Sadi Seda yazdı
Cüneyt Arkın (Fahrettin Cüreklibatır) Eskişehirlidir, Erdoğan Çakıcı da aynı yaşlarda. Cüneyt Arkın’ı hemen hemen tanımayan yok. Ancak onun elinden tutarak İstanbul’a götüren Yeşilçam ile tanıştıran, geçtiğimiz günlerde de sonsuzluğa uğurladığımız Erdoğan Çakıcı…
Yeşilçam’da 30’dan fazla filmde hem oyuncu hem de yapımcı olarak görev aldı…
Fatma Girik ve Türkan Şoray’ı da Yeşilçam ile o tanıştırdı...
Ne yazık ki Eskişehirlilerin büyük bir kısmı onu tanımıyor…
Yerel yöneticilerimiz de farkında olamamışlar!
Onu, bu kentin değerlerindendir diyerek tanıtamamışlar…
Etkinliklerde nicelerini onore eden değerli büyüklerimiz maalesef onu görmezden geldiler… Pardon Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ı ve eski Valimiz Güngör Azim Tuna’yı bu değerlendirmenin dışında tutuyorum…
Ataç, Eskişehir’i ve Tepebaşını tanıtan kısa bir tanıtım filmde başrol oynamasını sağladı. Bir de 2013 yılında bugün Şanlı Urfa Valisi olan Güngör Azim Tuna, Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında Erdoğan Çakıcı’yı da yanlarına alarak Kırım’a götürüp onurlandırmıştı...
***
Yılmaz Büyükerşen Balmumu Müzesi’nde Cüneyt Arkın’ın heykeli var…
Yılmaz Hoca, Eskişehir’in gururu Cüneyt Arkın’ın Balmumu heykelini yapıp müzeye koydu…
Türk Sinemasının unutulmaz ismi Cüneyt Arkın bunu fazlasıyla hak ediyor…
Ama Cüneyt Arkın’ın elinden tutup Eskişehir’den İstanbul’a götüren, Yeşilçam ile tanıştıran, onu meşhur eden Erdoğan Çakıcı’nın Balmumu Müzesinin bir köşesinde heykeli yok…
Rahmetli ile bir yıl önce yapmış olduğum söyleşide, Yılmaz Büyükerşen’in kendisinin de Balmumu Heykelini yapacağının sözünü verdiğini söylemişti…
Yılmaz Hocamın, o kadar yoğun işleri arasında Erdoğan ağabeye verdiği sözü unutmuş olacağını düşünüyorum…
Bu nedenle bir hatırlatmak istedim…
Tabii ki takdir kendilerinin…
***
Hadi diyelim Yılmaz Büyükerşen Balmumu Müzesi’nde Türkiye ve Dünya’da ün yapmış isimlerin heykellerine yer veriliyor…
Merhum Erdoğan Çakıcı’da ünlü bir isim değil(!)…
O zaman hiç olmazsa adı, bir sokağa veya yeni yapılmakta olan parklardan birisine verilsin…
Odunpazarı Belediye Meclisi geçtiğimiz yılın Kasım ayında yaptığı bir toplantıda, Odunpazarı Belediyesi tarafından yapılan 12 yeni parka Şef Hüseyin Erbay, Enis Batur, Ali Gürlü, Ayhan Boyer, Haydar Ergülen, Cüneyt Arkın, Saim Günal, Sezai Aksoy, Ihlamurkent, Ali Rıza Saltuk ve Eskişehirspor isimlerini verdi…
Yine Eskişehir’in gururu olan ses sanatçısı Mithat Körler’in ismi de Yenikent’teki 29 bin 900 metrekarelik Kültür ve Sanat Parkına verildi…
Tepebaşı İlçesinin tanıtım filminde oynatan, sağlığında kendisine değer veren, hatta cenazesinin kalktığı camiye de gelerek son yolculuğuna uğurlayan Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a bir öneride bulunuyorum…
Erdoğan Çakıcı ismine siz bari sahip çıkın…
Tepebaşı İlçesi sınırları içerisinde yapılan isimsiz bir parka veya yapmayı planladığınız yeni bir parka Erdoğan Çakıcı’nın adını vererek ölümsüzleştirin…
Ona bir kere daha sahip çıktığınızı bu şekilde tüm Eskişehir’e gösterin…
Uluslararası bunca branşta hakemlik yapması, Eskişehir’i temsil etmesi de mi önemli değil sizce?
Adı bir sokağa veya parka verildiğinde belli mi olur sevgili Spor İl Müdürümüz Hüseyin Aksoy’da Erdoğan Çakıcı’yı hatırlar da, nice spor dallarında yüzümüzü ağartmış bu insanımızın adını bir semt sahasına vererek ölümsüzleştirir…
Bazıları vefanın İstanbul’da bir semt olmadığını hatırlasın...
***
Trafikte değil iyilikte yarışıyorlar
Eskişehir’de “Vosvos” olarak bilinen otomobil sahipleri ve yardım gönüllülerinin bir araya gelerek oluşturduğu Vos26 Yardım Gönüllüleri Kültür ve Dayanışma Derneği üyeleri, araçlarını insanların yardımına koşmak için kullanıyor…
Özellikle kanser hastası ve yardıma muhtaç çocuklar yararına araçlarıyla etkinlik düzenleyen dernek üyeleri, ihtiyaç sahibi ailelere de ayni yardımda bulunuyor…
Dernek üyeleri geçen yıl 75 aileye yardım yapmış, 49 çocuğun da eğitim ihtiyaçlarını karşılamış…
Dernek ayrıca 15 aileye de düzenli yardımda bulunuyor, erzak ve kıyafet yardımlarının yanı sıra çocukları kötü alışkanlıklardan uzaklaştıracak atölye çalışmaları da gerçekleştiriliyor…
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliği kapsamında "1000 çocuk 1000 gülücük" kampanyasının 2. etabı olan, bin oyuncak dağıtımını gerçekleştirdiler…
Kendilerini sosyal medyadan da takip ediyorum…
Yaptıkları takdire şayan…
Sadece 23 Nisan’da değil…
Yeni yıla girerken de “Tüm Çocukların Yüzü Gülsün” projesi ile hastanelerde tedavi gören, devlet yurtlarında kalan yüzlerce kimsesiz çocuğa hediye dağıttılar…
Birçoğumuz evimizde ailemizle veya çeşitli eğlence merkezlerinde eğlenerek yeni yıla “merhaba” derken onlar, çocukların 2016’ya mutlu veda etmeleri ve yeni yılı mutlu bir şekilde karşılamaları için yattıkları hastaneleri, kaldıkları yurtları dolaşarak hazırladıkları sürpriz hediyeleridağıtarak yüzlerini güldürdüler…
Dernek üyelerinin çoğunluğu gençlerden oluşuyor…
Yaşıtları boş zamanlarını gezip-tozmaya, eğlenmeye ayırırken, yardım sever bu gençler ise, geleceğimiz dediğimiz çocukların yüzlerini güldürmek için koşuşturuyorlar…
Başta Dernek Başkanı Zeynep Hayriye Karbölen ile yardım sever dernek üyelerinigönülden kutluyorum…