Başta Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ve Çanakkale’de şehit olan tüm askerlerden özür diliyorum. İtiraf ediyorum. Yaşım 60’a dayandı Çanakkale’ye ve Gelibolu’ya gitmedim, 4-5 defa niyetlendim, fırsatım da oldu ancak araya önemli mazeretler girince hep öteledim. Bu benim ayıbım.
Durup dururken bu itirafta nereden çıktı? Diye soracaksınız. Haklısınız. Ancak durup dururken çıkmadı.
Tepebaşı Belediyesi’nin efsane Başkanı Ahmet Ataç, hafta sonu 1500 bayanı Çanakkale Deniz Savaşların yaşandığı Gelibolu’ya götürdü. Bu geziye bu defa gazetelerden de gitmek isteyenleri de davet etmiş.
“Çanakkale Gelibolu yarım adasına gitmek isteyenler isimlerini yazdırsın” dendi gazetede. Duyar duymaz hemen ismini yazdırdım. Bu defa kendi kendime ‘iki elim kanda da olsa Allah’tan büyük bir engel çıkmaz ise gideceğim’ dedim.
35 OTOBÜS KALDIRILMIŞ
Perşembe gecesi yola çıkacağız ancak Eskişehir’de yerde kar var. Hava durumuna baktım Çanakkale yağmurlu gözüküyor. Cuma sabahı ise parçalı bulutlu, ancak yağmur yok. Buna sevindim.
“Bu kez fırsatı yakaladım, ancak yağmur geçit vermedi” diye üzülecektim. Ama korktuğum başıma gelmedi.
Çanakkale’ye indiğimizde açık biraz serin bir hava vardı. Deniz hafif çalkantılı, ama Gelibolu’ya geçmek için bineceğimiz arabalı vapurlarda çalışıyor. Bizi iskelede Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç karşıladı.
Eskişehir’den gelen 35 otobüs içindeki bayanlarla Gelibolu’ya geçmişler. Onlarla bir saat sonra buluştuk. Tepebaşı Belediyesi’nin Sosyal Yardım İşleri Müdürü Seyit Yıldızhan Eskişehir’den gelen 35 otobüsü karşılayıp arabalı vapurlarla sorunsuz bir şekilde Gelibolu yarım adasına göndermiş. Başkan Ahmet Ataç, Belediye Meclis Üyeleri, gazetecilerin olduğu minibüsü bekleyen Seyit Yıldızhan’da bizimle birlikte Gelibolu’ya geldi.
1500 KADIN İLK KEZ ÇANAKKALE’Yİ GÖRDÜ
Kadınlar bizden önce geçtikleri için Gelibolu’ya kısa tur atmışlar. Başlarında rehberleri Gelibolu’da yaşanan Çanakkale Deniz Zaferi’nin nasıl kazanıldığını, neler yaşandığını ve Mustafa Kemal Atatürk’ün komutanlığında elde edilen büyük zaferi anlatmışlar.
Her yıl 18 Mart günü Çanakkale Deniz Zaferinin kutlandığı şehitliklerin bulunduğu Zafer Anıtı önünde buluştuk Tepebaşı Belediyesi’nin imkanlarıyla gelen 1500 kişiyle. Burada turizm rehberi emekli subay, Gelibolu’da yaşananları özetleyerek bir kez daha anlattı.
Anlatılanları dinledikçe tüylerim diken diken oldu. Sanki o günleri yaşıyormuşçasına o kadar çok heyecanlandım. Bir ara gözlerimden yaşlar aktığını eşim fark etmiş.
‘Sadi ağlıyor musun?’ diye sormasa ağladığımın bile farkında değildim. Sabahtan akşamın saat 18.00’ine kadar ancak gezebildik Gelibolu’yu. Bazı yerleri vakit darlığından gezemedik. Gelibolu’da neler yaşandığını tam anlamıyla öğrenebilmek için en az 3 günlük zaman ancak yeterli olur kanaatimce.
“AHMET BAŞKANIM SENDEN
ALLAH BİN KERE RAZI OLSUN”
Zafer Anıtı önünde Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ı gören 60-70 yaşındaki kadınlar boynuna sarılarak,”Ahmet Başkanım Allah sizden bin kere razı olsun. Bu yaşa kadar Çanakkale’ye Gelibolu’ya gelmemiştim. Ölmeden önce senin sayende atalarımızın, ecdatlarımızın canlarını feda eden şehitlerimize mezarlarının başında bir Fatiha okumak da nasip oldu. Buraları da gördüm ya. Ölsem de gözüm açık gitmez” diye sevinçten ağladıklarını gördüm.
Bu mutluluk tablosunu anlatmak ne kadar başarılı oldum bilmiyorum ama gözlerimi Ahmet Ataç’a diktiğimde kendisinin de bu mutluluk tablosu karşısında benim gibi ağladığını gördüm.
“Halk adamı”, “Halkın içinden birisi”, “İçimizden birisi”, “En büyük başkan bizim başkan” ve “Ahmet Ataç ile el ele Büyükşehir’e” diye tezahüratta bulunan kadınların bu sözleri,”Ahmet Ataç kadınların oyu ile yeniden seçim kazanacağını düşünüyor” diyenlere mesaj oldu.
Bu tür gezilerde Başkan Ahmet Ataç veya yanındaki ekip elemanları bir kelime dahi siyasi mesaj vermediğini biliyorum. Bu gezileri kesinlikle siyasal anlamda geri dönüşümü olacak düşüncesiyle yapmıyor. Zaten bu anlamda olsaydı zaten bugüne kadar kokusu çoktan çıkardı.
57 BİN ASKERİMİZ ŞEHİT OLMUŞ
“Çanakkale Meydan Muharebeleri, Türk milletinin en zor döneminde dünyanın en güçlü devletlerine karşı koyduğu bir savunma destanı” diye tarihe geçmiştir.
Çanakkale’de bundan 100 yıl önce Osmanlı İmparatorluğu, Britanya, Kanada, Fransa ve Anzak (Avustralya ve Yeni Zelanda orduları) güçlerine karşı savaştı. Tarihin akışını değiştiren, ülkelerin kaderini belirleyen Çanakkale Savaşı, yıkık bir imparatorluktan çıkacak genç Cumhuriyet’in ilk izlerini taşıyordu.
Aradan yıllar geçmesine rağmen Gelibolu Yarımadasında bastığımız her toprağın altında hala kazıldığında kemikler çıkıyor. Genel Kurmay’ın kayıtlarına göre 57 bin Türk askeri şehit olmuş. Ben bu rakamın daha yüksek olduğu inancındayım.
95 BİN KİŞİ GELİBOLU’YU GEZMİŞ
Gezi sonunda Başkan Ahmet Ataç ile kısa bir sohbet imkânım oldu. Kendisine şunu sordum:
“Bugüne kadar toplam 95 bin kişiyi kültür gezilerine götürdük. Anıtkabir ve Çanakkale Şehitler Abidesi’ne vatandaşların yoğun ilgi göstermesi ülkenin birlik ve beraberliği açısından önemli bir mesaj. Tüm Tepebaşı halkının Çanakkale’yi görmesini hedefliyorum. Her karış toprağında Şehit kanı olan Çanakkale, savaşın ne demek olduğunu gösteren bir açık hava müzesi. Çekilen acıların, zorlukların, yitip giden binlerce yaşamın ve kahramanlığın ne demek olduğunu Çanakkale özetliyor” dedi.
Bende “Tarihe Saygı” turları sayesinde Çanakkale Şehitler Abidesini ve Gelibolu’yu gördüm. Başta Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu cennet vatanımızın kurtarılması, korunmasında canlarını feda eden şehitlerimizin ruhlarına Fatiha okudum. 70 yaşındaki Ayşe teyzenin dediği gibi artık ölsem de gözüm açık olmaz. Bu vesile ile başta Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a ve bu gezilerde emeği geçen özellikle Belde Evleri’ndeki görevlilere teşekkür ediyorum.
Ve yazımı İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif’in şu sözleri ile tamamlıyorum.
Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.