada birleşirler, birinin dediğini diğeri onaylar mı?

Sendikalar, odalar, sanatçılar.

Eski politikacılar, siyasi parti yöneticileri, gazeteciler, kadınlar, erkekler…

Birileri için akil sayılanlar başka birileri için akil kabul edilmezse ne olur?

--//--

Doğrusu bu işe benim aklım ermedi.

Akil adam “akıllı adam” demek olduğuna göre, aynı duyguyu paylaşan akilleri nereden bulacağız?

Bana göre bunun adını başka bir şey koyup sürecin içine salmak gerekir.

Zaten yeterince çaba harcandığına göre ülkede başlayan barış sürecine tek yanlı katkı başka türlü sağlanamaz.

Dahası kimse taraflı akil adam olmayı göze de alamaz.

 

Günlerin getirdiği

İ. Haşim Ateş sahaya inebilir mi?

Önceki gün gazeteci Şenay Yıldırım’ın ağabeyi ve Mustafa Yıldırım’ın kayınbiraderi Mithat Bilik’in cenazesine gittim. Genç yaşta yaşamını yitiren araştırma görevlisi Mithat Bilik’i Anadolu Üniversitesi’nde okuyan arkadaşlarının yanı sıra, başta Rektör Prof. Dr. Davut Aydın ve öğretim üyeleri son yolculuğunda yalnız bırakmadılar. Davut Aydın ile ayaküzeri konuştuk. “Çalışıyorum” dedi gülümseyerek” Bırakın günleri ayları, dakikalarımızı bile sayarak atıyoruz adımlarımızı.” Bu arada Muharrem Esen ile birlikte, Odunpazarı eski belediye başkanlarından İ. Haşim Ateş geldi yanımıza. İ. Haşim Ateş’i uzun zamandan beri görmemiştim. Hal hatır derken söz dönüp dolaştı ve politikaya geldi. DSP’den Büyükerşen’in isteği üzerine belediye başkanı seçilen, daha sonra bazı meclis üyeleri ile DSP’den ayrılıp CHP’ye katılan İ. Haşim Ateş, her türlü hazırlığını yaptığı halde, CHP seçime sokulmayınca, dışarıda kalmıştı. En son seçimdeyse, İ. Haşim Ateş’in AKP’nin saflarında olduğunu, hatta kabul edilmeyen bir başkanlık başvurusu olduğunu da duymuştuk. Karşılaşır karşılaşmaz politikayı sordum, Ateş’e. Politikanın neresinde olduğunu sorduğumda, her zamanki tavrını takınarak ”Şimdilik tribündeyim hocam. Oyunu seyrediyorum. Kendimi, hazır bulduğumda sahaya inebilirim. Bunun için zaman vermek güç. Önemli olan politikada size ihtiyaç duyulması. Ben de bu hava içinde beklemedeyim” yanıtını verdi. İ. Haşim Ateş’e “Hangi parti” diye sormadım. Ben AKP’yi, anladım. İnşallah yanılmış olmayız. Sözün özüne gelince, Odunpazarı eski başkanlarından İ. Haşim Ateş politikaya hazır bekliyor. Bakalım nereden ve nasıl atlayacak sahaya?

 

Ucundan kıyısından anketler

Seçimlere yaklaşık bir yıl kala, şirketler anket çalışmalarına başladılar. En son yapılan anketi büyükşehirler üzerine ÖRC araştırma şirketi yaptı. Mart ayında gerçekleştiği yorumlanan anketin içine Eskişehir de girdi. Şirket elemanları CHP ve AKP’lilere “Sizce partinizin Büyükşehir Belediye başkan adayı kim olmalı?”sorusuyla birlikte ”Bugün seçim olsa oy vermeyi düşündüğünüz parti hangisidir?” sorusu sorulmuş. Birinci soruya, yani “Büyükşehir Belediye Başkan adayı kim olmalı?” sorusuna CHP’lilerin yüzde 95.2’si Büyükerşen yanıtını vermiş. Aynı soruya AKP’lilerin yüzde 70.3’ü Burhan Sakallı derken, yüzde 7.6’sı diğer adaylar demiş. AKP’lilerin yüzde 22.1’i görüş bildirmemiş.

“Bugün seçim olsa oy vermeyi düşündüğünüz parti hangisidir?” sorusuna ise CHP yüzde 41.6, AKP yüzde 34.1, MHP yüzde 6. 8 olarak açıklanmış.

Bir hayli ilginç bir durum. Hele günler biraz daha geçsin, adaylar belirlensin. Çok şey değişecektir.