60'ıncı yıl kutlu olsun

Bir zamanlar benimde görev yaptığım, çıkarılan ‘bayram gazeteleri’ için zamanı geldi sabahlara kadar çalışt

30 Nisan 2012 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir
Bir zamanlar benimde görev yaptığım, çıkarılan ‘bayram gazeteleri’ için zamanı geldi sabahlara kadar çalıştığım Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti’nin 60’ncı yılı kutlanıyor.
Yaklaşık 20 yıldan beri Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı yapan sevgili Yılmaz Karaca ile Cemiyetin doğumu hemen hemen yaşıt. Bildiğim kadarıyla Yılmaz 1953 doğumlu, Cemiyet 1952. Yani Yılmaz Karaca doğmadan bir yıl önce kurulmuş.
Bunu ne için yazdım.
60 yılın üçte biri olan 20 yıldır Cemiyetin Başkanı Yılmaz Karaca. Dile kolay bir sivil toplum kuruluşunda 20 yıldır başkanlık yapmak. Onun öncesi var tabii ki. Başkan Yardımcılığı ile yanlış hatırlamıyorsam Genel Sekreterlik görevinde de bulundu. 60 yılın 30’unda var.
Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde başlayan 60’ıncı yıl kutlamaları, akşamda Anemon Otel’de yapılan ‘Yılın Başarılı Gazetecileri’ ödül töreni ve ardından yemekle devam etti.
Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’ndeki toplantıda Gerek Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay gerekse Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in söyledikleri çok önemli sözler dikkatimi çekti.
Genel Müdür Atalay, “Dünya’daki her şey değişir. Ancak değişmeyecek tek şey basının özgür olması meselesidir” şeklindeki sözü beni yıllar öncesine götürdü.
1977’den 1984 yılına kadar rahmetli Kemal Ilıcak’ın Tercüman Gazetesi’nin Eskişehir Bürosu’nda önce muhabir daha sonra Bölge Şefi olarak çalıştım. Tercüman gazetesi özellikle o yıllarda sağın tek güçlü gazetesi idi. Ahmet Kabaklı, Rauf Tamer, Yavuz Donat, Güneri Cıvaoğlu, Ergün Göze, Taha Akyol gibi Türkiye’nin en önemli yazarlarını bünyesinde barındırıyordu.
O yıllarda merkez sağı ve Demirel’i destekleyen çizgisi vardı.
12 Eylül askeri darbesinden sonra Turgut Özal’ın partisi ANAP iktidar olmasına rağmen hala Demirel hayranlığı, sevgisi ve merkez sağ tutkusu devam ediyordu.
Nazlı Ilıcak, Turgut Özal’a rağmen Demirel’e olan övgülerini devam ettiriyordu.
Dedik ya merkez sağın en güçlü gazetesi diye. Turgut Özal, Başbakan olmasına rağmen Demirel kadar yer alamadığı Tercüman’a bir takım baskılar yapmaya başladı. Yılmaz Büyükerşen’in ifadesiyle ‘kalemşorluk’ da yapmadı.
Baskılar sonucu o yıllarda günde 1 milyona ulaşan tirajı giderek düşmeye başladı. Uygulanan ekonomik muayedeler sonucu gazete maddi sıkıntı içerisine girdi. Giderek erimeye başladı.
Özal’ın Başbakanlığı döneminde Demirel hayranlığının bedelini Tercüman Gazetesi çok ağır ödemeye başladı. Turgut Özal ile arayı düzeltmek adına Nazlı Ilıcak’a yazı yazmama ambargosu kondu. Başyazar olarak Özal’a çok yakın isimler olan Altemur Kılıç ile Mehmet Barlas getirildi.
Yapılan tüm müdahaleler Tercüman Gazetesi’ne uygulanan ekonomik baskıları ortadan kaldırmadı. Yıllarını Tercüman Gazetesi’ni yaşatmak için veren, adeta iki çocuğundan sonra üçüncü çocuğu gibi sevdiği Kemal Ilıcak, içine düştükleri ekonomik krizden kurtulamayınca üzüntüden geçirmiş olduğu beyin kanaması sonucu vefat etti.
Mehmet Atalay’ın, “Basının en sağdan en sola kadar, hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun özgür yayın yapabilmesi gerekir” sözleri bana yukarıda yazdıklarımı hatırlattı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ise, Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’ndeki 60’ıncı yıl kutlamaları töreninde yaptığı konuşmasında, basının kiralık kalemlerden oluştuğu bir kurum haline gelmemesi gerektiğine vurgu yaptı.
Doğru söylüyor. Bugün baktığımızda buna rastlamamak mümkün değil. Gazetelerin köşelerini okuyanlar, bunların kimler olduğunu hemen anlıyorlar.
Gecelim ‘Yılın Başarılı Gazetecileri’ ödül dağıtım törenine. Ödül alan gazeteci ve TV’lerde görev yapan arkadaşlarıma, hepside genç pırıl pırıl gözlerinin içi parlayan kardeşlerimdi. Hepsini kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.
Onlar ödüllerini alırken, beynimdeki hafıza kartını geri sardım ve yıllar öncesine gittim. İlk ödülümü aldığım günü hiç ama hiç unutamıyorum. Hem haber hem de fotoğraf dalında iki ödül birden almıştım.
O gün çok ama çok heyecanlıydım. Dün dolabımı karıştırdım. 35 yılı aşkın meslek yaşamımda toplam aldığım ödül sayısı 20’ye yaklaşmış. Kimisi Cemiyetin açtığı yarışmalardan, kimisi Sakarya Gazetesi’nin ‘Altın Kalem’ yarışmasından, kimisi ise çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından verilmiş. İşte çocuklarıma bırakacağım en büyük miras onlar benim.
Bana yeniden ilk ödül aldığım günleri yaşatan, birkaç dakikalığına da olsa o günlere dönmemi sağlayan Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti’nin sevgili Başkanı Yılmaz Karaca ile birisi hariç, (kendisinin meslek hayatının iki katı kadar meslek yaşantım olan, yönetim kurulunda olmakla kendisini bir şey zanneden, gerektiğinde bana yalakalık yapan) tüm yönetim kurulu üyelerine teşekkür ediyorum.
 
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi