Dem Dem takılmadı Sümer’in başında Ali Onur Özer çıktı İşitme Engelliler yaşa takılıyor Birbirlerini tebrik ettiler Heyecanlı maça ilgi vardı Anadolu Üniversitesi kampüsünde sonbahar temizliği… Eskişehir parkındaki dubalar tepki çekti Eskişehir’de "Köpekli Park" hayvan dostu heykeller… Eskişehir İsmet İnönü Caddesi’nde futbol efsaneler… Eskişehir’in simgesi köprü, yılbaşı için hazırlanı… Eskişehir'in arka sokaklarında park sorunu büyüyor… Tepebaşı Belediyesi'nden çevre dostu atık getirme … Bitkilere Şekerli Su Vermek: Faydaları ve Zararlar… Eskişehir’de ilçe yollarına dev yatırım: 124 milyo… Akaryakıt istasyonu yanında yangın paniği! Eskişehir'in gözde ilçesinde yatırımcılara yeni fı…

Üye Girişi

Üye Ol

Eskişehir

Alpu

Spor

Gündem

Eskişehir Hava Durumu

Resmi İlanlar

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Afyon

Bilecik

Eskişehir Gezi Rehberi

Eskişehir Parkları Eskişehir Müzeleri Eskişehir Yemekleri Eskişehir Camileri, Külliyeleri ve Anıtları Eskişehir Alışveriş Merkezleri Eskişehir Restoranları (Yeme İçme) Eskişehir Gece Hayatı

Magazin

DİĞER

Kütahya Ekonomi Eskişehir etkinlik Kültür Sanat Dünya Sağlık Teknoloji Eğitim Röportaj Biyografi Eskişehir Siyasetçileri Yaşam Ramazan

Eskişehir Videoları Foto Galeri Yazarlar Eskişehir İş İlanları Seri İlanlar İletişim

24.11.2024 - Pazar

Sadi Seda

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

AK Parti Saadet koalisyonu kime ne kazandırır?

Sadi Seda yazdı

12 Eylül 2015 00:02

Geçtiğimiz hafta içerisinde AK Parti ile Saadet Partisi arasında olası bir seçim ittifakından bahsetmiştim.
Bu Konuda Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanı Fesih Bingöl’ün düşüncelerini sizlerle paylaşmıştım. O gün yazmıştım. Bugün tekrarlıyorum.
Saadet Partisi’nin Türkiye genelinde yüzde 5-6 civarında oyu var. Bu maalesef Saadet Partisi’nin sandığına yansımıyor.
Nedeni de, “Saadet Partisi tek başına iktidara gelemeyecek. Verdiğimiz oylarda boşa gidecek. Bir partiye verecek olursak onun kar hanesine yazılır” düşüncesi.
Böyle düşünenlerin kendilerine göre haklı tarafı vardır. Ancak ben yanlış buluyorum. Saadet Partililer veya Saadet Partisi’ne gönülden bağlı olanlar kendi oylarının yanında birer oy da getirmiş olsalar barajı çok rahat aşabilirler.
Veya en azından yüzde 7’yi bularak devletin siyasi partilere dağıtmış olduğu “Hazine Yardımı” ndan yararlanabilirler. Bu da partinin finans yönünden rahatlamasını sağlar.
Yazımdan sonra telefon eden Saadet Partisi İl Başkanı ve Genel İdare Kurulu Üyesi Fesih Bingöl, Gazeteci-Yazar Nevzat Çiçek’in AK Parti-Saadet Partisi ittifakıyla ilgili yazısını okuyup okumadığımı sordu.
Nevzat Çiçek’in ara sıra yazılarını okurum. Ancak Ak Parti-Saadet Partisi seçim ittifakı ile ilgili yazısını okumadım.
Fesih Bingöl’ün uyarısından sonra internetten araştırıp buldum ve okudum.
Nevzat Çiçek, "AK Parti neden Saadet ile ittifak yapmak zorunda?" başlıklı yazısında 1 Kasım erken seçimlerine kısa bir süre kala AK Parti ve Saadet Partisi'nin neden gerekli olduğunu maddeler halinde sıralamış:
“Saadet Partisi herhangi bir ilde 50 bin oy aldı ve buda normalde o ilde 5.sıradaki milletvekilliğine denk geliyor. Yapılacak listelerde bu sıralar bu oylara göre Saadet Partisi'ne bırakılırsa hem grup için daha çok çalışılır hem de iyi bir sinerji oluşturularak oylar artırılabilinir.
“Seçim İttifakı” için görüşmeler devam ediyor. Görevlendirilen komisyonlar tarafından yürütülen çalışmalarda ilkesel olarak bu ittifakın sağlanması gerektiğinde görüşler netleşse de, görüşme yapan komisyonlar çalışmalarını üstü örtülü bir şekilde genel başkanlarına sundular ve son karar artık onlarda. Genel olarak sayıda bir anlaşmazlık söz konusu ama bunun da bana göre aşılabilme imkanı ciddi şekilde mevcut. Örneğin “Kademeli Grup” olarak adlandırılabilecek olan bu yapıda Saadet Partisi de grup kurabilir AK Parti'de bu istek kabul edilebilir. Örneğin Saadet Partisinin oylarının eklenmesi ile yaklaşık 10-12 milletvekilliği ilave oluyor. Buna ilaveten Saadet Partisinin oylarının eklenmesinden sonra çok az oyla sıradaki milletvekilini alma imkanı doğan 30 civarında seçim bölgesi söz konusu. Yapılacak listelerde sıralamalar bu oy artışlarına göre Saadet Partisi nede bırakılırsa hem grup için daha çok çalışılır hem de iyi bir sinerji oluşturularak oylar artırılabilinir. Saadet Partisi'nin son seçimlerde aldığı oyların Büyük Birlik Partisi ile aldığı oylar olduğu unutulamamalı. AK Parti Saadet Partisi'ne 3-4 milletvekilliği teklif ediyor ve Saadet Partisi ise grup kuracak milletvekili sayısı olan 20 vekilin hatta 21 vekiline ulaşmayı hedefliyor. Şuan karar verilmesi gereken yer burası gözüküyor ve yakın zamanda bu kararın verilmesi bekleniyor ki, bu ittifakın gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini de ortaya koyuyor. Saadet Partisi'nin aldığı 950 bin civarındaki oy oranı, zaten onun 13 vekili hak ettiğini ortaya koyuyor.”
    Bende Nevzat Çiçek’e katılıyorum. Saadet Partisi ile Ak Parti seçim ittifakı yapacak olur ise, bu ittifak sayesinde AK Parti’nin tek başına iktidar olma olasılığı yüksek.
    Ancak sorun ittifakta değil, Saadet Partisi’nin 20 milletvekili talebinde bulunması. İttifak gerçekleşmez ise bunun gerekçesi de Saadet Partisi’nin 20 milletvekili istemesi.

