Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, büyük ihtimalle 7 Haziran seçimlerinde birinci parti olarak sandıktan çıkan AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’na hükümeti kurma görevini verecek.
7 Haziran’dan hemen sonra sandıktan çıkan tabloya bakarak şahsen ben de AK Parti-CHP hükümetinin kurulma ihtimalini yüksek görüyordum. Geniş tabanlı bir hükümet ile Türkiye’nin daha iyi yönetileceği düşüncesinde idim.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin seçimin üzerinden 4-5 gün geçti geçmedi,’CHP+
MHP+HDP koalisyonu olmaz. Biz HDP ile kesinlikle yan yana gelmeyiz’ açıklaması bu ihtimali ortadan kaldırdı.
AK Parti+MHP koalisyonunun kurulması için de önce kırmızıçizgilerini açıkladı. Daha sonra kırmızıçizgisinden vazgeçerek şu şartları öne sürüyor.
MHP'nin koalisyona katılma konusundaki ön şartları şöyle:
1) “ERDOĞAN ŞARTI”
"Cumhurbaşkanı Erdoğan Anayasal sınırlar içine çekilecek ve Anayasa'daki tarafsız konuma gelmesi sağlanacak.”
2) "17/25 ARALIK VE ÇÖZÜM SÜRECİ"
“Çözüm süreci tamamen rafa kaldırılacak. 17/25 Aralık operasyonlarına ve yolsuzluk olaylarına adı karışan isimler hakkında soruşturma yapılıp, AK Parti'li 4 eski bakan Yüce Divan'a sevk edilecek."
AK Parti Genel Başkanı Davutoğlu, Cumhurbaşkanlığı makamını kesinlikle koalisyon pazarlığının içine sokmayacaklarını söyledi.
AK Parti-MHP koalisyonu diğer maddelere geçmeden daha birinci maddeye takılıyor.
İkinci konu olan ‘Çözüm Süreci’. Bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 yıllık AK Parti Genel Başkanlığı ve Başbakanlığı dönemi içerisinde, ‘Çözüm Süreci’nin yasalaştırılarak yürürlüğe girmesi için çok uğraştı.
Sorunun çözümü konusunda bir hapisteki Abdullah Öcalan ile görüşmedi. ‘Çözüm Konusu’nda bu kadar mesafe kat eden AK Parti, MHP’nin koalisyon şartı olarak öne sürdüğü,’Çözüm Süreci tamamen rafa kaldırılacak’ şartını kabul eder mi?
Bence ‘hayır’. AK Parti, bu kadar mesafe kat ettiği ‘Çözüm Süreci’ konusunu pazarlığın içine katmaz.
CHP’NİN 14 ŞARTI VAR
Kılıçdaroğlu'nun, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile yapacağı görüşmede "güven" sorununa dikkat çekerek, olası bir koalisyon seçeneğinde CHP'nin kamuoyuna deklare ettiği 14 maddelik kırmızıçizgilere, hükümet protokolünde aynen yer verilmesini talep edecek.
3 EYLEM PLANI
Görüşmeler aşamasında şeffaf olunmasını da isteyecek olan CHP Lideri'nin, ileride güven sorunu yaşanmaması için atılacak adımların takvimlendirilmesini talep edecek. CHP bu doğrultuda 100 günlük, 1 yıllık ve 2 yıllık eylem planlarının kamuoyuna deklare edilmesini talep edecek.
Olası bir koalisyonda yer alması durumunda CHP'nin ilk 2 yıllık dilimde çıkarılmasını istediği yasal düzenlemelerden bazıları şöyle sıralanıyor:
İLKİ 100 GÜNLÜK
- Emeklilere Ramazan ve Kurban bayramlarında birer maaş ikramiye düzenlemesi hayata geçirilecek.
- Aile Sigortası Kanunu çıkarılacak.
- Kamuda taşeron işçiliğe son verilecek, mevcut taşeron işçiler kadroya alınacak.
- Siyasi Ahlak Yasası çıkarılacak.
- Bütçenin nasıl denetlendiğini denetleyecek Meclis Kesin Hesap Komisyonu kurulacak.
1 YILLIK EYLEM PLANI
- Asgari ücret üzerindeki vergiler kaldırılacak, asgari ücretin bin 500 lira olması sağlanacak.
- Çiftçiye mazot litresi 1,5 liradan verilmeye başlanacak.
- Siyasi Partiler Yasası, parti içi demokrasiyi güçlendirecek şekilde değişecek.
