Yaşamın İçinden: Ömer Duru
Yerel seçimlere yaklaşık 10 ay kala, anketler yapılmaya başlandı.
Eğer sipariş üzerine yapılmıyorsa anketlere inanmak lazım.
Ama ne yazık ki, anketlerin çoğu sipariş üzerine yapılıyor.
Filan bölgede falanı,falan bölgede filanı şanslı göstermek için.
--//--
Eskişehir’de henüz adaylar belirlenmedi.
Ama üç belediye başkanı adaymış gibi çalışıyor.
Büyükşehir’de CHP’den Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen,
Tepebaşı’nda CHP’den Dt. Ahmet Ataç,
Odunpazarı’nda AKP’den Burhan Sakallı…
Büyükerşen ve Ahmet Ataç her ne kadar tekrar adayız demeseler de, gerek partileri ve gerekse kamuoyu, kendilerine aday gözüyle bakıyorlar.
Burhan Sakallı için aday gözüyle bakılsa da, aday yapılıp yapılmayacağı, yapılırsa nereden yapılacağı konusunda kesin bir yorum yok.
Bu üç isimden Yılmaz Büyükerşen üç dönemdir, Ahmet Ataç ise iki dönemdir, bölgelerinin siyasi desteğini arkalarına alarak görev yapıyorlar.
Politik yorumcular 2014 seçiminde de bu desteğin artarak devam edeceğini yorumluyorlar.
--//--
En son büyükşehirler üzerine yapılan bir anket gösterdi ki, her türlü zorlamaya karşın,
Eskişehir’de Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen beş puan önde gidiyor.
AKP yüzde 42, CHP yüzde 47,
MHP yüzde 5, kararsız yüzde 6.
AKP kanadını bu sonuçta, yüzde altılık kararsız kesim umutlandırıyor.
Oysa adaysız yapılan bu ankette, AKP’nin adayı belli olduktan sonra, tahminler Büyükerşen’in şahsında tersine dönebilecektir.
Çünkü Eskişehirli kendilerine yakın bildikleri Büyükerşen’in yarım kalan işlerini, tamamlamasını bekliyor.
--//--
İlginç bir fıkra.
Bir Arap bin kuruş değerinde ki devesini kaybedince yemin etmiş:
“ Bulursam bir kuruşa satacağım.”
Çok geçmeden deveyi bulmuş.
Ardından bir kedi yakalayıp devenin boynuna astıktan sonra pazara götürüp,
“Deve bir kuruş. Kedi 999 kuruş. İkisi birlikte satılık” diye bağırmaya başlamış.
Bu durumu görenler,
“Ne ucuz deve” demişler.
“Şu uğursuz kedi olmasa.”
--//--
Eskişehir’de muhalefet Genel Başkan Erdoğan’dan sıkıyı yedi ya,
Köyde, ilçelerde,Belediye meclisi toplantılarında, çarşıda , pazarda,
topyekun Büyükerşen ve Ahmet Ataç’a saldırıya geçtiler.
Gittikleri yerlerde işsizlikten, aşsızlıktan söz eden yok.
Ver Büyükerşen, al Ahmet Ataç.
Deveyi almak isteyen pazarcıların kafayı kediye taktıkları gibi.
Ah şu kadir bilir Eskişehirli olmasa!
17 Mayıs 2013
-19 Mayıs gene mi yok?—
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kalktı. Sıra şimdi Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı’nda. Geçtiğimiz yıl stadyumlarda kutlanmayan Gençlik ve Spor Bayramı bu yıl da kutlanmayacakmış. Protokol töreni, Atatürk Endüstri Meslek Lisesi bahçesinde yapılacakmış. Stadyumda gençliğin gösterisini yasaklayan yetkililer, değişik yarışların, koşuların ve Porsuk’ta kano yarışlarının yapılacağını açıkladılar. Dün bir okurumuz arayarak “Atatürk anıtına çelenk konmasının bile sınırlandığı, gençlerin stadyumda gösterisine izin verilmediği bir 19 Mayıs törenine alışamadık. Neden gençliğin Atatürk’ü anmasına izin verilmiyor? Doksan dört yıldır kutlanan bu ulusal bayramı neden kaldırıyorlar? Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak üzere 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktığı tarihi unutmak kolay mı?” dedi. Haklısınız sevgili okurumuz. Birileri tıpkı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı gibi 19 Mayıs’ın da üzerini küllemeye çalışıyor. Ama ulusumuz o günleri kolay unutmayacak, göreceğiz apartmanlardan gene Türk Bayrağı sarkıtılarak Atatürk selamlanacaktır.
--Süzer ve Kavas’ın tartışması—
AKP’li Belediye meclis üyelerinden hiçbirinin şimdiye kadar halkın beğenisini kazanan hizmetlere bunlarda güzel olmuş. Yapanlara teşekkür ederiz dediğini duyan olmadı. Nerede başlanmamış bir hizmet varsa, nerede çalışmadan dolayı kazım yapılıyorsa AKP’li üyeler onları görüp “Şöyle olmuş, böyle olmuş” diye eleştirirler. Şöyle bir bakın. Kent Park, Sazova ve diğer parklar… Porsuk, raylı sistem, sanata yönelik çalışmalar, Haller Gençlik Merkezi, sosyal çalışmalar… Bırakın Türkiye’yi, dünyanın ilgisini çeken hemen her gün yerli turistlerin geldiği, Eskişehirlilerin gururla işte bizim şehrimiz bu diye konuklarına gösterdikleri çağdaş Eskişehir için onların ağzından tek olumlu söz duymamışsınızdır.
Alınan kararlara karşı çıkarlar. Verilen hizmetlerden yararlandıkları halde, görmezden gelirler. Önceki gün AKP’li dostlarımızdan birisine “Muhalefet yapın, ama iyi ve güzel olanı da görün” dediğimizde şu yanıtı verdi: “Haklısınız Büyükerşen ve Ahmet Ataç güzel işler yaptılar ama biz bunları söylersek puan kazanırlar.”
Evet, bütün mesele burada. Politika için yapılanları görmezden gelme. ESKİ Genel Kurulu’nda bir ara CHP’li Ayhan Kavas “Kalabak suyu Türkiye’nin en iyi suyu olmuştur. Bu durum Eskişehir’i ve bizi onurlandırdı” deyince AKP’li Ahmet Süzer muhalefet etmiş. Ama Kocaeli’nin suyu kadar satamıyor.”
Bilemiyoruz. Ahmet Süzer ve son günlerde birilerinin gözüne girmek için çıkışlar yapan Zihni Çalışkan Kalabak suyu kullanıyorlar mı? Neden Kalabak’ın Türkiye’de önde gitmesi için çalışan ESKİ elemanlarına bir teşekkür etmediler; Eskişehirlilere Kalabak suyu kullanın çağrısında bulunmadılar?
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...