Demirel, her seçimden sonra kurmaylarına seslenirmiş :
"Bana Eskişehir sonuçlarını getirin..."
Neden?
"Eskişehir Türkiye'nin nabzıdır..."
Gerçekten de Türkiye'nin aynasıdır bu şehir...
60 ihtilalinden tutun da, bugüne dek kimleri konuk etmedik ki?
70'li yıllarda İstanbul'da toplanan dönmeler bir trene bindirilip Eskişehir'e gönderildi...
Neden?
"Efendim, Eskişehir kaldırır!"
Gecenin 02'sinde sanki Cumhurbaşkanı karşılanıyor gibiydi istasyon!
Tıklım tıklım...
Tren geldi, bomboş...
"Kartal'da atlayıp inmiş hepsi..."
……..
12 Eylül'den önce Eskişehir ikiye bölünmüştü...
“Porsuk'tan yukarı ve aşağısı...”
Sağcısı-solcusu için kurtarılmış bölgeler vardı...
Devlet kurumları bile öyleydi...
Adalar'da işlenen bir cinayeti, Çarşı Karakolu'na ilettik...
Memur dedi ki:
"O bölgeye Örnek Karakolu bakıyor..."
……..
Meğer "Adil Gerçek" bir paylaşımmış bu...
Gizli tanık, bu kod adıyla "FETO"nun Eskişehir sırlarını açıklarken pek şaşırmadık...
Eskişehir'i iki eyalete bölmüşler...
"Osmangazi ve Anadolu Üniversitesi..."
İkisinde de birer eyalet imamı!
Büyük küçük diğer bölge imamlarının sayısı 25’i bulmuş...
Ev ablaları da cabası…
Okumak için gelen öğrencileri kazanmak için müthiş bir çalışma yapılıyor...
Yurtlara, evlere yerleştiriliyorlar...
Cemaat'e para yardımı için, 200 kadar işadamı çalışıyor...
"Yılmaz Büyükerşen", FETO'ya bağlı üçüncü Vakıf Üniversitesi'nin kurulmasını engellemese...
“Eskişehir tam teslim olacakmış!”
İmamlara gelince...
"Atlar mı Kartal'da adam?"
"45 bin lira maaş varken!.."
-----------------
Günün Şiiri
Gece sonrası
Sevişen ellerimiz hiç olmadı
Beklediğimiz yerlerde hepimizin
Gözlerimiz bir tedirgin bir uzak
Gelinlik kız türküleriydi söylediğimiz
Sokaklar sarhoşlarla yorgundu
Sarhoşlar ahlamasını iyi bilen sevgide
Yeminli bir başlangıç belki
Şarap utandıran bir kırmızı
Ellerimizde yüzlerimizde kaldı...
Nevzat Uçkan (Varlık-1959)
--------------------
Foto: Ekte
Jason Bourne'yi izleyin
Uzun bir süreden sonra film izlemek için sinemaya gittik...
"Jason Bourne'ye..."
On yıl sonra yeniden efsane ekiple müthiş bir aksiyon filmi...
Serisini izleyenler anımsayacaktır...
"Matt Damon" hayranları için ayrı bir özelliği olan serinin ilk üçü gerçekten çok başarılıydı...
Bize göre, bu da öyle...
Bilgisayar animasyonlarından uzak bir film...
Hele açılıştaki Yunanistan sahneleri bir harika...
Kaçırmayın, izleyin...
-----------
Günün Sorusu
Bir AKP milletvekili, Cumhurbaşkanı için "Allah'ın bütün vasıflarını toplamış bir lider" demişti.
Bu dorumda Cumhurbaşkanının kendi kendini affetmesi gibi bir büyük demokratik sonuca milletçe ulaşmış olmuyor muyuz?
Yakup Kepenek
--------------------
Cuk
Fizik kuraldır, dönerek ilerleme olmuyor
Peki, ya gerileme?
--------------------------
Özeyiş
Yüce insan, öldükten sonra da liderdir...
Hanri Benazus
------------------------------------------
Günün Sözü
Milletler de insanlar gibi başlarına gelenlerle tecrübe kazanırlar!
--------------------
Uçan Kuş’tan
İlle de birileri vatandaşlığa alınacaksa, Moldovalı veya Ukraynalı olsun abi...
“Kuşları çok güzelmiş”
------------------------------------------
Kıssa-dan
15 Temmuz'un en keskin sonucu "Tayyip Erdoğan"ın bu topraklarda bir "kült" olarak aşkın ve artık "aşılamaz" bir konumlanış kazanması oldu. Yenikapı’daki miting bunun bir tescilidir...
