Genel Seçim hedefine doğru gidilse bile Ak Parti’de genel seçim öncesi il ve ilçe kongrelerinin hareketi var. Geçtiğimiz aylarda atanan İlçe Başkanları Doğan ve Dindar ile İl Başkanı Ünlü’nün amaçları atanarak geldikleri görevi seçilerek hem güvenoyu almak hem de genel seçime daha rahat kafayla hazırlanmak. Her ne kadar bu kongrelerde karşılarına aday çıkacak gibi gözükmese de, işi rölantiye almadan gece gündüz çalışıyorlar.
Tabi bu çalışma haliyle gündeme de yansıyor. İstişare ve danışma toplantıları, mahalle meclis açılışları derken bugüne kadar olduğundan daha hareketli teşkilat çalışmaları çarpıyor gözümüze. Bir nevi değişiklik, taze kan işe yaramış gibi gözüküyor. Ha dışarıdan gözüken sandığa yansır mı, Ak Parti tabanı dışına yayılma ve oy yükseltme projesinde başarılı olur mu derseniz, onu da daha önde bir tarihe alınmaz ise Haziran 2015 seçimlerinde göreceğiz.
***
Taş atanlar, Eskişehir taraftarından suçsuz mu?
Pazar günü Bursa ile Eskişehir arasında oynanan maça Eskişehir’den yoğun katılım gerçekleşti. Taraftarımız adeta şehir takımıyız diye övünen Bursa taraftarlarına tribün dersi verdi. Umarım bu sadece bu maçla sınırlı kalmaz ve içeride dışarıda tüm maçlarda kendisini gösterir.
Tabi deplasmana giderken İnegöl civarlarında tatsız bir olay da yaşandı. Taraftarlarımızı taşıyan otobüsler taşlandı ve ardından taşlanan araçlardan inen taraftarlarımız, sinir harbiyle nahoş olaylara imza attı.
Amacım bu olaylara kulp bulmak değil, ne olursa olsun bunun doğru olmadığını da belirteyim. Ancak her şeyi kenara bırakarak olay çıkaran taraftarları tek suçlu ilan etmek ve genelleme yapmak da çok adil değil.
Deplasmana giderken yaşanan bu taşlama olaylarını yaşayanların sayısı az değil Eskişehir de. Yolda seyrederken bir anda tuzla buz olan camlar, 1 hafta sırtınızdan çıkmayan cam zerrecikleri, şoförün camına isabet ettiyse kaza riskleri falan sanki basit meselelermiş gibi algılanıyor.
Herkes taraftarımızın o ruh haliyle gerçekleştirdiği olaylar üzerinden gidiyor ama haberlerin içinde bile satır arasına sığdırılmış bu taşlama meselesini ne hikmet ise kimse değerlendirmeye almıyor.
Sanki Eskişehirspor taraftarları durduk yere araçlardan inmiş ve çevreye zarar vermişler gibi bir algı yaratılmak isteniyor. Kusura bakmayın ama o kadar küçük lokma değil bunlar, hazmedemezsiniz.
Medeniyet dersi vermek isteyenler işe şu taşlama meselesi ile başlasın, önce onu bir kınasın, ayıplasın barbarca bulsun, ha ondan sonra yaşananları hep birlikte ayıplarız.
Bir düşünün bakalım şehir içinde bir stadyumumuz olmasına rağmen, örgütlü ve büyük bir taraftar kitlemiz olmasına rağmen, biz bu şehre gelen hangi otobüsü ne zaman taşlamışız? O cevabın ardından da tekrar düşünün. Taş atanlar masum, taraftar suçlu gibi bir algı yaratmayalım. Önce taş atanlar, sonra Benzinlikte olay çıkaranlar suçlu. Bu da böyle biline…