Bu köşenin müdavimleri bilir…
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Faiz neden enflasyon netice” yanlış iktisat teorisinin bedelini tüm Türkiye’nin ağır ekonomik krizle ödediğini defalarca yazdığımı...
Dünyada bulunan 200’e yakın ülke “Enflasyon neden faiz netice” iktisat teorisini uygularken, Türkiye olarak biz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın inatla tam tersi uygulamayı sürdürmesiyle uçurumun kenarına geldik.
Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra ekonominin başına getirilen Mehmet Şimşek, dünyanın kabul görmüş gerçekçi ekonomi politikaları uygulayarak Türkiye’yi düzlüğe çıkarma gayreti içinde.
Bunun için de ekonomiyi soğutma adına faizi yüzde 50’ye çıkardı, tüketimi kısarak enflasyonu düşürmek istiyor.
Ne oldu şimdi?
TÜİK aracılığıyla enflasyonu düşük gösterip bu rakamlara göre zam yapıldı. 2 yıl memur, işçi, emekli ve asgari ücretli düşük gösterilen enflasyon rakamlarına göre zam alınca bugün o çok tartıştığımız derin yoksulluk oluştu.
İnsanlar artık geçinemiyor.
Yoksulluk artık kronikleşmiş durumda.
Orta gelir grubu yok oldu.
En düşük emekli maaşı yani 10 bin lira alanların büyük çoğunluğu alanlara inerek sesini duyurmaya çalışıyor.
Artık karı-koca çalışan 4 kişilik çekirdek bir ailenin ne ev ne de araba alma imkanı var.
Gelir ile ev ve araba fiyatları arasındaki makas hayli açıldı.
Aylık yüzde 5’leri aşan faiz oranlarıyla kimse kredilerin yanına yaklaşamıyor.
İnsanların canını yakan bu ekonomik daralmanın da etkisiyle iktidardaki AK Parti’nin oyları yüzde 42’den son seçimde yüzde 35’e kadar düştü.
Mayıstaki Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel seçiminin üzerinden 10 ay geçti.
Ve 31 Mart’ta yerel seçimlere gidiyoruz.
Şartlar geçen 10 ayda daha da ağırlaştı.
Sadece Eskişehir değil, İstanbul, Ankara, İzmir ve ülkenin dört bir yanındaki AK Parti’nin belediye başkan adayları bu yoksulluğun sandığa yansımasının olacağından kaygılı.
AK Parti adaylarının vaatlerine bakınca yurttaşın yoksulluğuna odaklandıklarını anlamak mümkün.
Bundan Eskişehir de nasibini aldı tabii ki.
Yani anlayacağınız…
Ülkenin içinde bulunduğu durum, yurttaşın yoksulluğu ve gelecek birkaç yıl için de düzelme adına tünelde bir ışık görünmemesi, AK Parti adaylarının kazanma şansını azaltıyor.
Yerel seçimlerde AK Parti’ye 20 yıldan fazla süredir geçit vermeyen Eskişehir seçmeninin çoğunluğu…
Yaşadığı ekonomik krizin hesabını yine sandıkta AK Parti’ye kesmeye hazırlanıyor…
“Demedi” demeyin…
NG Araştırma, halkın bakış açısından geçim şartlarını değerlendiren bir kamuoyu araştırması gerçekleştirdi. 20 Şubat-11 Mart 2024 tarihleri arasında Türkiye genelinde 18 yaş üzeri farklı sosyo-ekonomik gruplardan 1.737 kişinin katılımıyla anket yaptı.
Ankete katılanların yüzde 48’i aktif çalışan, yüzde 16’sı işsiz, yüzde 14’ü ev kadını, yüzde 11’i çalışmayan emekli, yüzde 6’sı öğrenci, yüzde 5’i çalışan emekli.
Bu araştırma bize önemli ipuçları veriyor.
Hele hele her ürüne art arda gelen zamlar, geçinebilmenin dar ve sabit gelirliler için mucize anlamına geldiği şu günlerde…
Peki, yapılan zamlar halkın bakış açısından hayatı nasıl etkiledi, alım gücü ne durumda, yurttaş durumundan ne kadar memnun?..
-SORU: 2024 yılında emekli maaşlarına yapılan yüzde 49,25 oranındaki zam emeklilerin beklentisini karşıladı mı?
Emeklilerin yüzde 86’sı, yapılan zammın beklediğinden az olduğunu belirtirken, katılımcılar arasındaki her 2 emekliden 1’inin emekli maaşı dışında başka bir geliri bulunuyor. Çünkü ek geliri olan her 10 emekliden 9’u sadece emekli maaşıyla geçinemeyeceğini söylüyor. Emekli maaşı dışında ek geliri olmayanların %70’i ise geçinemediğini belirtti. 2001 yılında asgari ücretin 1,6 katı olan en düşük emekli maaşı, 22 yıl sonra net asgari ücretin 0,6 katına düştü.
-SORU: Asgari ücrete yapılan yüzde 49 oranındaki zam çok konuşuldu. Peki, bu zam asgari ücretlinin rahat bir nefes almasını sağladı mı?
Her 10 kişiden 6'sı yapılan zammın beklediğinden az, 3'ü ise beklediği oranda bir zam olduğunu söyledi.
-SORU: Asgari ücretle kaç kişi geçinebilir?
Katılımcıların yüzde 37’si asgari ücretle bir kişinin dahi temel ihtiyaçlarını karşılayamayacağını düşünüyor. Yüzde 26’sı 1 kişi derken, 2 kişi diyenlerin oranı yüzde 16.
4 kişilik bir ailenin geçinebileceğini belirtenlerin oranı ise yüzda 7.
-SORU: Zamlar yaşamı nasıl etkiledi?
Ev kiralarındaki artış katılımcıların yüzde 68’ini, faturalardaki (elektrik, doğalgaz, su) artış ise katılımcıların yüzde 88'ini olumsuz etkiledi. Benzin fiyatlarındaki artıştan etkilenenlerin oranı ise yüzde 87. Ayrıca, katılımcıların yüzde 92’si gıda ürünlerindeki artıştan etkilendiklerini belirtti.
-SORU: Kira verdiğiniz eviniz için ne düşünüyorsunuz?
Yaklaşık her 3 kiracıdan 2'si ev kirasının beklediğinden çok fazla olduğunu belirtirken, beklediğim gibi diyenlerin oranı ise her 4 kişiden 1'i. Kirada oturuyorum diyenlerin Türkiye genelinde ödediği aylık kira tutarının ortalaması 8 bin 737 TL. Bu veriyi detaylı incelediğimizde İstanbul, Ankara ve İzmir aylık kira ortalaması ise 14 bin 321 TL. Ev sahibi olmayanlara, ‘Oturduğun ev senin olsa sen evini ne kadara kiraya verirdin?’ diye sorduğumuzda ise gelen yanıtların ortalaması 5 bin 711 TL.
Aylık gelirinin, temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını söyleyenlerin oranı yaklaşık olarak her 2 kişiden 1'i.
Hasılı…
Türkiye hızla mutsuz ve ekonomik zorluklarla boğuşan insanların yaşadığı bir ülke haline dönüşüyor.
Gidişat bunu gösteriyor…
Türkiye gibi dev bir ülkenin en ağır faturasını yaşattılar ve o iki kelime ben ekonomistim
koltuk elden gidiyor diye kaygılanan siz olmayın.