Tayfun Atay
--------------------
Gerilim
Darbe sonrası Türkiye yeni bir aşamaya geçti. Geçti de, çeşitli siyasi mihraklar bunun gerçekten farkındalar mı, bu tartışmalı...
Orhan Bursalı
-------------------
Günün İncisi
Vicdan, başkalarının size söyleyeceklerini önceden size fısıldayan duygudur...
J. H. Temple
---------------------
Günün Balı
Eskiden "Aşk bir sudur" derdik...
Yazık... Şimdi...
“Aşklar bile sulandı!..”
------------------------
Güce tapan geni kazıyabilmek!
"Ya darbe başarılı olsaydı?"
Neler olurdu dersiniz?
"Demokrasi mitinglerinin ters-yüzünü görebilir miydik?"
Ne olursa olsun, “Güce tapan” bir geni kendimiz kazımalıydık...
Tarihte öyle güzel örnekleri var ki...
Örneğin...
"Lev Tolstoy"a bir başka gözle bakarız...
Yaşamının son yıllarında peygamberliğinden dem vuran eserlere de imzasını atmış...
Dev gibi romancının pırıl pırıl eserlerinden sonra, nasıl böyle saçmaladığı yıllarca tartışılmış...
Oysa Tolstoy, bu eserlerini bile yaşamı boyunca uğraş verdiği insanların, kardeşçe birleşmeleri savı için yazmış...
Zamanın tünelinde, koşullara göre yerleştirilen makaslara gem vurmamış...
"İnandığı raydan çıkmamış..."
Hepimizin beğenip hayranlık duyduğu insanlar vardır...
"Kimi sanatçı, kimi şarkıcı..."
Kimi yazar...
"Kimi politikacı hatta futbolcu..."
Belki binler, hatta milyonlarcası ile birlikte, "domino" taşları gibi dizilir, birikir bu sevgi...
"Taaa ki, iç dünyanızda yıkılasıya kadar..."
İşte bunun için "Tolstoy"a ayrı bir gözle bakarız...
"İnandığı raydan hiç çıkmamış..."
Hala bir çınar...
"Okunuyor, romanları film yapılıyor..."
------------------------
Büyücüleri de aralarında
Vahşi Batı'da, komutan iz sürücüye kalenin avlusunda emir vermiş:
"Hadi bakalım, göster hünerini, dışarıda ne var?"
Kızılderili iz sürücü, eğilip kulağını yere yapıştırmış:
"Offff! Büyük bir savaşçı grubu" demiş:
"En az 300 kişi. 4 kabile reisi, 2'si beyaz, 2’si de siyah ata binmiş. Büyücüleri de aralarında..."
Komutan gülmüş:
"Bütün bunları kulağını yere dayayıp mı anladın?"
"Hayır" demiş yerli:
"Siz de eğilirseniz, ana kapının altından çok rahat görünüyor..."
-------------------
Yakıtın özel kodu
Hükümet Kars'a bir yazı göndermiş:
"Kış çok soğuk geçecek. Kullandığınız yakıtın kod numarasını ve stok durumunu bildirin."
Bir köy muhtarı da oturup yanıt vermiş:
"Yakıtımız pohtir. Kod numarası yohtir.
Stokumuz ise yetecek kadar çohtir..."
-----------------------
Darbeler olmasın
Evet... Tüm dileğimiz artık darbeler olmasın...
Bu ülke darbelerden çok çekti. Üstelik her darbe daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi, daha fazla eşitlik getirmek adına yapıldı.
Ancak her darbede özgürlükler, demokrasi, eşitlik gibi kavramlar geriledi ve hatta toplumu Ortaçağ karanlıklarına götürdü.
Toplumun her kesimi şöyle ya da böyle darbelerden etkilendi, toplumsal ayrışmalar oluştu, birileri hep ötekileştirildi.
Umarım bu ülke tarihindeki en sonuncu darbe girişimi olur. Umarım bugünden sonra doğacaklar, darbenin adını bile duymazlar.
Umarım gelecek kuşaklar geçmişten dersler çıkartarak daha özgür, daha demokratik, daha eşitlikçi toplumu oluşturabilirler.
"Umarım, biz ve ötekiler gibi kavramlar da silinip gider..."
Ertuğrul Algan
---------------------
Günün Olayı
Umarım , Cumhurbaşkanı, önünde açılan pencereden doğru şeylere bakıyordur.
Bu darbeyi çağıran politikalarının özünü ve bütününü gözden geçiriyordur.
Orhan Bursalı
-----------------------
Günün Biberi
Türkiye'nin siyasal İslamı iki başlılıktan kurtuldu, tek kişinin öncülüğünde yeniden yapılanıyor. Kişiler, partiler, kurumlar, kısaca her şey buna göre biçimleniyor...
Yakup Kepenek