AK Parti, Büyükerşen ve Everest!

Edmund Hillary dünyanın en yüksek zirvesi olan Everest’e tırmanın ilk kişiydi. İlk denemesinde başarı olamamış ama pes etmemişti. İkinci denemesinde onu başarıya götüren şey ise ilk denemesinde neden başarısız olduğuna dair yaptığı tespitler oldu.
 
Hillary önce şu harika tespiti yaptı, “İlkinde tırmanamadığınız her zirve gözünüzde daha da büyür ve zorlaşır. İkinci deneme için koşullar ilkinden daha zor olacaktır”
 
Bu tespitin ardından yeniden motive olabilmek kendine biraz zaman tanıdı. Tırmanış için kullandığı yol ve ekipmanları değiştirdi. Sonra ise kararlı tırmanışı ile zirveye ulaştı ve dünya tarihine geçecek bir başarıya imza attı.
 
Pek çoğunuz bilirsiniz, en azından bu konuda video veya bir film izlemişsinizdir. Everest zirvesine giden yolda pek çok ceset vardır. Zirveye ulaşmak isteyen ama ulaşamayan ve bu uğurda hayatını kaybeden nice dağcı o yolculukta hayatını kaybetmiştir.
 
Hayatını kaybedenlerin pek çoğu gerekli hazırlığı yapmadığı, doğru yol ve ekipmanları kullanmadığı, olağandışı durumlar için B planı yapmadığı, en önemlisi ilk başarısız denemeden gerekli dersleri çıkarmadığı için hayatını kaybetmiştir.
 
Yani bu kaybedişin sebebi fazla hırs, gereksiz özgüven ve dağın gücünü hafife almaktır.
 
Peki, bu bilgileri neden yazdın, Eskişehir ile ne alakası var diyorsanız hemen sadede geleyim.
 
Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen ve Ak Parti arasındaki rekabet Everest ve zirvesine tırmanmak isteyen dağcıları hatırlatıyor bana.
 
Yılmaz Büyükerşen defalarca zirvesine ulaşılmak istenen Everest tepesi, Ak Parti temsilcileri ise her seferinde aynı yolu, ekipmanı kullanan ve özeleştiri yapmayan kayıp dağcılar gibi görünüyor.
 
Son günlerde yeniden görülmeye başlanan, hukuk kapsamında olduğu için yoruma kapalı ancak tesadüfen seçim dönemine denk gelen Büyükşehir Davası ve Ak Partililerin davaya dair paylaşımlarını gördükçe bu düşüncem perçinleniyor.
 
Çünkü Ak Parti defalarca o zirveye tırmanmak için deneme yaptı. Ama hiçbir denemenin ardından Edmun Hillary gibi özeleştiri yapmadı.
Her başarısızlığın ardından Zirve daha dikleşip, zorlaşmasına rağmen Ak Parti temsilcileri bunu kabul etmedi. Daha doğrusu başarısız olduklarını bile kabul etmedi.
Haliyle tüm denemeleri fazla hırs ve gereğinden fazla özgüvenle gerçekleştirmeye çalıştı.
 
Her denemede aynı yoldan gitmeye, aynı ekipmanlarla ilerlemeye kalktı. Ekip olarak yapılan tırmanışta, ekibi birbirine bağlayan halatları kimi zaman zayıfken, kimi zaman o halatlara gereksiz yükler bağlandı.
 
Tırmanış esnasında yaşanan olağan dışı gelişmeler hesaba katılmadı, ekip liderleri doğru seçilemedi ve gereksiz inatlaşmanın kaybettirdiği güç hiç dikkate alınmadı.
 
Bakın hayatın gerçekleri kişisel gelişim kitaplarının efsunu gibi değildir. Birkaç kez deneyip yapamadığınız şey giderek zor ve karmaşık bir hale gelir. En önemlisi bunu başarmaya dair insanları ikna edici olamaz, inandırmazsınız.
Ak Parti 2023 genel seçimini es geçip hedefini Büyükşehir olarak koymakla başaramaz. Ak Parti yöneticileri daha önceki süreçlerde yapılanı tekrarlayıp, sürekli Büyükerşen’i eleştirerek sistemli ve bölüşülmüş alanlarda sık sık Büyükşehir taarruzu yaparak o zirveye tırmanamaz.
 
Aynı yol, aynı ekipman, aynı yöntemlerle çıktığı yol farklı bir neticeye ulaşmaz. Nerede hata yapıldığını bilen ve söyleyen insanları uzaklaştırarak, tecrübeli olanların halatını keserek zirveye bayrak dikemez.
 
O yolda iddialı olan ama şimdi adı bile ortada olmayan siyasetçileri görmezden gelmek onların yanına yepyeni isimler eklemekten öteye geçmez.
 
Ak Parti temsilcilerine tavsiyem yol, tarz ve ekipman değişikliği yapmalarıdır.
Everestin yükseliği düşmeyeceğine göre, tırmanacaklar daha yükseğe zıplamalı değil mi?