Koalisyon görüşmelerinden bir sonuç çıkmayacağını daha görüşmelerden başlamadan defalarca belirttik. Erken seçime hazırlanmak için Ak Parti teşkilatlarına “hazır olun” mesajı geldiğini ve seçim kaybedilen bölgelerde yönetim değişikliği yapılmamasını da buna bağladık. Yani Ak Parti görüşmelere başlamadan önce koalisyon olmayacağını biliyor ama seçim sürecine diğer partilerden daha iyi hazırlanmak ve zaman kazanmak için “koalisyona sıcak bakıyormuş, olabilirmiş” gibi hissettirdi. Sonuç itibariyle bunda başarılı da oldu. CHP’liler arasında bile buna inananlar olurken, Ak Parti istediğini almış oldu.
Diğer partiler koalisyon olmaz ise ona göre hazırlanırız diye oturdukları yerde kendi kendilerine kavga ederken, Ak Parti Eskişehir teşkilatı boş durmadı. Favori vekil adayı Emine Nur Günay nerdeyse Eskişehir temaslarını hiç kesmedi, yarın seçim olacak gibi bölgede, kırsalda çalışmalarını sürdürdü. İl Başkanı Dündar Ünlü partinin tabanının çok sevdiği ama parti yönetiminin dışında tutulmaya çalışılan ve küstürülen isimlerin gönüllerini almaya çalıştı. Volkan Doğan açıklamalarıyla, bazı eleştirileri cevap vermek için öne çıkışıyla dikkat çekti. TDKB Vakfı ciddi bir propaganda unsuruna dönüştürülmeye çalışıldı. ”Tüm bunlar henüz erken seçim kararı alınmadan, 1 Kasım tarihi belirlenmeden yapılan işlerdi” Yani sürece dair öngörülerimiz bizi haklı çıkardı ve Ak Parti seçim çalışmalarına 1- 0 önde başladı.
“Liste mi değişir, sıralama mı?”
Her ne kadar seçim hazırlıklarına zaman avantajı ile başlasa bile Eskişehir’de Ak Parti’nin işini zorlaştıran bir taban muhalefeti mevcut. Kavgalar, tepkiler, gruplaşmalar artık saklanmayacak kadar büyüdü, kabına sığmaz oldu. Partiye gönül vermiş insanların çoğu liste değişmeden kaybedilen vekilin geri alınabileceğine inanmıyor. Listenin ya da sıralamanın değişmesi gerektiğini açık açık dile getiriyorlar hatta Bakan Avcı’nın bile Ankara ya da İstanbul gibi bir şehirden aday olması gerektiğini düşünenler de var ve bu kez bunlara kulak tıkanırsa başarı sağlanamayacağı da aşikar.
“Oy kullanmayanlara ve öğrencilere eğilim şart”
1 Kasım da Üniversiteler eğitime başlamış olacak. Bu da binlerce öğrencinin kendi memleketlerinde oy kullanamayacağı anlamına geliyor. Oy kullanmak isteyenler ise hemen ikametlerini kayda almalı ve okudukları şehirde oy kullanmalı. Bence 3. Vekilin 15 bin oyla kazanıp, kaybedildiği bir seçimin tekrarında “öğrencilere fazlaca eğilim göstermek önemli bir iş” Bir başka husus diğer seçimde katılım göstermeyen ya da tatilde olan insanların da yeniden oy kullanacak olması. 60, 70 Bin oy civarı bir rakam var ortada. Bunların sadece yüzde 10’u bile sürecin seyrini değiştirir diye düşünüyorum. Yani başarıyı sağlama almak içinde başarısızlığı gidermek içinde fırsatlar, reçeteler, yapılabilecekler ortada. Hani eski yıllarda bir parfüm reklamının efsane bir sloganı vardı, Fısss !“ Gerisi size kalmış.”