A.Ü. Sessiz kalmamalı

 Geçtiğimiz haftadan bu yana Anadolu Üniversitesi TV Yapım Merkezinde kimine göre 60, kimine göre 80 kimine göre 100 kişinin görev yerlerinin değişmesi, bir nevi sürgüne yollandığına  yönelik gelişmeler konuşuluyor Eskişehir gündeminde. Bu gelişmeler biraz küçük harflerle konuşuluyor. Sendikaların eylemine rağmen konuyu çok ciddiye alarak değerlendirenlerin sayısı fazlaca değil ne hikmetse. Buna karşın bu görev değişiklikleri ile ilgili Anadolu Üniversitesi Rektörlüğünden kati bir bilgi ya da açıklama da yapılmış değil.

2 Eylül gazetesinden Murat Atikel konuyla ilgili üst üste bir kaç yazı yazdı. Oradan anladığımız kadarıyla bu görev değişikliği kararı zaman içinde değerlendirilecek, gözden geçirilecek ve belki de eski görevine dönüş yapanlar olacakmış...Ancak hala herkesin kafasında soru işaretleri yaratan hususlar var. Sükut ikrardan gelir misali, bu değişikliklere Üniversite yönetimi sessiz kalmaya devam eder ve bir açıklama yapmazsa, gerekçeleri ne olursa olsun haksız görünecekler.

Biliyoruz ki TV yapım merkezine yıllardır birçok kişi İşçi Bulma kurumu gözüyle bakıyor. 1,2 Kişinin yapabileceği işler için kat kat personel çalıştırıldığı ve deyim yerindeyse iş gücü israfı yapıldığı söyleniyor. Tabi bu bir iddia. Şahsen gidip böyle bir durumla karşılaşmadım. Ya da bunun analizini yapacak kadar teknik bilgim mevcut değil. Ama bu iddiayı dillendirenlerin sayısı da ciddiye almayacak kadar az değil. Hal böyle olunca böylesi radikal bir kararın uzun zamandır beklendiği ama cesaret edilemediği, bu karara Rektör Naci Gündoğan›ın cesaret edebildiğini söyleyenler de var.

Ne kadar gerekli, ne kadar gereksiz bilemem. Sadece biraz empati yaptığımda o insanların düştüğü durumun hele ki yıllardır emek veriyorlarsa gönül kırıcı bir karar olduğu. Mesela ben Es Group bünyesinde yıllardır çalışıyorum ve bir sabah geldiğimde masamda bir yazı buluyorum. Bana bundan sonra Es TV ve Anadolu Gazetesinde değil Es Group bünyesinde bulunan Mavi Ada davet salonlarında görev yapacağım bildiriliyor. Ne hissederdim? 
Anlamak zor değil, örnek aynı olmasa da benzeyen yerleri fazlaca. Bu yüzden en azından kamuoyu›nun bir açıklamayı hak ettiği kanısındayım.

Afaki yorumlar ya da vicdan muhasebeleri yerine daha sağlıklı ve gerçekçi bilgilere hele ki bir bilim yuvasında olanlar adına bir açıklamaya gerek yok derseniz, başka sözüm yok.