AK Parti kendi bacağına sıkıyor!

2002’de İktidara gelen AK Parti’nin sloganı Yoksulluk ve Yolsuzlukla mücadeleydi. Yıl oldu neredeyse 2022. Ve biz her gün Yoksulluk ve Yolsuzluk konuşmaya başladık

6 Temmuz 2021 08:38
A
a
Sütiş Eskişehir
2002’de İktidara gelen AK Parti’nin sloganı Yoksulluk ve Yolsuzlukla mücadeleydi. Yıl oldu neredeyse 2022. Ve biz her gün Yoksulluk ve Yolsuzluk konuşmaya başladık.
 
AK Partili müteahhitler, sürekli ihale verilen tanınmış kişiler, affedilen milyonlarca liralık vergiler, pudra şekerli, şatafatlı, mafya ile içli dışlı fotoğraflar… Tartışılacak o kadar çok malzeme, o kadar çok detay ortaya çıkmaya başladı ki. Hangisini yazalım.
 
Tabi bunların yanında iyi gitmeyen ve her iktidarın koltuğunu zedeleyecek bir başarısızlık var. Göstergeler, rakamlar, pembe tablolar ile üstü örtülemeyen bir ekonomik krizin içindeyiz.
Bu kriz öyle pandeminin getirdiği geçici bir şey değil. Pandemiden öncede hissedilen ve ekonomi politikalarında izlenen başarısız tercihlerden kaynaklı bir kriz.
 
Canımız sıkıldıkça merkez bankası başkanı değiştirdiğimiz, ihtisası, liyakati olmayan isimlere Türkiye’nin hazinesini teslim ettiğimiz tercihlerden bahsediyorum.
 
Adaletin kamu vicdanını sıklıkla yaraladığı, yerel mahkemelerin Danıştay, Anayasa ve AİHM kararlarını tanımadığı bir adli sistemde oluşan güvensizlik ve bu yüzden bırakın yatırımı mevcutların kaçtığı sermayeden bahsediyorum.
 
AK Partili diye güreşçilerin, sınıf arkadaşlarının banka yönetim kurullarına atandığı, birkaç maaş birden almanın garip sayılmadığı bir ekonomi yönetiminden bahsediyorum.
 
Neyse bu örnekler yazmakla, saymakla bitmez. Sonuç olarak yoksullukla mücadele edemeyen ve her gün ekonomi temelli intiharların, şiddet vakalarının, buhranların yaşandığı günlerdeyiz.
 
Ancak AK Parti’nin söylemleri ve bu duruma dair eylemlerine bakınca insan ister istemez “AK Parti kendi bacağına sıkıyor” diye düşünüyor.
 
Ülkede aç insanlar var diyene “Onları da biz zahmet siz doyuruverin” diyen Cumhurbaşkanımız var. Tamam, biz açları doyuralım diyen muhalif belediyelerin bunun için bağış almasını yasaklayan genelgede AK Parti’nin.
 
Öldük, geçinemiyoruz, bittik diyen insanlara her ay düzenli yapılan zam yetmezmiş gibi tam normalleşme süreci başlarken yüzde 15’lik elektrik ve doğalgaz zammı bana göre iflas bayrağını açmaktır.
 
Hammadde bulmakta zorlanıyoruz, üretimden düşmememiz lazım sanayici için yüzde 20’lik enerji zammını açıklaması da güç.
 
Hele 3 senelik kamu tasarruf paketini inceledikten sonra ortaya çıkan sonucu hiç yazmayım. Başka bir yazı konumuz olsun.
 
Ancak tüm bunların üstüne First Lady Emine Erdoğan’ın yaptığı konuşma adeta iktidar partisi için bir harakiridir.
 
“Tasarruf yapın, porsiyonları küçültün” gibi bir söylemin hem de Emine Erdoğan tarafından kullanılmasını çok üzücü buluyorum.
 
Mükellef sofraların, ihtişamın, dakikası hesabını yapamadığımız kadar masraflı olan Saray’da yaşayan Erdoğan Ailesi porsiyonları küçültün diyor.
Onlarca uçak kullanan, en ufak ziyaretlere zırhlı yüzlerce araçla ve koruma ordusu ile giden Erdoğan Ailesi topluma tasarruf edin diyor.
 
İnanın zammın kendisinden çok bu söylemler dokundu Türk insanına. Zira her koşulda AK Parti için göğsünü siper eden, savunan ve destekleyen nice insanın bile tepkilerini gördüm. O yüzden AK Parti kendi ayağına sıkıyor diyorum.
 
O yüzden demek ki Erdoğan Ailesine danışmanlar başka bir ülke resmediyor, gerçekleri saklıyor diye düşünüyor ve ekliyorum; İktidarlar ile mutfaktaki tencere birbirine orantılıdır. AK Parti en çok ekonomi politikalarında başarı elde ettiği zaman almıştır. Tencere kaynamaz, mutfak sorun yaşamaya başlarsa bundan direkt etkilenecek ve bırakın yüzde 50+1’i yüzde 30’ları arar hale gelecektir.
 

Eskişehir’de taksi sayısı yeterli mi?

Yanlış bilmiyorsam Eskişehir’de 40 taksi durağı var. Tüm şehir için hizmet veren taksi sayısı da 500’ü geçmiyor. Ancak bu sayının Eskişehir için yeterli olup olmadığı büyük bir muamma.
 
Zira pandemi döneminde yasak ve muafiyetler nedeniyle pek hissedilmedi ama normal günlerde Eskişehir’de yaşayan pek çok insanın taksi bulma konusunda şikâyetçi olduğuna tanık oluyoruz.
 
Bende son birkaç yıldır taksi sayısının Eskişehir için yetersiz olduğunu düşünenlerdenim.
Çünkü ihtiyaç olduğunda ister duraktan çağırmak, isterse yoldan geçen bir taksiyi çevirmek eskisi kadar kolay olmuyor.
 
Durağı telefonla aradığınızda “şu an taksimiz yok” veya “10 dakika beklerseniz yönlendireyim” gibi cümlelerle daha sık karşılaşmaya başladık.
Hele ki pik saatlerde yani işe geliş, gidiş saatlerinde, yağmurlu günlerde, hafta sonu olduğunda bu duruma daha sık rastlıyoruz.
 
Bu konuda bazı taksicilerle konuştum. Onların çoğu taksi sayısının yeterli olduğunu, gün içinde pek iş yapamadıklarını sadece yukarıda belirttiğim pik saatlerinde bir hareket ve yoğunluk olduğunu söylüyor.
 
Ancak ben Eskişehir’in ziyaretçileri ile 1 milyonluk nüfusu olduğunu düşününce mevcut taksi sayısının nüfus kadar artmadığını ve sayının artması gerektiğini düşünenlerdenim.
 
Bu konuda yetkililerin bir düşüncesi, planı veya ölçü mekanizması var mı bilemem ama vatandaşın sıklıkla şikâyetçi olduğunu bu konuyu da gündeme getirmiş olalım.
 
 
 
 
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon
Tr 7 Temmuz 2021 07:06

Dünkü yorumumu yayinlamamissin hakaret yok küfür yok nerde tarafsızlık nerde özgürlük bal gibide taraflisin

0 2 Cevap Yaz
Esesli 6 Temmuz 2021 19:19

Uzaydan yeni mi geldin, accik turkiyeyi tanısaydın bari

0 0 Cevap Yaz
Nurullah 6 Temmuz 2021 11:31

"porsiyonları küçültün" bu cümlenin başı ve sonu nedir bu önemli cımbızla laf almayın lütfen

8 8 Cevap Yaz
Ömer 6 Temmuz 2021 10:08

Sayın soner bey taraflı yazı yazmayın. Bundan 20 - 40 sene önce Türkiye'm halini Bi bakın

11 9 Cevap Yaz
Sezar 6 Temmuz 2021 09:12

Daha iyi günlerimiz

8 4 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi