AK Parti 2002 yılında yapılan ilk kez yarıştığı seçimde Eskişehir’de 119 bin 410, CHP ise 91 bin 163 oy almışlardı. AK Parti ile CHP arasındaki oy farkı 28 bin 247. AK Parti CHP’den 28 bin 247 oy daha fazla almış. Bu sonuçla AK Parti 3, CHP ise 2 milletvekili çıkarmıştı.
2007 yılı seçimlerinde AK Parti 194,494 oy alırken CHP ise 110 bin 968 oy alabilmişti. Aradaki fark bu kez 83 bin 526’ya yükseldi.
2011 seçimlerine bakalım. AK Parti: 221 bin 437, CHP: 178 bin 565 oy almış. AK Parti ile CHP arasındaki fark: 42,872.
Son genel seçim olan 2011’de CHP+MHP’nin almış olduğu toplam oy: 251,703.
7 Haziran 2015 seçimlerinde CHP ve MHP seçim ittifakı yapacak olurlar ise ancak AK Parti’yi geçebiliyorlar.
KÖYLÜ HALİNDEN MEMNUN
Bu sonuçlara baktığımda AK Parti Eskişehir’de yine üç milletvekili çıkarır. Diyorlar ki: AK Partinin başında Recep Tayyip Erdoğan yok. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun hitabı ve karizması Erdoğan’a oranla düşük. 17 ve 21 Aralık yolsuzluk operasyonları, yolsuzluk iddialarına karışan bakanların hem komisyon da hem de TBMM’de aklanması seçmenler arasında tepki doğurdu. AK Parti’nin oylarını düşürdü.
Bunların hiçbiri seçmeni etkilememiş.
Bu olaylar seçmenin umurunda değil.
‘Nereden biliyorsun?’ diye soracaksınız.
Geçtiğimiz Pazar günü arkadaşlarım ısrarla bir lokale götürdüler. Üç köyün birlikte kurmuş oldukları dernek lokali. Üye sayısı bin civarında. Ancak üç köyün nüfusu ise 5 bin civarında imiş.
Lokalde 100’e yakın üye vardı. Önümüzdeki genel seçimlerde hangi partiye oy vereceklerini tartışıyorlar.
‘Neden AK Partiye oy verelim ya da vermeyelim’.
‘Neden CHP veya MHP oy verelim veya vermeyelim’ diye üyelerin görüşlerini sordular.
Hastalığım nedeniyle çok fazla oturamadım. 1,5 saat kadar kalabildim. Bu süre içerisinde 50’ye yakın kişi görüş belirtti. Çetele tutmadım. Ancak çoğunluk kendilerine göre haklı gerekçeler öne sürerek yine AK Parti’ye oy vereceklerini söylediler.
Yönetici:
‘Neden AK Parti. Neden CHP’ diye de sordu.
‘AK Parti’ diyenler ülkede huzur ve barışın hâkim olduğunu.. Enflasyonun düştüğünü.. Tarımda büyük desteklerin olduğunu.. Kaldırdıkları üründen geçmişteki gibi çok büyük karlar alamamalarına rağmen yine para kazandıklarını söylediler. Geçmişte traktör ve tarım makineleri almaya korkarken, bugün en modern traktör ve tarım aletlerini rahat alabildiklerini söylediler.
‘CHP’ diyenler ise tam aksini savundular.
CHP’NİN (3)’Ü ÖN SEÇİME BAĞLI
Şehirde yaşayan seçmenler ise CHP’nin güven vermediğinden yakındılar. Özellikle demokrasiyi en çok savunan, Atatürk’ün kurduğu parti olmaktan övünmelerine rağmen kendilerinin demokratik yol olan ön seçimden kaçtıklarını vurguladılar.