- Yüzde 10 seçim barajı kalkacak.
- Teşvik sistemi değişecek. Katma değeri yüksek ürünleri üretmeyi teşvik eden sektörel bir teşvik politikası uygulanacak.
CHP ve MHP’nin bu şartları AK Parti için kabul edilmesi zor gibi görünüyor. Çünkü AK Parti, asgari ücretin bin 500 TL’ye yükseltilmesine, emeklilere Ramazan ve Kurban Bayramlarında iki ikramiye verilmesi, mazotun bin 500 TL’ye düşürülmesine, bütçenin mali disiplinin bozulacağını gerekçe göstererek karşı çıkıyor.
Bu tabloya baktığımızda ‘erken seçim’ ihtimalini kuvvetlendiriyor. Ekim’de mi yoksa Kasım da mı olur bilemem. Ama Türkiye bir erken seçime gebe gibi ihtimal yüksek…
SONUÇLAR ÇOK DEGİŞMEZ
Önceki gün bir dostumun verdiği iftar yemeğinde dostlarla, “koalisyon ihtimali ve erken seçim olma ihtimali” üzerinde bir saate yakın tartıştık.
Yaklaşık 30 kişinin yer aldığı iftar yemeğinde genel kanaat, koalisyonun kurulma ihtimalinin zayıf olduğu. Erken seçim olma ihtimalini daha kuvvetli olduğu görüşü daha ağır bastı.
‘Peki, 7 Haziran sonuçlarına baktığımız da milletvekili dağılımı ve oy oranları değişir mi?’ diye sordum dostlara.
30 kişiden 25’i sonuçların çok fazla değişeceğini düşünmüyor. AK Parti’nin milletvekili sayısı düşen illerde milletvekillerini tekrar gözden geçirerek, değiştirme ihtimalinin yüksek olacağı, bunun da 7 Haziran’da yüzde 40,87 olan oy oranının yüzde 42,90 veya 43’e yükseleceği, 2,5 puanlık artışın en fazla 10 milletvekilinin getireceği tahmini üzerinde duruldu.
CHP ile MHP’nin oy oranlarının değişmeyeceği, AK Parti’nin doğu ve Güneydoğu’daki seçim kaybettiği illerdeki milletvekili adaylarını, o yörelerden yetişmiş insanları aday yapması halinde HDP’nin yüzde 13,12 olan oy oranın yüzde 10’a düşeceği görüşü de ağır bastı. HDP’den kaçan oyların tekrar AK Parti’ye kayacağını ihtimali de konuşuldu.
Ticaret Lisesi’nin adı neden değişti?
Dün öğlen arabamı Şehitliğin önündeki oto parka bırakarak Ticaret Meslek Lisesi’nin önünden Vilayete doğru yürüdüm. Tam Ticaret Meslek Lisesini geçtim, karşıdan gelen bir vatandaş yolumu kesti!
‘Sadi Bey önünden geçtiğiniz okulun adının değiştirildiğini biliyor musunuz?’ diye sordu.
‘Duydum ama yeni adının ne olduğunu bilmiyorum’ dedim.
‘Sadi Bey ben ve benim iki çocuğum Ticaret Lisesi mezunuyuz. Zaman zamanda bu okulun mezunları bir araya gelerek eski günlerimizi yad ederiz. Ramazan ayında iftarda buluşacaktık. Ancak okulumuzun adı değişmiş olması hepimizin gücüne gitti. İftar yapmak niyetinden vazgeçtik. Okulun yeni adı AHİ EVRAN ANADOLU Meslek Lisesi olmuş. Hasan Polatkan Caddesinin adının değiştirilmesinden sonra da söyledik. Şimdi de söylüyoruz. İnsanların hafızalarına yerleşmiş isimler neden değiştirilir. Ben torunuma Ticaret Lisesinden mezunum, benim okulum burası diyeceğim ama binadaki isim farklı. Sayın Valimizden ve Sayın Milli Eğitim Bakanımızdan okulumuzun hafızasını yok edecek olan yeni isim, ilk kez eğitim öğretime başlayacak bir okula verilmeli. Ticaret Meslek Lisesi tabelası yeninden okulumuza takılmasını talep ediyoruz. Gerekirse Cumhurbaşkanına ve Başbakana kadar bu talebimizi ileteceğiz” dedi.
Vatandaş haklı. Bende haklı talebini yazarak gündeme getirmek istedim. Bakalım yetkililer mezunların seslerine nasıl kulak verecek?