Adalar'da vatandaşa vatandaş muamelesi

Eskişehir'de sivil toplum kuruluşları Adalar mevkiinde bir araya gelerek yapılan zamları protesto etmek istedi. Ancak emniyet kuvvetleri grubun basın açıklaması yapmasına izin verirken, yürüyüş yapmasına izin vermedi. Grup ve polis arasında bu yüzden çıkan sözlü tartışma, kısa süre içerisinde gerginliğe ve itiş – kakışa döndü.

Lafı hiç uzatmadan söyleyeyim, vatandaşların – hangi siyasal görüşten olurlarsa olsunlar – toplantı ve gösteri yapma hürriyetleri anayasal güvence altındadır. Bu güvence de demokrasinin teminatıdır.

Ancak; Anayasamızda en çok geçen kelimenin 'Ancak' olduğunu da unutmamak lazım. Özetlemek gerekirse güzel Anayasamızda her türlü hakkımız vardır, 'Ancak' büyüklerimiz izin verirse bunu kullanabilirsiniz. Yani vatandaş olarak muhalefeti eleştirebilirsiniz. Ancak hükûmeti eleştiren bir vatandaş olursanız, yine polis tarafından 'Vatandaş' muamelesi görmeniz içten bile değildir.

Bir örnekle açıklayalım. Mesela "Bunlar Ayasofya'yı meyhane yapacaklarmış" diyerek gösteri yürüyüşü yapmak serbesttir. Ancak, "Zamlar belimizi büktü" diyerek yürüyüş yapmaya kalkarsanız, bıngıldağınızın üzerine jopu yersiniz.

Ne güzel demokrasi öyle değil mi? Bozdurup bozdurup harcarsınız artık...

İndirimi küçümsemeyin

Hükûmet gıda ürünlerindeki yüzde 8'lik katma değer vergi dilimini yüzde 1'e düşürdü. Bazılarının bu indirimi küçümsediğini görüyorum. Elbette birbirimizin boynuna dolanıp, "Kötü günler geri de kaldı" demenin lüzumu yok. Ancak aynı indirimi de, "Bir işe yaramaz" olarak tanımlayamayız. Ayda 2 bin lira gıda harcaması yapan bir ailede 150 liralık tasarrufu kendi adıma küçümsemem. Ayrıca Şubat ayını devireceğiz ve Mart'la birlikte doğalgaz faturalarının yükü azalacak ve faturalar Nisan'da önemsiz bir boyuta gerileyecektir. Bunlar hâne halkımız için iki güzel haber.

Öte yandan Türkiye'de enflasyon denilen bir canavar var. Bu canavar sevgili 5 müteahhidimiz her elektrik zammı yapışında semiriyor. Şimdi bu elektrik ve akaryakıt zamlarının etkisini de yine Nisan ayından itibaren göreceğiz. Özetlemek gerekirse tam da Nisan'da biraz rahatlayacakken, yeni zamlarla karşılaşacağız. Yüzde 7'lik KDV indirimi, hiç indirim yapılmamasından iyidir. Ancak vatandaşın hayatında da ciddi bir rahatlama yapmayacak.

Aptallık etmeyin ve gülün

Bir ihternet sitesi Türkiye'deki illeri zeka seviyesine göre sıralamış ve Eskişehir'i birinci göstermiş. Bilim çevrelerinde IQ olarak tanımlanan zeka testleri kadar tartışılan bir konu yok. Hele ki internette "Bir sepette 40 yumurtam var, altı çıktı kaç kaldı?" tarzı sorulara pek güvenmemek lazım.

Öte yandan – geçmişte olduğu gibi – Eskişehir'in eksikliğini ispatlamaya çalışanlar da çıkacaktır. Kendi halkının aptal olduğunu ispatlamaya çalışanların da zeki olduğunu söyleyemeyiz. Netice itibarıyla gülün kardeşim... Hayatta herşeyi ciddiye almayın ve "Evet; Biz Eskişehirliler çok zekiyizdir" diyerek gülüp geçin. Eğer ki hayatı bu kadar ciddiye alıyorsanız, gerçekten aptallık ediyorsunuz demektir.

Trollere güvenmesinler

Millet İttifakı içinde olan 4 ve ittifaka girmesi muhtemel 2 partinin başkanları bir araya geldi. Ne zamandır eski AK Partili Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu'nun, Millet İttifakına girip girmeyeceği tartışılıyordu. Sanırım kamuoyuna verilen bu fotoğraf tartışmaların azalmasına neden olacaktır. Açık konuşmak gerekirse bu ekonomik ortamda iktidarın işi zor. Sahte milliyetçilik sloganları, ancak iktidarın oy kaybetme süratini azaltır. Dikkatinizi çekerim, oy kaybetmesini engellemez. Sadece oy kayıp hızını azaltır. Mesela AK Troller çıkmış ve vaktiyle Ahmet Davutoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki ataşmaları ortaya koyup, karşı tarafta kavga çıkartmaya çalışıyor. Tabii aynı trollerin vaktiyle Devlet Bahçeli ve Tayyip Erdoğan arasındaki münakaşaları hatırlamak istemeyeceklerine eminim. İşte bu sebeplerden dolayı AK Partili dostlarımıza "Trollere güvenmeyin" diyoruz.