‘Kılıçdaroğlu ön seçim için söz verdi. Buna rağmen Eskişehir’de hâlâ ön seçim olacağına inanmıyoruz. Yine birinci sıra kontenjan olur. 2 ve 3’sıraya partililerin istediklerini de yazacaklarına inanmıyoruz. Eğer gerçekten ön seçim yapılmaz ise CHP Eskişehir’de bir milletvekili çıkarır. Hadi zorlasınlar en fazla iki olur. AK Parti yine üç milletvekilini rahat kazanır’ görüşü daha ağır basıyordu.
İnanın yolsuzluk, yoksulluk, bakanlarının aklanıp-aklanmamaları seçmenin umurunda değil.
Üzüm yemek mi yoksa bağcıyı dövmek mi?
Yeni transferler bile Eskişehirspor taraftarlarının çoğunun kafalarındaki soru işaretlerini gidermedi.
Hala taraftarlar,’fikstüre göre işimiz zor’ diye düşünüyor.
Çıkmayan candan umut kesilmez. Eskişehirspor’un düşme tehlikesi devam ediyor. Ancak yeni transferlere de güvenmek zorundayız. Başka bir alternatif kalmadı artık.
Dün sevgili kardeşim Sedat Aydoğan, köşesinde Sezer Öztürk ve Mustafa Yumlu hakkında geçmişte haklarında çıkartılan bir dedikoduyu gündeme getirmiş.
Eğer gerçekten de bu futbolcular iddia edilen olaylara karışmış olsalardı futbolculuk yaşamları çoktan sonlandırılmış olurdu.
Kaldı ki bugün eski defterleri karıştırıp, bir takım iddiaları yeniden gündeme taşımak kimseye yarar sağlamaz.
Bütün Eskişehirspor camiası birlik beraberlik içerisinde olmak zorunda, eğer bu takım küme düşerse bir daha çok ama çok zor düştüğü lige geri döner.
Yapılan yeni transferlerle amacımız bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek olmalı.
Eski-yeni futbolcular bir biriyle çabuk kaynaşmak zorunda. Beklemeye kimsenin tahammülü yok.
Ayrıca dün Eskişehirspor takımının Ziraat Türkiye Kupası maçında karşı karşıya geldiği Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor’a 1-0 mağlup olması önümüzdeki Pazartesi günü karşılaşacakları Galatasaray maçı öncesi tam bir şok oldu!
Bir hafta önce Galatasaray’ı 1-0 yenen kırmızı-siyahlı futbolcuların, kendi dengi olmayan bir takıma yenilmesi hiç yakışmadı!
Ancak bu maçı unutmak zorundayız. Kupada varabileceğin yere varmışsın zaten. Önemli olan lig. Galatasaray karşısında alınacak bir puan dahi büyük önem taşıyor.
İKİ ADAYLA BAŞLADI TEK ADAYLA BİTTİ
Tepebaşı Ziraat Odası Başkanlığı için birileri mevcut Başkan Süleyman Buluşan’dan içindeki kini, intikamı almak için aday çıkardı. Bu adayın da seçimi kesin kazanacağını iddia ettiler. ‘Onun arkasında biz varız’ dediler. Ancak, seçim öncesi yaptıkları hesap seçim salonunda tutmadı. Çıkarılan aday Fazıl Turgut’un listesinde bulunan 27 kişi seçim günü listeye habersiz yazıldıklarını iddia ederek geri çekildiler. Süleyman Buluşan seçime tek aday olarak girip güven tazeledi.
Fazıl Turgut kime ve neye güvenerek aday oldu bilmiyorum. Ancak en azından listesine yazdığı isimlerin arkasında durmalıydı. Veya habersiz yazdı ise, seçimden bir gün önce ‘sizleri listeme alıyorum’ diyerek haber vermeliydi.
Bu olaydan büyük ihtimalle Fazıl Turgut’ta üzüntü duymuştur. Ama kendi yaptığı hata nedeniyle bu duruma düştü. Herhalde bu olaydan sonra bir yere aday olmaya kalktığında yola çıktığı insanların arkasında durup durmayacaklarını tartarak aday olur.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...