Sadi Seda yazdı
16 Nisan’da yapılacak olan “Anayasa değişikliği” referandumu öncesi henüz resmi propaganda dönemi başlamamış olmasına rağmen, siyasi partilerin temsilcileri mahalle mahalle gezerek, yapılan değişikliği anlatıyorlar…
Geçtiğimiz günlerde de yazmıştım…
Şu anda propaganda da en aktif parti AK Parti…
İl Başkanı Dündar Ünlü, Odunpazarı İlçe Başkanı Volkan Doğan, Tepebaşı İlçe Başkanı İbrahim Yılmaz Kaynarca günün erken saatlerinden gecenin geç saatine kadar çalmadık kapı bırakmıyorlar…
İl Başkanları genelde protokol görevi yaparlar…
Dündar Ünlü’de Odunpazarı ve Tepebaşı İlçe Başkanlarının günlük programlarını kendisiyle paylaştıklarında, adeta “gazanız mübarek olsun” dercesine onlara kolaylık dilerek sahada yapacakları çalışmanın önünü açıyor…
AK Parti Odunpazarı ve Tepebaşı İlçe Başkanlarının referandum öncesi yaptıkları çalışmaları yakından takip ediyorum…
CHP’nin de çalışmalarını da…
AK Parti, CHP’ye göre daha faal…
CHP’liler herhalde resmi propaganda dönemini bekliyorlar!
Sahaya Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanları henüz inmediler…
AK Partinin propaganda çalışmalarını yakından takip ettiğimi yazmıştım…
Şu an AK Parti’de Odunpazarı İlçe Başkanı Volkan Doğan daha aktif olarak görüyorum.
Hemen hemen her gün iki-üç mahalle geziyor…
Sivil toplum kuruluşlarını ziyaret ediyor…
Buralarda partisinin Anayasa’da neden değişiklik istediğini maddeler halinde anlatıyor…
Toplantıya katılanlardan olumsuz gelen sorulara bile kızmadan, bozulmadan soruyu soran kişiyi ikna etmeye çalışıyor...
Soru soranlardan kimileri,”Biz öyle bilmiyorduk. Doğrusunu sizden öğrendik” diyor…
Kimisi ise, “ben hayır diyorum” diyor…
“Hayır, oyu vereceğim” diyen kişilere, vereceği oya da saygı duyduğunu, ancak anlattıklarını bir kez daha düşünmesini tavsiye ediyor…
Volkan Doğan, AK Parti Eskişehir teşkilatının son aylarda en çok koşan, çalışan, gecesini gündüzüne katan bir ismi olarak göze çarpıyor…
Tabii ki bu gücü ona önce AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım sonra da İl Başkanı Dündar Ünlü veriyor…
Doğan, yaptığı konuşmalarında özellikle şuna vurgu yapıyor:
“Anayasa değişikliğinin kabul edilmesi halinde artık Türkiye de koalisyonlar dönemleri ortadan kalkacak. Geçmişte çok yaşandı. Başbakan farklı, cumhurbaşkanı farklı konuşuyordu. Cumhurbaşkanı TBMM’den çıkan kanunları ret ederek TBMM’ye geri gönderiyordu. Bir cumhurbaşkanı, bir başbakanın suratına anayasa kitapçığı fırlattığında neler yaşandığını görmedik mi? Yeni anayasa ile çift başlılık da ortadan kalkacağı bir yönetim sistemi için oluşacak. Halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanının hem yetkisi hem de sorumluluğu olacak."
Volkan Doğan’ın bu gayreti gözlerden kaçmıyor…
Kendisine kolaylıklar diliyorum…
Diğer siyasi partilerin ilçe başkanlarına, Volkan Doğan’ın bu gayretli çalışmasını dikkatle izlemelerini öneriyorum…
*-******
“Evet” de “Hayır” da
dese gitmesi doğru…
Eskişehirspor Kulübü Yönetimi, teknik direktör Alpay Özalan ile yollarını ayırmasıyla sosyal medyada ağır eleştiriler yapılmaya başlandı…
“Alpay Hoca ‘evet’ dediği için istenmedi”, “Alpay Hoca ‘evet’ dediği için kovuldu”, “ ‘Hayır’ deseydi tepki gösterilmeyecek ve kovulmayacaktı”.
Buna benzer yorumlar devam ediyor…
Şu bir gerçek…
Bunu herkes kabul etmeli…
Alpay Hoca kesinlikle ve kesinlikle “Evet” dediği için gönderilmedi…
Hatırlayalım…
“Evet” demeden önce de Alpay Hoca’nın gönderilmesi için kampanya başlatılmıştı…
“Eskişehirspor şampiyonluğa oynuyor, Alpay Hoca fren koyuyor”, “Bu kadar tecrübeli futbolculardan oluşan bir takımın başında acemi teknik direktör olmaz, “Tecrübesiz olduğu için oyunu okuyamıyor”, “Oyuncu tercihleri yanlış”, “Semih’in ayağına taş bağladı” gibi yorumlar yapılıyordu…
Alpay Hoca’nın oyunu okuyamadığı, yanlış oyuncu tercihleri gibi yapılan yorumlara bende katılıyorum…
Şampiyonluğa oynayan, kadronda tecrübeli futbolcular olmasına rağmen bunu kullanamıyorsan, Manisa gibi ligin alt sıralarından kurtulma mücadelesi veren takımdan 5 gol yersen, gitmenin yolunu da açmış olursun…
“ÖZALAN MANİSA
SPORU İZLEMEMİŞ”
Manisa Spor karşılaşmasını radyodan anlatan TRT Spikeri Kerem Öncel ile maç sonunda karşılaştık
Kendisine,”Eskişehirspor’un hataları, Manisa Spor’un artıları neydi?” Diye sordum.
“Alpay Hoca herhalde Manisa Spor’u iyi etüt edememiş. Herhalde Eskişehir’e sezonun ilk yarısındaki Manisa Spor çıkacak beklentisi vardı. Oysaki Manisa Spor devre arasında yaptığı transferlerle ciddi güç topladı. Ben Manisa Spor’un son iki maçını anlattım, çıplak gözle izledim. Alpay Hoca Manisa Spor’u izlememiş veya izletmemiş. İzlemiş veya izletmiş olsaydı farklı bir mağlubiyet yaşanmazdı. Birde telaşa kapılarak orta sahayı boşaltmakta doğru düşünce değildi” diye cevap verdi.
Kerem Öncel’in bu cevabı Alpay Özalan’ın “evet” dediği için değil başarısız olduğundan dolayı gönderildi şeklinde yapılan yorumları çürütüyor.
En azından Manisa Spor’dan 5 gol yemeyip 1-0 dahi galip gelinseydi bugün Alpay Özalan hala takımın başında olurdu…
Alpay Hoca kalsaydı, sezon sonunda Eskişehirspor şampiyonluğu kaçırsaydı bugün “evet” dediği için gönderildi diyenler acaba nasıl yorum yaparlardı merak ediyorum…
Alpay Hoca da dün basın toplantısında,” başarısız olduğum için değil ‘evet’ dediğim için gönderildim” derken samimi olmadığını düşünüyorum…
Hiçbir kulüp şampiyonluk mücadelesi yaparken, başarılı teknik direktörünü gönderir mi?
Alpay Hoca’nın bu sözlerine bırakın beni, kargalar bile inanmaz…
Alpay Özalan “evet” yerine “hayır” demiş olsaydı yine gönderilirdi, gönderilmesi gerekirdi…