Yakın çevremde yer alan bazı AK Partililerden şunu duymaya başladım: “Bu teşkilattan bıktık artık. Partimize hizmet etmek istiyoruz, ancak dışlanıyoruz. Durum böyle olunca ‘başka partilerde siyaset yapalım’ diyoruz, ama bu sefer de liderimiz olan Recep Tayyip Erdoğan’a kıyamıyoruz.”
Yakın çevremde yer alan bazı AK Partililerden şunu duymaya başladım: “Bu teşkilattan bıktık artık. Partimize hizmet etmek istiyoruz, ancak dışlanıyoruz. Durum böyle olunca ‘başka partilerde siyaset yapalım’ diyoruz, ama bu sefer de liderimiz olan Recep Tayyip Erdoğan’a kıyamıyoruz.”
*
Son dönemde AK Partililerce dillendirilen bu ifadeler, aslında her şeyi anlatıyor.
İktidar partisinin sadece Eskişehir’deki değil, Türkiye’deki vaziyetini gösteriyor.
*
Ama biz Eskişehir’deki AK Parti teşkilatını değerlendirelim…
İnanılmaz bir boş vermişlik hakim.
Susmuş bir AK Parti var.
Sinmiş bir AK Parti var.
Her şeyden vazgeçmiş bir AK Parti var.
*
Sanırsın teşkilat yöneticileri, belediye başkanları ve milletvekilleri Eskişehir’de yaşamıyor.
Öyle bir AK Parti var Eskişehir’de.
*
İktidarı ilgilendiren dağ gibi sorunlarımız var, dağ.
AK Parti teşkilatı nerede?
Yok.
*
CHP’li belediyelerden kaynaklanan türlü dertlerimiz var.
AK Parti teşkilatı nerede?
Yine yok.
*
27 Ağustos 2019 tarihinde ‘Belediyelere muhalefet aranıyor’ başlıklı bir yazı kaleme almıştım.
O günden bu güne değişen hiçbir şey yok.
Belediyelerden daha iyi hizmet alabilmek için hala muhalefet arıyoruz…
*
Hiç değilse, muhalefet kırıntısı arıyoruz.
Ancak yok.
*
Ha, Perşembeden Perşembeye AK Partili Orhan Durmuş ES TV’de yayınlanan Eskişehir’in Nabzı programına yorumcu olarak katılıyor da partisini savunuyor, muhalefet yapıyor.
Ancak o da AK Parti adına değil, şahsi olarak programa katılıyor.
*
Yani, Orhan Durmuş da olmasa AK Parti lehine konuşacak, belediyelere muhalefet edecek olan tek bir Allah’ın kulu yok.
Tabii bu noktada şunu belirtmeliyim: Durmuş’un bireysel çabası inanın hiçbir anlam ifade etmiyor.
Yazımın başından beri ifade ettiğim gibi, AK Parti’de teşkilatlı bir susmuşluk, sinmişlik, boş vermişlik hali var.
*
Dahası, AK Parti ve ülke için ‘bir şeyler’ yapmak isteyenleri de dışlayan bir anlayış hakim teşkilatta.
Peki, bu anlayışın nedeni ne olabilir?
Birileri, birilerini rakip olarak görüyor olabilir mi?
Parti içerisinde hiç olmadığı kadar çok gruplaşma meydana gelmiş olabilir mi?
Giderek küçülen pastayı bölüşmek istemeyenler olabilir mi?
*
Her neyse…
*
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan bir ara ‘metal yorgunluğu’ndan bahsetmişti.
Bu yorgunluğu aşabilmek için çeşitli önlemler almıştı.
Ancak görülüyor ki Eskişehir teşkilatı bu önlemlerden nasibini almamış, metal yorgunluğunda adeta Nirvana’ya ulaşmış!
*
Ve…
Tüm bu anlattıklarım nedeniyle, parti üyelerinde belirgin bir hoşnutsuzluk var.
Bazıları, partilerini terk etme noktasına dahi gelmiş.
Onları tutan tek şey, Recep Tayyip Erdoğan’a olan inançları.
Ancak ezici bir çoğunlukla iktidar olan bir partide yaşanmaması gereken bu durum devam ederse, Erdoğan’dan da yavaş yavaş vazgeçebilirler.
*
Yukarıda bahsettiğim ‘Erdoğan’dan vazgeçiş tehlikesi’ni çok iyi anlatan bir AK Partili var.
Kim o?
Eski İstanbul Milletvekili ve hala parti bünyesinde çalışan Metin Külünk.
Diyor ki Külünk:
ERDOĞAN KONFORU
“AK Parti teşkilatlarında, Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü bir lider profiliyle yol yürümenin rahatlığı var. Bu bir rahatlık oluşturuyor. Diyor ki: ‘Bu çok güçlü bir lider, bütün bu süreçleri tek başına taşıyor.’ Dolayısıyla kadroların bir kısmında, tamamında değil, bir konfor haline geliyor bu. Oysa AK Parti teşkilatlarının Cumhurbaşkanımızın dışındaki bütün arkadaşların, bunu bütün kademeler için söylüyorum, AK Parti teşkilatlarındaki bütün arkadaşlarımızın bulundukları mahalde, ‘sokak bizimle alakalı ne düşünüyor’ sorusunu sorup cevabını almalı.
AK PARTİ ERDOĞAN’A ZARAR VERİYOR
O bizim Tayyip diyen, canı yanan ve Sayın Cumhurbaşkanımızın omuzlarındaki yükün farkında olan ve ancak bulunduğu noktada dua ve dikkatiyle o yükten alabilen o insanın söylediği, ‘AK Parti Sayın Cumhurbaşkanımıza zarar veriyor’ cümlesi maalesef ama maalesef gerçek oluyor. Bir zarar fotoğrafının hızla ilerlediğini görüyoruz. Ki bunu 24 Haziran seçimlerinde makasın hızla açıldığını gördük, 31 Mart seçimlerinde bu makas daha da açıldı. Ve 23 Haziran seçimlerinde daha da açıldı. Açılan makas neydi? Milletimiz Sayın Cumhurbaşkanımızı ayrı bir yerde tutuyor, AK Parti’yi ayrı bir yere koyuyor.”
*
Evet…
AK Partili Metin Külünk durumu çok iyi tespit etmiş ve demiş ki: AK Parti, Erdoğan’a zarar veriyor!
Erdoğan’ın yeni bir parti kurmayacağı ve başka bir partiye geçmeyeceği düşünüldüğünde bu sorunun bir çözümü olmalı.
Çözüm belli aslında…
Parti, işi gücü rant kaygısı olanlara değil liyakat sahibi insanlara emanet edilmeli.
Bilmem anlatabildim mi?