AK Partili adaylar çaresiz mi?

Abdülkâdir Adar'ın "Rakiplerimiz bilgisiz ve çaresiz" sözüne katılmıyorum.

26 Şubat 2019 08:43
A
a
Sütiş Eskişehir
2019 – 2024 döneminde belediye başkanlarının Eskişehir’i bir kez daha yöneteceğini ileri süren CHP İl Başkanı Abdülkâdir Adar, "Rakip olan partilerin adaylarının cesaretsizliği, bilgisizliği buna eklenince bizim işimiz biraz daha kolaylaşıyor" demiş ve sözü Alpu yoluyla, Kuzey – Güney Çevre yoluna getirmiş.
Öncelikle Alpu yolu ve çevre yolları konusunda Sayın Adar'a hak verdiğimi belirtmek istiyorum. Ne Alpu yolunun ne de Kuzey – Güney Çevre Yolunun yerel yönetimlerle bir ilgisi var. AK Partililer kusura bakmasınlar ancak tamamen hükumetin sorumluluğunda olan bu icraatlar gerçekleşmediği için, muhalefet de açıyor ağzını, yumuyor gözünü. Ancak Abdülkâdir Adar'ın "Rakiplerimiz bilgisiz ve çaresiz" sözüne katılmıyorum.
Sayın Volkan Doğan'ı da Hasan Tuç'u da Burhan Sakallı'yı da yakından tanıyorum. Son derece bilgili insanlar olduklarının altını çizmek isterim. Ancak ellerinde olmayan sıkıntılarla boğuşmak zorunda oldukları kesin. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Türkiye'de az sayıda kalan 'tarafsız' televizyon kanallarından biri olan FOX TV'de hükumet ve İmralı'da keyif süren bebek katilinin arasında yeniden görüşmelere başlandığını ileri sürdü. Umarım Sayın Akşener yanılıyordur. Çünkü biz bu filmi daha önce seyretmiştik. Freddy'nin Kabusları gibi bir filmdi bu. Filmin sonunda iyi adam güzel kızı koluna takıp gitmiyordu. Hendek Siyaseti ile bitiyordu bu korku filmi... Ancak bu iddia doğruysa, konu hakkında en son suçlanacak kişilerden biri de Sayın Burhan Sakallı'dır.
Yine 'Dostum Esad'ın 'Katil Esed'e dönüşmesinden dolayı Sayın Hasan Tuç'tan hesap soramayız. Ekonominin bulunduğu durumla ilgili Sayın Volkan Doğan'ın en küçük bir kabahati bile yoktur. Ancak her üç 'Bilgili ve tecrübeli' adayın bu sorunlarla da uğraşması gerekiyor. Daha önceki seçimlerde AK Parti Eskişehir'de büyük başarılar elde edememişti. Ancak kaybettiği seçimlerde bile ciddi bir oy farkı yoktu. Bu seçimlerde de büyük oy farkları olacağını zannetmiyorum. Fakat AK Partililer eğer seçimleri kaybederlerse bunun faturası adaylara kesilemez. AK Partililer eğer seçim kaybederlerse "Bilgisiz ve çaresiz" adayları yüzünden olmaz. Bu tamamıyla Türkiye'nin içinde bulunduğu durum yüzünden olur.

Kesikbaş bulaşıkçı mı olacak?

