8 ilçe belediye başkanı tekrar aday yapılmalı

Eskişehir’in ilçeleri çevre illerin yanında adeta köy gibi kalıyor…

Örneğin Kütahya’nın 12 ilçesi var….

12 ilçeye baktığımda Emet, Tavşanlı, Simav, Gediz, Domaniç, Altıntaş, Hisarcık gibi ilçelerinde nüfus en az 10 bin ve üzerinde…

Altıntaş 17 bin, Domaniç 16 bin, Emet 22 bin, Gediz 51 bin, Hisarcık 14 bin, Simav 65 bin, Tavşanlı 102 bin nüfusa sahip…

Eskişehir’in ise Tavşanlı, Simav, Gediz, Hisarcık, Emet, Altıntaş, Domaniç gibi büyük ilçeleri  yok…

En büyük ilçemiz Sivrihisar…

Onun da nüfusu 23 bin civarında…

İkinci sıra da ise Çifteler 16 bin, üçüncü sırada yer alan Seyitgazi 15 bin, Alpu ilçesi ise 12 bin nüfusa sahip…

Diğerleri 10 binin altında…

Hatta nüfusu 5 binin altına olan ilçemiz bile var…

2014 yılında yapılan Mahalli İdareler Seçimlerinde 12 dış ilçemizden 10’nunun belediye başkanlığını AK Parti adayları kazandı…

Han ve Mahmudiye de ise başkanlık koltuğuna CHP’nin adayları oturdu…

AK Parti’nin başkan adaylarının seçimi kazandığı ilçelere baktığımda çok başarılı ve başarılı bulduğum ilçe sayısı 8…

Bu benim değerlendirmem…

Başkaları farklı yorumlayabilir…

2017 yılının bahar aylarında ilçelerimizin belediye başkanlarını ES TV’de tek tek konuk ettim…

Kimilerine iki saatlik program süresi yetmedi…

3 yıllık süreç içerisinde yaptıkları hizmetleri iki saatlik süreye sığdıramadılar…

Sadece Alpu ve Mihalgazi Belediye Başkanlarını konuk edemedim…

Kendilerini en az 4-5 kez telefonla aramama ve özel kalemlerine not bırakmama rağmen geri dönüş yapmadılar…

Seyitgazi, Sarıcakaya, Sivrihisar, İnönü, Beylikova, Mihalıççık, Günyüzü, Çifteler ve Alpu İlçelerini gezip görme imkânım oldu…

Yaptıkları hizmetler ilçeye adımını attığınızda somut olarak göze çarpıyor…

Alpu’ya gittiğimde Belediye Başkanı Rafet Özkan’ın makamına gitmedim…

Özel bir durum için gittiğimde sabahtan öğleye kadar ilçe merkezini gezme imkanım oldu…

Alpu’ya daha önceleri de çok gidip geldim…

Eski durumu ile karşılaştırdığımda çok büyük bir değişim yok…

Beylikova, Sarıcakaya, Çifteler, Sivrihisar ilçelerine 3 yıllık süreç içerisinde yapılanlara ve kazanımlara baktığımda Alpu’ya bir şey yapılmamış diyorum…

Mihalgazi’yi gidip görme imkânım olmadı…

Ancak ayda en az 3-4 defa gidip gelen dostlarım var…

Onlarla sohbet ettiğimde,”Çok fazla bir değişim yok. Nedeni ise yerleşim alanı küçük, bu nedenle çok büyük hizmetlere ihtiyaç yok” diyorlar…

Bir erken seçim sürprizi olmaz ise Mahalli İdareler Seçimleri 2019’un Mart ayında yapılacak…

Yani daha önlerinde yaklaşık 1,5 yıllık bir zaman var…

Bu süre içerisinde ilçe halkının eksik olarak gördükleri hizmetleri tamamlama gibi şansları var…

Sonuç olarak Beylikova, Çifteler, İnönü, Günyüzü, Sivrihisar, Sarıcakaya, Mihalıççık ilçelerinin belediye başkanları 2019’un Mart ayında yapılacak seçimlerde yeniden aday gösterilmeli…

Bu ilçelerin belediye başkanlarının yeniden aday gösterilmeleri halinde seçim kazanacaklarına inanıyorum…

Bu vesileyle de başlattıkları ve tamamlamaya fırsat bulamadıkları hizmetleri de tamamlama imkanları olur…

Neden iki ilçeyi ayırdın? Diye soracaksınız…

Mihalgazi ve Alpu ilçelerinde yaşayanlar, iktidar partisine mensup belediye başkanları olmasına rağmen ilçelerinin istediği hizmetleri yeteri kadar alamadıklarından yakınıyor…

İki ilçe belediye başkanının hizmette neden diğer belediye başkanlarına göre geri kaldıklarının gerekçelerini bilmiyorum(!)

Daha doğrusu bana anlatılanlara inanmak istemiyorum…

Sanıyorum AK Parti İl Teşkilatı, ilçe belediye başkanlarının hizmet karnesini tutuyordur…

Adaylık süreci geldiğinde belediye başkanlarının karne notlarını genel merkeze ulaştıracaklardır…

*-******

Hiç Olmazsa Safım Belli Olur

Kral Nemrut, İbrahim Peygamber’in ateşte yakılması emrini verdikten sonra açıklık bir yere büyük bir odun yığını kurdurmuş. Sonra vermişler odunları ateşe. Alevler o kadar yükselmiş ki bulutların tutuşacağını sanmış çocuklar. Bütün hayvanlar da korkup kaçmışlar.

Askerler, İbrahim Peygamber’i mancınıkla ateşin tam orta yerine atacaklarmış. Atacaklarmış ki Nemrut’un ne güçlü bir kral olduğunu görülsün, anlaşılsın, bir daha ona karşı gelmesin hiçkimseler.

Bu sırada bir karınca ağzında küçücük bir damla su ile koşa koşa ateşe doğru gidiyormuş. Hem de boyu göklere varan cehennem ateşine doğru. Gökte uçan ve gagasında ateşe atmak üzere bir dal parçası taşıyan bir karga onun bu telaşını görüp sormuş hemen; "Bu acelen nedir karınca, nereye böyle?" Ağzında bir damla su taşıyan karınca o bir damlayı ellerinin arasına alıp; "Duymadın mı?" demiş. "Nemrut, İbrahim Peygamber’i ateşe atacakmış. Ben de o ateşi söndürme çapasıyla su götürüyorum. Bu sözleri duyan karga kendini tutamayarak kahkahalara boğulmuş. Sonra karga sormuş "Peki karınca, sen şu ateşe dönüp baktın mı hiç? Ne kadar büyük. Senin bir damla suyun ona ne yapabilir ki?"…

Su taşıyan karınca; "Olsun" demiş. "Hiç olmazsa safım belli olur"…