Arif Anbar yazdı
Lafı uzatmadan, eveleyip gevelemeden, direkt konuya gireceğim.
*
AK Parti’nin, “Evet-Hayır Referandumu”ndan önceki parlamenter demokratik sisteme göre iktidar olabilmesi için aşağı yukarı yüzde 35 oy alması yetiyordu.
*
Yine AK Parti, Evet-Hayır Referandumu’ndan önceki sistemde, ihtiyacı olan yüzde 35 oy oranı da geçerek, bir ara yüzde 49’lara dayandırmıştı.
*
Buna rağmen…
15 Temmuz hain darbe girişiminin hemen ardından, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yönetim sisteminin değiştiği Evet-Hayır Referandumu apar topar gerçekleştirildi.
Bununla birlikte AK Parti’nin savunduğu rejim değişikliği, küçük bir farkla da olsa kabul edildi.
Ve söz konusu seçimin şaibeli olduğu iddiaları, halen gündemden düşmedi!
*
Sonra ne oldu?
Bir partili cumhurbaşkanı adayının yüzde 50+1 oyla seçilmesi zorunlu kılındı.
Ancak…
Recep Tayyip Erdoğan ve başında bulunduğu parti, bugüne kadar yapılan hiçbir seçimde yüzde 50+1 oy alamadı!
*
Ya şimdi?
Kamuoyunun genel görüşü, mevcut Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk turda yüzde 50+1’i alamayacağı, bununla birlikte ikinci turda işinin fazlasıyla zor olacağı yönünde şekilleniyor.
*
Parlamento çoğunluğu konusunda baş gösteren yaygın görüş ise…
HDP’nin barajı geçmesi durumunda AK Parti, parlamentodaki baskınlığını kaybedecek ve çoğunluk Millet İttifakı’nın hakimiyetinde olacak.
*
Yani…
AK Parti, tek bir seçimle, aşağı yukarı yüzde 35 oy oranıyla hem parlamentoyu hem de kabineyi alıyordu.
Ya şimdi?
Bir seçimde yüzde 50+1 alacaksın ki cumhurbaşkanlığını kazanıp kabineyi belirleyebilesin.
Diğer seçimde de ittifak bazında yüzde 50+1 oy oranına sahip olacaksın ki parlamentoda çoğunluğa sahip olabilesin.
*
İşte bu nedenle…
AK Parti kulislerinde konuşulanlara bakıldığında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim sistemi üzerinde oynanılmasının pişmanlığını yaşıyor.
Dahası, söz konusu sistemi kendisine sunan ve ikna eden kişi-kurumlara, kızgınlığını açıkça beyan ediyor.
*
Şimdi…
Seçime tam 24 gün var.
Özellikle AK Parti’nin parlamentoda çoğunluğu sağlayıp sağlayamayacağı yönünde ise büyük bir şüphe söz konusu.
Bu noktada AK Parti’nin, seçime son 10-15 gün kala olağanüstü işler yapabileceğini düşünüyorum.
*
Ya da…
CHP, seçim yasasının iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesine dava açmıştı.
Söz konusu dava bugün görüşülecek.
İster misiniz Anayasa Mahkemesi CHP’yi haklı bulsun?!
Ve ister misiniz YSK, mahkeme kararına rağmen seçimlerin yapılabilmesi için ilke kararları devreye sokmasın?!
O zaman ne olur biliyor musunuz?
Seçim iptal olur!
*
Tabi benim de katıldığım yaygın görüş, seçimlerin iptal edilmeyeceği yönünde.
Ancak küçük de olsa orta yere böyle bir ihtimali bırakmanın faydalı olacağını düşünüyorum.
Çünkü Türkiye’de yaşadığımız gerçeğini unutmamak gerekiyor.