5 kış için yeter mi?

5 kış için yeter mi?

19 Mart 2014 09:30
A
a
Sütiş Eskişehir
Görüşler
 
5 kış için yeter mi?
 
"Kör Kamil"in kibar işletmecisi "Naci Eren", seçim öncesi görüşlerini bir fıkra ile anlatmıştı:
-Adamın biri uzun yıllar görmediği Giresun'daki köyüne giderken yolu şaşırmış... Önüne çıkan birine sormuş...
Adam şaşı...
Gözünün teki bir başka yana bakıyor...
Koluyla gideceği yönü göstermiş ve uyarmış:
"Gözümün baktığı yere gidersen, ananın örekesini bulursun!.."
…….
Bu espriye madalyonun diğer yüzüyle de bakmak gerek...
81 ili gez, yüzü aşkın miting yap, gece gündüz televizyon ekranlarında dolaş..
"Ne kimyan kalır, ne coğrafyan!"
İyi ki televizyonlardaki gazeteciler hep "yandaş..."
Çanak sorular birbirini kovalıyor...
Ya tersi olsa?
Yine dili sürçebilir...
"Değerli Pensilvanyalılar" bile diyebilirdi..
…….
"Naci abi"nin fıkrasına "Bahar Bilen" de bir başkasıyla yanıt vermişti...
-Yine birinin önüne iki yol çıkmış köyüne giderken...
Yolların ortasında da bir ağaç .. Üzerinde biri çalışıyor... Hemen sormuş:
"Gülveren'e nereden gidilir?"
"Armut silkerim..."
"Onu görüyorum kardeşim, Gülveren’e nereden gidilir?”
"Turşu kurcam..."
Tepesi atmış artık yolcunun:
"Senin sağır kulağını da, sülaleni de!.."
Derken, muhacırdan yanıt:
"Yeter o bize bu kışın be!"
…….
Şaşının gözüne, muhacirin turşusuna bakarsak, vereceğimiz oylar...
"5 kış için daha yeter herhalde!"
 
 
Şiir ortamından öykülere...
 
- Zaman geçiyor...
Biz yaşadıklarımızın yorgunluğu ölçüsünde geçen bu zamanın "yavaşlığından" veya "hızla akıp gidişinden" söz ediyoruz.
Hızla akıp gidiyor bazen, gözümüzü kapayıp açmamız kadar "anlık" bir durum söz konusu...
Yavaşlıyor, çünkü istemediğimiz onca şey, bir kabusun görüntüsünü içimize doğru taşıyor...
"Belki dışarısı da başka bir hapishanedir..."
…….
Bu şiirsel, duygu dolu satırlar "Rahmi Emeç"e ait...
"Yazılıkaya Şiir Yaprağı"nın 55. sayısındaki "Bir dönemin şiir ortamına değini" başlıklı yazısından bir bölüm...
Şiiri şimdilik "nadasa" bırakmış ve ilk öykü kitabıyla karşımıza çıkmış Rahmi... "Masallar,
"Mektuplar ve Kuşlar" adlı kısa öykülü kitabının imza gününde pek çok güzel insanı bir araya getirmişti...
Kimler yoktu ki?
Ahmet Ataç, Fevzi Sürmeli, Erol Büyükmeriç, Nurettin Kaygısız, İlker Özokçü, Amigo Orhan, Yaşar Arda, Oğuz Sezer Arslan, Ertuğrul Algan, İbrahim Gerede, Ceyhun Özyurt, Muammer Atıcı, Feyyaz Uysal, Semih Esen, İbrahim Bilek ve daha niceleri...
Kutluyoruz ve daima arkasını bekliyoruz kitaplarının...
"Zaman gerçekten akıp geçiyor..."
 
 
Kıssa-dan
İnsanlar, başkalarının kusurlarını görmek hususunda "kartallara", kendi kusurlarını görmek hususunda "köstebeklere" benzerler.
Francois de Salas
 
Özdeyiş
Pişmanlık, bir kimsenin kendine vereceği ağır cezalardan biridir.
Y.Güngör Özden
 
Günün Sözü
Akıllı adam, bulduğundan daha fazla fırsat yaratan adamdır.
Francis Bacon
 
Gerilim
Mektubumun uzunluğundan dolayı beni affediniz. Kısa yazmak için maalesef zamanım müsait değildi.
Pascal
 
Günün İncisi
Algılanan sahtelik tiksinti yaratır.
Kemal Sümer
 
Cuk
Bir aşkın YOKlama kaçağıyım...
Mehmet Tuncer
 
Günün Balı
Dataerkil bir aile yapım var.
Ben masaüstü bilgisayarda, hanım dizüstü bilgisayarda, oğlan tablette geçinip gidiyoruz işte!..
İbrahim Ormancı
 
Kolsuz Yaşar’dan
İnternetin beyni değiştirdiğini biliyor musun?
“Öğrenmek için, tıklaman lazım abi!..”
 
 
Günün Şiiri
 
Eskimiş zaman
 
İnsanlar geçer sokaklardan
Eksilir gittikçe gözlerinde parıltı
Ortada aynaları kırılmış bir adam
Boş elleri daha boş, eskimiş zamanları
Alır, yeniden dizer zamanlarını adam
Yıkılır hemen bir çürük yapı gibi
Gittikçe daha eski, onarılmayan
0 adam, tekmil savaşlarda yenik, yorgun
Bölük bir resimdir yaşaması
Sararmış, solmuş, yarısı yok
Boş elleri adama boş eskimiş zaman...
Rahmi Akseki (Varlık-1963)
 
 
Saksı'nın gübresi!..
 
Başarıyla gündeme gelemeyen bakanlar, çam devirerek anılıyorlar!...
Sağlık Bakanı "Mehmet Müezzinoğlu" da bu kervana katıldı... Saygın bir devlet adamına, 10. Cumhurbaşkanı "Necdet Sezer"e "saksı" dedi...
Bir vatandaş bunun için tweet atmış:
"Sen o saksıya gübre bile olamazsın!"
 
 
Oyuna gelmemeli
 
Elektrikler kesildi ve "Burakcan Karamanoğlu", gece karanlığında vuruldu. O da bizim çocuğumuz... Berkin de... Ama AKP'liler Berkin'den esirgedikleri duygulu sözleri Burakcan'dan esirgemediler. Tabii bu cinayeti CHP'ye bağlamayı da ihmal etmediler...
Başbakan ve adamları Türkiye'de kutuplaşma ve çatışma istiyor. Geçmişte böyle heveslerin iç savaşa dönüştüğünü, hükümetleri yuttuğunu unutmuş görünüyorlar. Halk oyuna gelmemeli...
Sağduyuyu, sevgiyi, kardeşliği elden bırakmamalı... Sabretmeli... Böyle pehlivanlar sonunda kendi oyununa gelir... Beklemeli…
 
Günün Olayı
 
AKP, "Cemaat bizi aldattı" diyor.
"Orduya, medyaya, yargıya " gösterdikleri şüphenin binde birini Cemaat'e gösterseler aldanmayacaklardı...
Akif Kökçe
 
Günün Biberi
Özgür basın, şüphesiz iyi ya da kötü olabilir. Ancak özgürlük olmadan basın kesinlikle kötülükten başka bir şey olmayacaktır.
Albert Camus
 
 
Vergi dairesine giderken
 
Vergi dairesine görüşmek üzere çağırılan adam, korku içinde muhasebecisine danışır...
O da "Çok yoksul görünecek şekilde giyinip gidin" der...
Avukatı ise aksini:
"Çok şık giyinin. Gözlerinde iyi ve temiz bir işadamı görüntüsü bırakın, sizden çekinsinler…"
Adam şaşkınlık içinde bir işadamı arkadaşına da danışır...
Arkadaşı, "Bir gelin ilk gecede ne giyerse, sen de öyle giyin" yanıtını verir...
Adam "Bunun benle ne alakası var?" diye sorunca da devam eder:
"Yahu kardeşim, ne giyersen giy, başına aynı şey gelecek!.."
 
 
Damada kurşun
İhtiyar köylü doktora yalvarmış :
"Damadımın bacağını tedavi etmenizi rica ediyorum. Onu dün tüfekle vurdum..."
Doktor şaşırmış:
"İnsan damadını vurur mu?"
"Haklısın" demiş köylü:
"Vurduğum zaman damadım değildi!.."
 
 
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi