AK Parti için de CHP için de kötü bir durum

Siyasete kadın eli değmesini severim. Kadınlar çalışkanlıkları ve nezaketleriyle her zaman sağduyunun sesi olmuşlardır

20 Şubat 2019 07:56
A
a
Sütiş Eskişehir
Siyasete kadın eli değmesini severim. Kadınlar çalışkanlıkları ve nezaketleriyle her zaman sağduyunun sesi olmuşlardır. Ancak ülkemizde – maalesef – kadın siyasetçilerin sayısı çok az. Durum Eskişehir'de de farklı değil. CHP Milletvekili Jale Nur Süllü ve AK Parti Milletvekili Emine Nur Günay'ın son derece başarılı politikacılar olduğu açık. Ancak Eskişehir gibi Cumhuriyet değerlerine sahip çıkan bir şehirde bile 5 erkek ve sadece iki kadın milletvekilimiz var. Yerel seçimlerde de kadın adaylar yok denecek kadar az. AK Parti'li Mihalgazi Belediye Başkan adayı Zeynep Akgün ve CHP'li Çifteler adayı Zehra Konakçı'ya başarılar dilerim. Elbette karşılarındaki rakipler de ciddi isimler. Seçmenlerin sırf kadın diye bir isme oy vermesini de doğru bulmam. Ancak her iki adayın da Atatürk'ün kızları olduğunun altını çizmek isterim. Türk Kadını, erkeğinin gerisinde olamaz. Türk kadını yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde yükselmeye layıktır. Biz erkekler binlerce yıldır dünyayı yönetiyoruz. Kavga ve savaş çıkartmak konusunda pek bir mahiriz. Hatta adayımızı sevmeyenleri PKK'lı diye itham etmekten bile çekinmiyoruz. Sonra işi iyice abartıp, evine iki kolo patlıcan alanlara bile bölücü diyoruz. Yalanlar, iftiralar ve iğrençliklerde sınır tanımıyoruz. Siyasette her yolu mübah sayıyoruz. Galiba biraz da kadınların yönetici olmasının vakti gelmiştir. Ancak 15 seçim bölgesinde sadece birer kadın aday gösteren AK Parti de CHP de sanırım sınıfta kaldılar. AK Parti için de CHP için de durum hiç hoş değil.
 

Bir puana sevinmiyoruz 


Lider Denizli karşısında etkili bir futbol oynadık. Ancak muhteşem bir taraftarın önünde maalesef 1 puana razı olduk. Transfer tahtasının açılmasıyla birlikte takıma yeni katılan oyuncularımız, oynadığımız futbolu güzelleştiriyor. En azından bu sene, kara bulutları dağıttık. Küme düşme korkusu yaşamıyoruz. Şimdi pek çok kişi aklından "Acaba ilk 6'ya girebilir miyiz?" diye geçirmeye başladı. Bunun çok sağlıklı bir düşünce olduğunu zannetmiyorum. Öncelikle kulübümüzün maddi sorunları olduğu gibi duruyor. Halen futbolcularımıza üç kap yemek vermekte bile zorlanıyoruz. Alacaklılarımız kulübün kapıbını aşındırıyor. Karabükspor ve Elazığ'ın durumu ortada. Bu durumda diğer takımların işi biraz kolaylaşıyor. Afyon ve Giresun takımları küme düşmemek için birbiriyle yarışıyor. Eğer transfer tahtasını açmasaydık biz de bu yarışın içinde olacaktık. 6'ıncı sırada bulunan Hatay ile aramızda tam 13 puan fark var. Önümüzdeki 10 maçta bu farkın kapanması çok zor. Bence ligde kalmanın tadını çıkartmalıyız. 
 

Mart'tan sonra kış geliyor 


Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayınlanan verilere göre Eskişehir’de geçen Ocak ayında konut satışları, bir önceki yılın aynı dönemine göre azaldı. Üstelik öyle böyle bir azalma da değil; 2018 Ocak ayına göre tam yüzde 39,3'lük bir düşüş yaşanmış. Yıllar boyunca tasarruf amacıyla ev aldık. Ancak bu işi öyle plansız ve programsız yaptık ki, şimdi anormal bir konut fazlalığımız var. Böyle olunca da vatandaşın alın teriyle biriktirdiği tasarrufların değeri düşüyor. Üstelik ekonomik krizden dolayı pek çok kişi evini satışa çıkarttı. Fiyatlar alabildiğine düştü. Buna karşılık kimsenin ev aldığı yok. Çünkü kimsede para yok. Berbat bir Mart ayı bizi bekliyor. Pek çok şirketin borçları, bilançolarına işlendi. Hükümetimiz Cumhuriyet tarihinde ilk defa vergileri erken toplamaya başladı. Bir ülkenin batmakta olduğunun işaretlerinden biri de vatandaşlardan henüz üretmediği malın vergisinin istenmesidir. Sanayiciler artan maliyetler karşısında ne yapacağını şaşırmış durumda. Üstelik hükümetimiz KDV alacaklarını da ödemiyor. Tarımdan zaten bahsedecek değilim. Mart ayı çok kötü geçecek ancak, marttan sonra tam bir felaketle karşılaşabiliriz. Önümüzde iki seçenek var. Biri kötü seçenek, diğeri çok kötü seçenek. Kötü olan seçenek Hükümetimizin İMF'nin önünde diz çöküp, borç para için dilenmesi. Yalvarıp yakarıp, "Zaten aramızı Ce Ha Pe bozdu" demesi. Çok kötü seçenek ise, ekonomiyi bildiği gibi yönetmeye devam etmesi.

 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon
Esnaf 20 Şubat 2019 08:48

Kuru sogana muhtac hale gelmemiz, zaten ekonominin durumunu ozetliyor.Durum, dahada kotuye gidiyor.Vatandas, insallah tercihinide onca gore yapacaktir.

5 10 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi