Dem Dem takılmadı Sümer’in başında Ali Onur Özer çıktı İşitme Engelliler yaşa takılıyor Birbirlerini tebrik ettiler Heyecanlı maça ilgi vardı Anadolu Üniversitesi kampüsünde sonbahar temizliği… Eskişehir parkındaki dubalar tepki çekti Eskişehir’de "Köpekli Park" hayvan dostu heykeller… Eskişehir İsmet İnönü Caddesi’nde futbol efsaneler… Eskişehir’in simgesi köprü, yılbaşı için hazırlanı… Eskişehir'in arka sokaklarında park sorunu büyüyor… Tepebaşı Belediyesi'nden çevre dostu atık getirme … Bitkilere Şekerli Su Vermek: Faydaları ve Zararlar… Eskişehir’de ilçe yollarına dev yatırım: 124 milyo… Akaryakıt istasyonu yanında yangın paniği! Eskişehir'in gözde ilçesinde yatırımcılara yeni fı…

Üye Girişi

Üye Ol

Eskişehir

Alpu

Spor

Gündem

Eskişehir Hava Durumu

Resmi İlanlar

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Afyon

Bilecik

Eskişehir Gezi Rehberi

Eskişehir Parkları Eskişehir Müzeleri Eskişehir Yemekleri Eskişehir Camileri, Külliyeleri ve Anıtları Eskişehir Alışveriş Merkezleri Eskişehir Restoranları (Yeme İçme) Eskişehir Gece Hayatı

Magazin

DİĞER

Kütahya Ekonomi Eskişehir etkinlik Kültür Sanat Dünya Sağlık Teknoloji Eğitim Röportaj Biyografi Eskişehir Siyasetçileri Yaşam Ramazan

Eskişehir Videoları Foto Galeri Yazarlar Eskişehir İş İlanları Seri İlanlar İletişim

24.11.2024 - Pazar

Önder Baloğlu

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

30 Mart geliyor

25 Mart 2014 09:31

Görüşler

30 Mart geliyor

İçimizdeki "hoşgörülük" duygusunu yıllarca istedikleri gibi kullandılar...

"Atatürk"e her fırsatta dil uzatanlar saatlerce siyaset meydanlarında boy gösterdiler.

"Hoşgörülü olduk!"

Üniversiteleri, Ordu'yu, yürekli gazetecileri, yargıyı parçaladılar...

"Ergenekon büyük balondu..."

"Balyoz, kuyruklu uçurtma...”

Hep havaya baktık, kuş aradık...

Silivri, Hasdal doldu...

“Uyanamadık...”

Bu "hoşgörülük" öyle sürüp gitti ki, "hırsızlık, vurgunculuk, soygunculuk" gibi kelimeler bile...

"Hoş" gelmeye başladı...

Daha kötüsü…

“Boşvermeye başladık…”

………..

Nereye kadar?

"Gezi olaylarında virgül..."

"17 Aralık’ta noktalı virgül..."

Önce 8 şehit...

Sonra ayakkabı kutuları...

Milyon dolarlar, sıfırlanacak Eurolar...

"Uyandılar..."

Bakanlar “Fez-LEKE” liydi…

Binlerce savcı ve polis yer değiştirdi…

“Pensilvanya, pandispanya oldu!”

“Bakara da makara!..”

“Twetter bile çok geldi!”

Dedik ya, uyandılar!

Ya sen?

30 Mart geliyor...

Hoşgörü bitti, boşvermezsin artık...

“Koyverme lütfen..."

Modern Dünyada Devlet Kayması

Unutamadığımız Türk filmlerinden biriydi:

Başrolde "Ayhan Işık" oynuyordu...

Çok hoş ve içimizi rahatlatan bir devlet uyarısıydı filmin adı:

"Kanun namına... "

…….

Geçenlerde Melih Aşık dile getirdi…

Dr. "Erdal Atabek" 10 yıl önce yazdığı "Modern Dünyada Değer Kayması ve Gençlik" adlı kitabında Cumhuriyet değerlerini anımsatıyor...

"Cumhuriyet toplumsal yararı önde tutardı. Günümüzde kişisel yarar önde tutuluyor" diyor...

Türk filmlerinin en önemli yerinde şu sözler duyulurdu:

"Kanun namına"

Bu sözler duyulur duyulmaz herkes yerinde kalır, artık herhangi bir şey yapmak aklına gelmezdi. Suçlular ellerini kaldırır, yakalananler teslim olurdu.

"Kanun" her şeyin üstündeydi. Kanun cumhuriyetin gücünü simgelerdi.

Kanun adamlarının gücü çok büyüktü, arkalarında bütün bir Cumhuriyet vardı.

Cumhuriyet Savcısı bu kanunun temsilcisiydi.

Peki bugün hangi slogan geçerlidir?

"Çete namına"

İhaleler bu sloganla alınıyor, bankalar el değiştiriyor, savcılar tehdit ediliyor...

…….

Erdal Hoca'nın "bugün" dediği 10 yıl önceydi...

Ya bugün?

"Kanunsuzluk 10 yılda 15 yıl arttı...”

Öyle ki...

İçişleri Bakanı bile kanunsuz emir veriyor...

Meydanlarda yuhalattırılan annelerle...

"İnsanlık bile sıfırlanıyor!..."

Prof. olmanın özgürlüğü

7 Ekim 2008’de yine bu sütunda "Doç. olmanın dayanılmaz hafifliği" başlıklı bir yazı dile getirmiş ve kızımız "Berna"nın doçent olduğunu duyurmuştuk...

Doçent olmanın nasıl ve dayanılmaz hafifliğini biz "sözde" anlatmaya çalıştık...

Bir de Berna'ya sorun...

Nasıl "özde"ymiş!

Geçtiğimiz günlerde de Rektör “Naci Gündoğan" kendisini aramış ve prof. kadrosunun geldiğini müjdelemiş...

Kendimizden ya da ailemizden söz etmeyi pek sevmeyiz ama, bu ayrı bir duygu…

"Prof. olmanın özgürlüğü daha başka olmalı..."

Egemen Bağış

İnternete düşen son tape "Egemen Bağış"ı iyice sarstı...

Bir gazeteci arkadaşıyla konuşurken Kur'an ayetleri üzerinden espri yapıyorlar. Bağış, "montaj" diyor, hadi inandıki

Peki, "Reza Zarrab"tan gümüş tepsi çikolata ile bir kutu içinde gelen 500 bin dolar ne oluyor?

Görüntüleri herkes gördü... Parayı kimin götürdüğü kimin teslim aldığı tapelerinde açık seçik ortada. Nitekim Egemen Bey, bu kayıtların tek taffiâJfflmfflBAmm kelimesini yalanlamıyor...

Bu kadarı bile derhal âfflthatfîaHim istifası için yeterli olmaz mı?

Sokulgan ve azgın kedi

Bir kadın kedisini kısırlaştırmak , doğnrduğu Ğmpaaraa altı yavruyu da arzu edenlere dağıtmak üzere hayvan barınağına götürmüş. Barınak görevlisi kediyi kucağına almadan "Kediniz sokulgan mıdır?" siye sormuş,

"Hem de nasıl" demiş kadın dişlerini sıkarak : " Öyle sokulgandır ki, onun için kısırlaştırmaya getirdik yaî.."

Günün Şiiri

Denize inen gece

Büyür, uzak kendilerde yalnızlık

Çekilir direklere yırtık geceler

Sallanır saçlarımızla bir

Gölgelerin toafcommirapra! kalıntısı

Sallanır suların d üzlüğü

Ölü çiçekler asılır dal uçlarından

Döner liman fenerleri

Kımıldar kanadı boşluğun

Köküne dayanır ağaç yaprak düşer