    BBP’DE MHP İLE İTTİFAK İSTİYOR
    7 Haziran seçimlerinde Saadet Partisi ile seçim ittifakı yapan Büyük Birlik Partisi, beklediğini bulamadı. BBP 1 Kasım seçimlerinde de tabanlarının bir birbirinden çok farkı olmayan MHP ile ittifak yapmak istiyor.
    Bunun için BBP Genel Başkanı hemşerimiz Mustafa Destici, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye el uzattı.
    Bakalım MHP Lideri Bahçeli, BBP Lideri Destici’nin uzattığı eli sıkacak mı? Yoksa; “ittifaka gerek yok. Bizim ittifaktan gelecek oya ihtiyacımız yok mu?” diyecek.

    Birsen ile Karamanlı el sıkışmış!
    TEKSAN Sanayi Sitesi Başkanı Ramazan Karamanlı, geçtiğimiz günlerde düzenlemiş olduğu basın toplantısında, site içerisinde faaliyet gösteren esnafların sorunlarıyla ne bağlı oldukları meslek oda başkanlarının ne de Esnaf Odaları Birliği’nin ilgilenmediğinden yakınmıştı.
    Bende Ramazan Karamanlı’nın bu yakınmasını köşeme taşımış ve meslek odaları başkanlarını ve Esnaf Odaları Birliği Başkanı Ekrem Birsen’e TEKSAN’da faaliyet gösteren esnafların sorunlarıyla ilgilenmesi için çağrı yapmıştım.
    Yazımın yayınlandığı gün Eskişehir dışında olan ESOB Başkanı Birsen, geçtiğimiz Çarşamba günü bana telefon etti.
    “Sadi Bey yazınızdaki eleştirileri biz hak etmiyoruz. Bağlı oldukları meslek odalarının başkanlarının oradaki esnaflarla ilgilenip ilgilenmediklerini ben bilemem. Benim sorumluluğum dışında. Ancak yine de TEKSAN Sanayi Sitesi Başkanı Ramazan Karamanlı’ya telefon ettim. Sorunlar hakkında bilgi alışverişinde bulunduk. Daha sonra Razaman Bey birliğe gelerek sıkıntılarını anlattı. Bizde birlik olarak ne yapabiliriz konusunda yönetim kurulu arkadaşlarımız ile görüşeceğiz. Yapabileceğimiz bir şey varsa elbette sessiz kalamayız” dedi.
    Önemli olan karşılıklı iletişim kurulması. Gerisi zaten gelir. Bu konuda ben öncülük ettim. Her iki başkanın bir birleriyle, 1,5 yıllık aradan sonra yeniden el sıkmalarına katkı verdi isem mutluluk duyarım.
    Ekrem Birsen’in Ramazan Karamanlı’ya uzattığı el gibi TEKSAN’da faaliyet gösteren esnafların bağlı oldukları odaların başkanları da ellerini uzatırsa, var olan sorunların kısa bir süre içerisinde çözüme kavuşacağına da inanıyorum.