En son İspanya Büyükelçiliği ile işbirliği yaptıklarını söyleyen ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, ihracatın önemine bir kere daha dikkat çekti. Romalı bir politikacı olan Kato, ne zaman parlementoda bir konuşma yapsa, "Kartaca yıkılmalıdır" der ve daha sonra hangi konuda konuşacaksa, o konuyu ele alırmış. Muhtemelen Sayın Kesikbaş bir lokantaya gittiğinde garsona önce "İhracat çok önemlidir" diyerek daha sonra cacık ve kuru fasulye siparişi veriyordur.
Kendisi ihracata o kadar önem veriyor çünkü. 2023 vizyon raporunda ihracat yapan veya yapmak isteyenlerin problemlerini de belirlediklerini açıklayan Kesikbaş, "Yurtdışında iş geliştirmek isteyen firmalarımızın en büyük problemi vize sıkıntısı olarak karşımıza çıkmakta. Bunu aşacak her türlü girişimimiz devam ediyor" ifadelerinde bulunmuş. Avrupa Birliği, bizim için çok önemli bir ihracat pazarı. Yaptığımız ithalatta da ihracatta da arslan payını AB ülkeleri oluşturuyor. Buna karşılık işadamlarımız AB ülkelerine giderken vize engeliyle karşılaşıyor.
Bir dönem Başbakanlık yapan 'Sıfır sorun' Ahmet Davutoğlu döneminde Türkiye'nin vize sorununun kalmayacağının müjdesi verilmişti. Ancak geçen süre zarfında hiçbir başarı sağlayamadık. Vize meselesi de unutuldu gitti. Tabii Avrupa ülkelerinin de terbiyesizliği olduğunu unutmayalım. Belki ücretli çalışanlara vize vermemeleri anlayışla karşılanabilir. Her ne kadar "Avrupa bizi kıskanıyor" olsa da, maalesef pek çok vatandaşımızın hayallerini 'Bir Avrupa ülkesine kapağı atmak' süslüyor. Ancak Sayın Celalettin Kesikbaş'ın da Avrupa'ya gidip, gözüne kestirdiği ilk lokantaya gidip, "Bulaşıkçı lazım mı ağbi?" demeyeceğini biliyoruz. Olsa olsa o lokantalar zincirini satın alır kendisi. İşin özeti işadamlarımıza vize engeli çıkartılmasının 'Terbiyesizlik' dışında mantıklı bir açıklamasını bulamıyorum. Umarım Sayın Kesikbaş ve arkadaşları muvaffak olur ve işadamlarımıza yönelik vize engelini aşarlar. Ben başarılı olacaklarına inanıyorum.

Büyükerşen Tunca'ya kulak verse iyi olur

Millet İttifakının Uluönder'deki seçim ofisinin açılışında konuşan İYİ Parti İl Başkanı Ramis Tunca, "Ahmet ağbi bizim de ağbimiz. Seçimlerde kendisinden fark bekliyoruz" diyerek CHP'li Ahmet Ataç'ın tamamen arkasında olduklarını göstermiş oldu. Tunca ayrıca AK Partili Odunpazarı Belediye Başkan adayı Volkan Doğan'ı da eleştirdi. Tunca "Volkan Doğan’a şöyle bir tavsiyede bulunuyorum; Burhan Bey zamanında alınanlarla ödemeye başlasın asfalt paralarını. Hiç değilse oradaki insanlar da rahat etsinler" ifadelerinde bulundu.
Elbette seçimler yaklaştıkça adaylar arasında bir takım polemikler olması doğal bir şey. Bu tip açıklamalara siyasetçiler elbette bir cevap verir. Ancak seçimlere o kadar kanalize olduk ki, başka ve önemli konuları unutuyoruz. Bunlardan biri de Ermeni teröristlerin Hocalı'da yaptığı soykırım... 1992 yılında Sovyetler Birliği'nin yıkılmasını fırsat bilen Ermeniler, ilk fırsatta Karabağ'ı işgal etmiş ve ilk iş bölgede yaşayan Türkler'e soykırım yapmıştı. 613 Azerbaycan Türkü – çoluk çocuk demeden – ve türlü işkencelere tabi tutularak öldürülmüştü. Katliamın üzerinden 27 yıl geçmiş. Bu süre zarfında birileri çıkıp da "Hepimiz Hocalıyız, hepimiz Türküz" demedi. Zira bizim memlekette "Hepimiz Ermeniyiz" demek ilericilik ve halkçılık, fakat "Hepimiz Türküz" demek gericilik ve faşistliktir.
Her neyse...
Eskişehir milli değerlerine saygılı ve Atatürkçü bir şehir. Fakat aradan geçen 27 yıl içerisinde Hocalı katliamını anlatan bir anıt yapmadık. Ayrıca siyasetçilerimizin de yerel meselelerle uğraşmaktan, milli meselelere vakit ayıramadıklarını biliyoruz. 20 Temmuz geldiği zaman Kıbrıs Barış Harekatı ile ilgili – iki satır – açıklama yapmayı bile unutan CHP İl Başkanlarının olduğu bir şehirde yaşıyoruz. Fakat İYİ Parti İl Başkanı Ramis Tunca'yı ayrı bir yerde tutmak lazım. Nitekim kendisi "Ahmet Ataç ve Hocam’dan bir istirhamım var. Biz bu soykırımı unutturmak niyetinde değiliz. Eskişehir’e bu konuda bir anıt yapmalarını istirham ediyoruz" diyerek konu hakkında ne kadar duyarlı olduklarını gösterdi.
Umarım Ahmet Ataç ve Yılmaz Büyükerşen bu çağrıya kulak verir. Böylece Eskişehir – yine – Türkiye'ye örnek olur...
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon
Esnaf 27 Şubat 2019 00:14

Bilipde doğruları konuşmayanlar,en büyük şeytandır,sözü bir hadistir.Bu çok bilgili adaylar,mensubu oldukları partinin yanlışlarını görmüyor,bilmiyorlarmı? Kazandıkları takdirde,elde edecekleri menfaat,doğruları gizliyor.

0 2 Cevap Yaz
Mehmet AÇIKGÖZ 26 Şubat 2019 10:33

Sevgili Kerem Bey, yukarıdaki sözlerinizin büyük bir kısmına katılmıyorum. Şöyleki herhangi bir siyasi partiden belediye başkanı adayı olan bir kişi veya kişiler o siyasal partinin bütün siyasi eylemlerinden de sorumludurlar. Zira o adayları o siyasi partinin en üst düzeydeki kişisi belirlemiyormu. Mesela şu an ülkemizi 17 yıldır tek başına hükümet eden akp de belediye başkanı adaylarını kim belirliyor o partinin genel başkanı belirliyor. Dolayısıyla bu seçilen kişiler o siyasi partinin iyi ve kötü her türlü icraatlarından sorumludurlar. Mesela şu an ülkemizi kasıp kavuran hayat pahalılığı, işsizlik, eğitimin içinde bulunduğu kötü durum, kokuşmuş sağlık politikası, gibi durumlarda aday olan kişi o partinin genel başkanına bu durumyları sirayet ettiremezmi yani ben halkın içindeyim bu tür durumlar var halk perişan, halk çaresiz diyemezmi diyemezse tabiki sağlıklı olmaz bende diyemeyeceği kanaatindeyim. Dün akşak tv de izledim Ankara büyükşehir belediye başkanı adayına vatandaşın birisi kızım işsiz durumumuz kötü diyor o da yanındakilere talimat veriyor telefonunu alın şirkete filan yardımcı olun diyor. Bu çok üzücü bir durum vatandaş adaydan hizmet sormuyor kızının işsizliğine çare arıyor. Böyle örnekleri sayabiliriz binlerce milyonlarcası var zaten siz gazeteciler bu durumları hiç dikkate almadan sorumludur değildir gibi ayrıntılara giriyorsunuz. Halbuki esas üzerinde durulması gerekenler 17 yıldır ülkeyi tek başına idare eden bir siyasal partinin ülkeyi bu duruma getirmesini hiç ama hiç sorgulamıyorsunuz.

3 13 Cevap Yaz
Ukab UKABE 26 Şubat 2019 09:41

Genel manada güzel bir yazı.Dogrular ve gerçekler on planda,ancak 25. kare uygulayıp subliminal mesaj hissettik,ve size yakıştıramadık.Tarafsiz kalan Ender bir kanal diye bahsettiğiniz,ismini dahi yazmaktan utandigimiz (tilki) kanalı guzellenemeniz hoş olmadı.Evet bu kanal hiç bir zaman Türkiye tarafında olmadı,ona düşman olan harici bedhahlar ile kolkaladir.Burada sizden istirhamimuz buna dikkat etmeniz durumunda.Bu aziz şanlı Türk milleti herşeyin farkında ve herkesin safını bilmektedir.Sublimden uzak duralım lütfen.Sandovic modeli de denilir buna...

5 6 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi