İstesek dahi kusursuz olamayız. Mutlaka hatalar, yanlışlar yapıyor ve kul hakkına giriyoruz.
İstesek dahi kusursuz olamayız. Mutlaka hatalar, yanlışlar yapıyor ve kul hakkına giriyoruz.
Ancak hem dini hem de insani açıdan Helalleşmek gibi müthiş bir fırsatımız var.
Şayet bunu başarabiliyor, samimiyetle hayata geçirebiliyorsak ne ala, üzerimizde taşıdığımız nice yükten kurtulabiliriz.
Geçtiğimiz aylarda CHP Lideri Kılıçdaroğlu bu fırsatı siyasi arenaya indirdi ve siyasetin, siyasetçinin helalleşmesi için bir farkındalık yarattı.
Ancak partilerin özellikle parti içindeki helalleşme mevzusunu sadece CHP’ye bırakmak olmaz. Eskişehir’de özellikle Ak Parti cephesinin kendi içinde bu helalleşmeyi ivedilikle hayata geçirmesi gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü 2002’den bu yana parti içinde hakkı yenen, küstürülen, kızdırılan fazlaca isim ve bu isimlerle birlikte kaybedilen ciddi bir güç ve sinerji var.
Mesela Osman Yüksel… İl Başkanı olmasın diye ardından türlü kulisler yapılan, ciddi şekilde uğraşılan ve her şeye rağmen il başkanı seçilmesine rağmen ağzından çıkan bir kelam yüzünden görevden alınan Osman Yüksel ve ona inanarak seçenlerle helalleşildi mi?
Mesela 2014 yılında Büyükşehir Adayı olmak istediği için Burhan Sakallı ve ona destek verdiği için vekil Ülker Can’a yapılan haksızlığın helalliği alındı mı?
Mesela Dündar Ünlü gibi parti tarihinin en güçlü il başkanına aday sıralamasında yapılan haksızlıkla sadece Ünlü değil parti tabanına yapılan haksızlığın özrü dilendi mi?
Teşkilatı yok sayan bu karardan sonra herhangi bir gönül alma girişimi oldu mu?
Adaylar belirlenirken yıllardır partide mücadele eden ve fikri sorulmayan listelerin bir helalleşmesi oldu mu mesela? İncitilen kalplerden özür dilendi mi?
Mesela bir gecede kendisi ve ekibinin emeği hiç edilen İbrahim Kaynarca ve ekibinden helallik alan oldu mu hiç?
Kadın kollarında, mahalle teşkilatlarında partisi için gece gündüz çalışarak tek birisinin kaprisi ya da kulisi yüzünden hakkı yenenlere gel barışalım denecek olgunlukta bir ağabey kaldı mı parti içinde?
Ve en önemlisi vekiller içinde dahi güç dengesine göre saf değiştiren ve düne kadar toz kondurmadığı vekili şimdi yerden yere vuranların kimle helalleşmesi gerektiği de şüphe konusu…
Tabi kendilerini temsil için oy veren seçmenle de helalleşmek gerek ama işe parti içinde başlamadan diğerini başarmak zaten imkansız…
Sonuç olarak Ak Parti helalleşmeden mevcut konumunun üstüne çıkamaz. Helalleşmenin yanında helalleşme gerektirecek yeni hamlelerden de kaçınması lazım.
Özelikle de kendi evlatlarını yok sayıp paraşüt aday getirme alışkanlığından. Çünkü artık işi eskisinden de zor.