Biz gazetecilerin, özellikle de TV muhabirlerinin ara ara vatandaşa yönelttiği ve cevap aradığı klişe sorular vardır. Bunların başında da “Eskişehir’in Kaç Milletvekili Var, Milletvekillerimizin İsimlerini Biliyor musunuz” sorusu gelir.
Biz gazetecilerin, özellikle de TV muhabirlerinin ara ara vatandaşa yönelttiği ve cevap aradığı klişe sorular vardır. Bunların başında da “Eskişehir’in Kaç Milletvekili Var, Milletvekillerimizin İsimlerini Biliyor musunuz” sorusu gelir.
Ezelden beridir bu soru gibi cevapları da aşağı yukarı aynıdır. Vatandaş kaç vekil olduğunu az çok bilir, parti dağılımlarına da genelde hâkimdir ama isimlerini saymaya gelince listeyi tamamen sıralayacak kişi sayısı çok azdır.
Malumunuz son genel seçimde Eskişehir’in TBMM’de vekil sayısı 6’dan 7’ye çıktı.
Ak Parti 3, CHP 2, İyi Parti 1, MHP 1 vekilini Eskişehir’den parlamento’ya taşıdı.
Hatta Ankara Milletvekili Mustafa Destici, İzmir Milletvekili Atilla Sertel’i de Eskişehir’in 8 ve 9. vekilleri diye listeye ekledik ve temsil gücümüz, lobimiz daha da güçlü olacak diye sevindik.
Ancak ve ancak seçimden bu yana geçen sürece bakarsak vekil sayımız artmış olsa da, temsil ve lobi gücümüz için aynı şeyi söylemek mümkün değil.
Hatta Eskişehir 6 Milletvekilimiz varken şehir daha güçlü, daha etkin, temsili daha yüksekmiş ve ivme kaybediyor gibi hissediyoruz.
Bunun ufak bir sağlaması da var. Yazımın başında dile getirdiğim o klişe soruya vatandaşın verdiği ortalama cevaplar bile artık eskisi gibi değil.
Vatandaş hala 6 vekilimiz var zannediyor. Partilere göre dağılımın nasıl olduğundan bihaber. Bırakın bu dönem vekil olanları, yeniden seçilmiş isimleri saymakta bile zorlanıyor.
Büyükerşen Milletvekili zanneden, Nabi Avcı Belediye Başkanı diye isimle görevleri karıştıranlarda var.
Vatandaşın cevaplarından yola çıkarak dikkat çeken bir başka detay ise vatandaşın tanıdığı isimlerin ortalama aynı 3 kişinin ismini vermesi. Bu isimler 2 dönemdir arı gibi çalışan Utku Çakırözer, henüz ilk döneminde olan Jale Nur Süllü ve ilk döneminde bu dönemden daha etkin olan Harun Karacan… Belki ilçelerde ya da emek, çamlıca gibi farklı yerlerde cevaplar biraz esneyebilir ama ortalamanın çok değişeceğini düşünmüyorum.
Velhasıl vatandaş her gün siyaseti daha yakın takip ederken şehir siyasetinden bihaber ve apolitik bir çizgiye indiyse burada birkaç sorun var demektir.
Öncelikle Eskişehir vekilleri şehirden ve şehre dair gelişmelerden epeyce kopuk bir duruma geldi. Şehir gündeminde tartıştığımız, hatta partilerin il başkanı düzeyinde dile getirdiği konulara dair tek satır açıklama yapmaya, görüş belirtmeyen vekiller var.
Uraysim, Çevreyolu, Demiryolu Bağlantısı, Alpu Yolu, Termik Santral, Maden Sahaları, Üniversiteler, Şehir Ekonomisi gibi başlıklarda özellikle İktidar vekillerinin 2,3 yıldır tek görüşünü duymadım, okumadım, rastlamadım.
Ayrıca Eskişehir Milletvekilleri birbirinden çok kopuklar. Arada çay içmek bile birbiriyle görüştüklerini düşünmüyorum. Hatta bir ara WhatsApp üzerinden bir Eskişehir Milletvekilleri grubu kursam, tüm vekilleri ekleyip, gruptan kendimi atsam ve baş başa kalsınlar diye absürt düşünceler ile geçirdim kafamdan. Çünkü kavga etmek, eleştirmek, muhalefet üretmek için bile önce bir araya gelmeleri gerekiyor. Ama şu ana kadar bunu göremedik.
Gerçi tamamen vekillere yüklenmeyeyim. En büyük sorunlardan birisi de mevcut vekillerimizin elinde olmayan bir güç kaybı. Başkanlık sistemine geçtikten sonra vekillerin yaptırım güçleri epey azaldı. İktidar vekilleri bazen herhangi bir kurumun genel müdürüne söz geçiremez, görüşemez duruma geldi.
Eskiden TOKİ Başkanının masasına varıp, yapılmayan bir işten dolayı elini masaya vuran Eskişehir vekilleri vardı. Şimdi TOKİ Başkanı vekilden üstün gibi bir atmosferde yaşıyoruz.
Bu sebeple vekillerin, özellikle iktidar partisi vekillerinin bundan olumsuz etkilendiğini düşünüyorum. Herhangi bir sorunu çözemez, bir yol yaptıramaz, bir projeyi hızlandıramaz ise milletvekili sahaya çıkmakta zorlanır. Bu etkiyi de unutmamak lazım.
Sonuç olarak Eskişehir siyasetinin Ankara’da temsil gücü, o eleştirdiğimiz geçmişi bile aratıyor. Eğer bir faydası olmayacaksa ve geçmişi arayacaksak vekil sayısı 10, 20 olsa ne fark eder. Oda Başkanları şehre hedef koyuyor, kurum müdürleri proje üretiyor, titri olmayan sade vatandaş gündem oluşturuyor ve vekiller sessiz kalıyorsa gün sonunda sadece gözden değil gönülden ve listeden de düşerler diye düşünüyorum.